"Bizimkiler acemi bu işlerde, yerken üstlerine başlarına döküyorlar. Kimi alkol kumar gidiyor, kimi garsoniyerlerle yetiniyor. Gizli nikâhlarla garsoniyer, rezidance hayatı yaşıyor. "
Hükümete yönelik yaptığı "Ankara’da, İstanbul’daki ve diğer illerdeki günah evlerinizi, otellerde, yatlarda yediğiniz haltları ve inlerinizi biliyorlar. Girenler-çıkanlar kayıt altında" açıklamasıyla çok tartışılan Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, aynı konu ile ilgili açıklamalarını sürdürdü.
Yeni Yüzyıl gazetesinden Esra Elönü'ye konuşan Abdurrahman Dilipak, İslamcı camia ile ilgili iddiaları tekrar ederek "Bizde yılların açlığı vardı. Para, kadın, makam bir anda başını döndürdü birilerinin. Bir de bizimkiler acemi bu işlerde, yerken üstlerine başlarına döküyorlar. Daha yeni öğreniyorlar" ifadelerini kullandı. Dilipak ayrıca bu iddiaları gündeme getirdiği için eski bir milletvekilinin kendisine teşekkür ettiğini belirtti.
"Dindarmış gibi görünen adamların zaafları yüzünden Müslümanlara zarar veriliyor’ diyorsunuz doğru mu?" sorusuna Dilipak şu yanıtı verdi:
"Evet. Bizde yılların açlığı vardı. Para, kadın, makam bir anda başını döndürdü birilerinin. Bir de bizimkiler acemi bu işlerde, yerken üstlerine başlarına döküyorlar. Daha yeni öğreniyorlar. Din ve çevre, baskısı, korkusu, vicadani rahatsızlık utanma duygusu da var hâlâ birilerinde, o zaman panikliyorlar. Yerken de ezik bir yanları var. Allah ve ahiret korkusu küllenmiş bir kor gibi yüreklerimizin bir yerinde duruyor.
ESKİ BİR MİLLETVEKİLİ "GÜNAH EVLERİ" YAZISI İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ
Helal, haram kelimelerini duydukça irkiliyorsunuz. Cenaze namazına geliyorsunuz, ölüm korkusu ağzınızın tadını kaçırıyor. Biliyorsunuz, bir hırsız bir bağdan bir bostan çalar ama rüşvet alan biri, bir bostan karşılığında bir bağı satar... Hafızanız sizi rahatsız eder. Eski bir milletvekili o yazımdan sonra bir mail atmış, ‘Günah evleri konusu Ankara’da o kadar ortalıkta yaşanıyordu ve konuşuluyordu ki kaleme aldığınız için teşekkürler’ diye. Bu işler birçok kişinin bildiği bir sır. Polis de bilir bunları, bürokrat da, herkes birbirinin açığını bildiği için giderek bir dehşet dengesi oluşuyor.
SİYASETÇİ, AKADEMİSYEN, GAZETECİ... HERKES VAR
Bu iş bulaşıcı bir hastalık gibi yayılıyor. ‘Deme derim’e dönüyor. Kimi alkol kumar gidiyor, kimi garsoniyerlerle yetiniyor. Gizli nikâhlarla garsoniyer, rezidance hayatı yaşıyor. Aslında bu işlere yanaşmayacaksın. Bu şeytan üçgenine girince, bir ucundan başladın mı, ötekileri peşinden gelir. Bu alemde gerçek bir dostluk da yoktur. Tehdit, şantaj, dedikodu, gıybet... Bu alemde siyasetçi, iş adamı, bürokrat, sanatçı, gazeteci, akademisyen, herkes var. Ve tabii kripto bir takım adamlar da sızıyor aralarına. Bu adamlar, eş ve arkadaşlarına karşı ikiyüzlü davranarak aslında giderek farklı bir ruh haline bürünüyorlar...
BU BİR İKAZ DA OLABİLİR
"7 Haziran’daki seçim sonucu bu zaafların sonucu mudur? Yani Allah’ın tokadı..." sorusuna ise Dilipak şu yanıtı verdi:
"Allah bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, bizi kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bu bir ikaz da olabilir, bir imtihan gereği de. Aday sorunu da vardı, başka sebepler de. Elbette her olan şey bir takım sebepler vardır. O sebeplerden bir takım kişilerin sorumlulukları vardır, elbette."