ABD emperyalizminin sorunlu olduğu ülkelerdeki gelişmelere itinayla eğilen, süreçleri değerlendirip yeni hamleler planlayan, birçok iletişim ağına sahip bir operasyon dairesi olmadığına inanmak saflık olur.
Emperyalizmin uyguladığı yöntemlerden üçü, kör gözüne sokulabilecek cinsten. Bunlar açık işgal, faşist darbe ve renkli devrim. Geçmiş “devrimler” yeterince deşifre olmuş olsa da, emperyalizm renkli devrimleri bugün hala kullanıyor ve böylece kendine meşruiyet kazandırıyor.
Romanya ve Suriye birbirinden oldukça farklı konjonktüre sahip iki ülke olmasına rağmen, 1989’da Romanya’da yaşananlar bugün Suriye’de yaşananları çağrıştırıyor. Emperyalizm Romanya’da Çavuşesku iktidarını devirmek istediğinde de rejimin halkı katlettiği yalanına başvurmuş ve bir kara propaganda başlatmıştı.
1 1) Ölü Sayısı
60 bin ölü yalanıyla başlayalım.
BBC 23 Aralık 1989’da 21.00 haber ajansında Romanya’da 5.400 ölüden söz etti. ITN birgün sonra ölü sayısının 12 bine yükseldiğini duyurdu. 25 Aralıkta muhalifler Çavuşesku’yu 60 binden fazla insanın ölümünden sorumlu tuttu. Çavuşesku devrildikten bir ay sonra 27 Ocak 1990’da BBC Dünya Servisi 22.00 Haberlerinde ölü sayısının 689 olduğunu bildirdi. Gerçek sayının 600’den de az olduğu daha sonra anlaşılacaktı.
2 2) Özgür Romenler Örgütü
Yine o yıllarda Özgür Romenler Örgütü kuruldu. Kralcı ve faşistlerin birleştiği bu örgütün kitlesi yoktu fakat devrik kral bir anda İngiliz gazeteleri ve televizyon kanallarında boy göstermeye başladı. Kral, CIA destekli Özgür Avrupa Radyosu ve Amerika’nın Sesi’nde yayımlanan yeni yıl mesajında Çavuşesku’yu toplumun beyninde bir timör olarak nitelendiriyordu.
3 3) Kitle İmha Silahları
Ünlü Alman Der Spiegel dergisi, Mayıs 1989’da Romanya’nın nükleer başlık taşıyabilecek güçte uzun menzilli füze üretecek fabrika kurmakta olduğunu yazdı. Haber dünya basınında hızlı bir şekilde yayıldı.
4) Din
1980’lerin başında Macar azınlığın yoğun yaşadığı Transilvanya bölgesinde kendilerine “Allahın Ordusu” adını veren bir grup kuruldu.
4 5) Kamuoyu
Romanya’da binlerce köyün yerlebir edildiği, insanların köylerinden sürüldüğü, Macar azınlığın kültürel haklarının yok edildiği, ülkede vahşi bir baskının sürdüğü yolunda bir yaygara koparılarak kamuoyu oluşturuldu. Tabi bu sayılanların hiçbiri Romanya’da yaşanmıyordu.
6) Aydınların “Masum” Talepleri
Batıcı Romen Aydını Prof. Petru Kretia 1989 Kasım’ında İngiltere’ye gitti. BBC’ye ve Özgür Avrupa Radyosu’na Çavuşesku yönetimine karşı görüşlerini dile getirdiği bir ses kaydı doldurdu. Kasım’da doldurulan ses kaydı Aralık’ın sonunda “olayların” başlamasıyla BBC Romence Servisinde yayımlandı.
7) Özel Yaşam ve Dolarlar
Çavuşesku’nun yılda 365 çift ayakkabı giydiği, pantolonlarının yanlışlıkla bir daha giyilmesin diye işaretlenip yakıldığı yapılan haberler arasındaydı. İngiliz televizyon kanalı ITV ise 25 Aralık 1989’da Çavuşesku’nun yanında 1 milyar dolarla yurdışına kaçarken yakalandığını duyurdu. Çavuşesku’nun yatak odasındaki pijamalarına kadar gösteren televizyon kanalları nedense 1 milyar doları göstermek istemedi.
Tüm bu yaşananlar karşısında o dönem Türkiye’de yayımlanan Yeni Demokrasi dergisi ise “Çar-Drakula çatışmasının ille de tarafı olmak gerekmez” gibi bugün çokça aşina olduğumuz bir başlık atıyordu.
Oysa 21 Ocak 1990’da “Parti bitmiştir, Çavuşesku Diktatörlüğünün kökleri, tam da Lenin’in icat ettiği partiye uzanıyor” diyen Observer‘in ve 2 Ocak 1990’da “Devrim, Romanya Komünist Partisi olmadan ve ona karşı yapılmıştır.” diyen Finacial Times‘ın Romanya’da neler yaşandıgına dair kafası, Türkiyeli “Yeni Demokrasi” dergisine göre çok daha netti.
Suriye sosyalist olmamasına rağmen bunca benzerlik, Suriye düşerse neler yaşanacağına dair de bir fikir verebilir.
Romanya’da karşı devrimden sonra Komünist Parti yasaklandı, eğitimde din propagandası başladı, fabrikalar, çiftlikler ve işletmeler özelleştirildi, en düşük gelirle en yüksek gelir arasında uçurum oluştu. Karşı devrimden 6 ay sonra tüm tüketim mallarına %100’den fazla zam yapıldı, 11 ay sonra Romen parası %60 değer kaybetti, Bükreş’teki Lenin Heykeli yıkıldı, 1989’daki 24 milyonluk nüfus 22 milyona indi ve çoğu Romen vatandaşı iş bulabilmek için AB ülkelerine göç etmek zorunda kaldı.
Ve sonuncusu, 2. Dünya Savaşında Nazi SS birliklerinin Romanyadaki dengi olan Demir Muhafızlar yeniden kuruldu.
Bacau kentinde yayımlanan Demir Muhafızlar imzalı bildiri her şeyi özetler nitelikteydi:
“Demir Muhafızlar herhangi bir solcu ideolojiyi destekleyen herkesle mücadele edecektir.”
(EMRE ERTOP - GEZİTE.ORG)