Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP) bugün yayımladığı bir açıklamayla 7 Haziran seçimlerindeki tavrını duyurdu
HTKP’nin ilerihaber.org’da yayımlanan açıklamasının tam metni:
7 HAZİRAN 2015 MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNE İLİŞKİN TAVRIMIZDIRTürkiye’de iki ay sonra bir seçim daha yaşanacak.Halkın Türkiye Komünist Partisi’nin de içinde yer aldığı Birleşik Haziran Hareketi’nin (HAZİRAN) yaklaşan seçimlere ilişkin tutumu bilinmektedir.HAZİRAN, kendi özel konumunu titizlikle gözettiği için, seçimlere katılacak herhangi bir partiyle “ittifak” düşüncesini benimsememiştir. Ancak, HAZİRAN, kendi ilkelerini ve toplumsal taleplerini inandırıcı biçimde sahiplenen güçlerle seçim sürecinde dayanışma içinde olacağını ilan etmiştir.HTKP, Haziran Hareketi’nin bu kararını ve tutumunu benimsemekte ve sahiplenmektedir.Ülkemizin gerçek kurtuluşu için düzen karşıtı bir odağın şekillenmesi ve bu odağın kendi bağımsız siyasal hattını ortaya koyması büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden HAZİRAN’ın ülkemizin geleceğinde etkin bir güç haline gelmesi, en acil siyasal görev olarak önümüzde durmaktadır. Türkiye’nin siyasi ve iktisadi krizlere gebe olduğu, AKP karanlığının dağıtılması için büyük olanakların bulunduğu böylesi bir dönemde, Halkın Türkiye Komünist Partisi öncelikle, HAZİRAN’ın böylesi bir güç haline gelmesi, halkın siyasi mücadeleye etkin ve kitlesel bir şekilde katılması için çaba sarf edecektir.Halkın Türkiye Komünist Partisi, seçimlere tek başına parti olarak katılmayı tercih etmemiş; ilerici, yurtsever ve emekten yana bütün toplumsal güçlerin, sosyalistlerin ve devrimcilerin ortak bir mücadele hattı örmesini öncelikli siyasi görev olarak belirlemiştir. Partimiz, HAZİRAN’ın kuruluşuna ve çalışmalarına bu önceliği gözeterek katkı koymuştur. HAZİRAN kurullarında yapılan seçim tartışmalarında Halkın Türkiye Komünist Partisi üyeleri, hareketin bağımsız adaylarla seçimlere girmesini de bir seçenek olarak ortaya koymuş, buna rağmen HAZİRAN’ın birliği ve geleceği açısından ortaya çıkan ortak karara saygı duymuştur.Bütün bunlarla birlikte, 7 Haziran seçimlerinde kime oy verileceği, nasıl bir tutum izleneceği sorusu gündemdeki yerini korumaktadır.Bu seçimler, özellikle kritik bir dönemin işareti olabileceği, ortaya çıkan sonuçlarla birlikte Türkiye’de siyasetin gidişatını belirli ölçülerde etkileyebileceği düşünüldüğünde önemlidir.7 Haziran seçimlerine yönelik örgütlü bir boykot çalışmasının anlamlı toplumsal ve siyasal sonuçlar yaratamayacağı açıktır.HTKP açısından Türkiye’nin geleceğinin meclis aritmetiği ve mecliste yapılacak oylamalar kadar, hatta ondan daha fazla 2013 Haziran Direnişi gibi toplumsal hareketlenmeler tarafından belirleneceği de açıktır.Ancak 7 Haziran seçimlerinin sonuçları hem rejimin hem de meclis dışındaki toplumsal ve siyasal süreçlerin geleceği üzerinde belirli etkilerde bulunacaktır.Bu bağlamda, “yeni anayasa” ve “başkanlık sistemi” gibi başlıklarda AKP’nin rahatlıkla hareket edebileceği bir meclisle, böylesi bir rahatlığa sahip olamayacağı bir meclis arasındaki farkı küçümsemek siyaseten gerçekçi değildir.Kısacası, “AKP’nin geriletilmesi” görevinin bir de meclis ayağı vardır ve bu ayaktaki bir gerilemenin AKP açısından daha genel bir gerilemenin, giderek çözülüşün önünü açması mümkündür.Ne var ki HTKP, AKP’nin geriletilmesini, AKP’ye karşı kim ve ne varsa, her tür maliyet göze alınarak gerçekleştirilmesi gereken bir hedef olarak görmemektedir. AKP’nin, kendi beslenme alanları, gücünü aldığı süreçler ve odaklar ortadan kaldırılarak, bu ülkenin başına daha fazla bela olmasının kanalları tıkanarak geriletilmesi mümkündür ve HTKP, Türkiye’nin önünü böyle bir gerilemenin açabileceğini söylemektedir.Bir başka deyişle, HTKP, Birleşik Haziran Hareketi tarafından ilan edilen “Haziran Türkiye’si” belgesinin ruhuna uygun olarak, mecliste,- Emperyalizme, NATO’ya ve onların Türkiye ve bölge planlarına,- Taşeronlaştırmalarıyla, özelleştirmeleriyle, emeğe yönelik saldırılarıyla, kent yağması ve çevre talanıyla neoliberalizme ve günümüzün vahşi kapitalizmine,- Dinci gericiliğe; yani eğitiminden sağlığa kadar kamu hizmetlerinin ve toplumsal yaşamın dinsel esaslara göre şekillendirilmesine,- Adalet kavramını ayaklar altına alan bir zorbalığa,- Çocukları, gençleri, kadınları belirli kalıplara sokmak isteyen; Alevilerin varlığını ve inançlarını yok sayan zihniyete,- Kürt emekçilerinin eşitlik ve özgürlük taleplerine iç ve dış politik hesaplar adına bir pazarlık konusu olarak yaklaşan anlayışaikirciksiz biçimde, amasız – fakatsız, kararlılıkla karşı duranların yer almasını önemsemektedir ve sandığa gidildiğinde bu ilkelerin gözetilmesini önermektedir.Diğer yandan HTKP oy verilecek adaylarda, meclise girme şanslarının bulunmasının yanı sıra;- Bir ayağı meclisteyken diğerini toplumsal muhalefet sahalarında, alanlarda, sokaklarda, direniş mekânlarında tutma;- Kürt emekçilerinin eşitlik ve özgürlük taleplerini savunma; Türkleri, Kürtleri ve bu topraklarda yaşayan diğer halkları birbirlerinden koparma çabalarıyla mücadele etme,- Emeğin çıkarlarını, kamuculuğu, laikliği ve özgürlükleri ikirciksiz savunmakararlılığını aramaktadır.Ayrıca, HTKP baraj başta olmak üzere sayısız adaletsizlik içeren seçim düzenine, seçim hile ve yolsuzluklarına karşı mücadeleyi önemsemekte ve adil, barajsız, güvenli bir seçim sistemini savunmaktadır.Tüm yurttaşlarımızı, sandığa gittiklerinde, emekçilerin iktidarını hedefleyen; aydınlık, bağımsızlık, özgürlük, barış ve kardeşlik içinde yaşadığımız bir Haziran Türkiye’si özlemine sahip milletvekili adaylarının TBMM’de yerlerini alması için oy kullanmaya çağırıyoruz.Halkın Türkiye Komünist Partisi, bugün sürdürmekte olduğu eşitlik ve özgürlük mücadelesini, 8 Haziran’dan sonra daha da büyütmekte kararlıdır.HTKP Merkez Komite