1) Sen kokan gecelerin yalnızlıgında,
içimde sürtükleşmiş, düşünceler var.
Bir şarabın kırmızılıgında,duygularım yıllanmış.
O kadar güzel gülüşün vardı ki,
gülüşünden öpesim geldi.
2) yaralarımız;
geceden kalan iç çekişlerimiz...
yaşadıklarımız
maviyle başladı, mavide kaldı
yağmurun içini dökmesi gibi
damlaların toprakla buluşması gibi.
tek bir mumla aydınlattın,flu akşamlarımı
senin yağmurunda ıslanırken,
ıslanmamak için,hüzün yagmurundan kaçmadım
kaçsam ne değişecekti ki.
çırpındıkça daha çok ıslandım...
3) Seni getirmeyen yağmur,
değmesin şehrimin caddelerine.
Tüm acılı s/özlerini,
s/özünle yerleştir kadın, s\andıklarına.
Yüreğini kanat yap,
adını mavi koydugun tüm deryalara...
Çıkmaz s/andıgın tüm karanlıklardan.
4) Seni Sevmek,ömrümün baharıydı.
Sende yaşamak,şiir'ceydi.
Üşüdü şiirlerim,gecenin sensizliginde.
Sen İçimdeki,acemi şaiirin,şiiri! !
Zamanı durdurdum yüregimde.
Saatler anlamını yitirdiginde,
yoklugunun günahkar nöbetindeyim...
5) Geceler sen kokuyor,
sabahı olmayan düşlerde.
Yokluğunun küf tutmuş çığlıklarında,
"şiirler emanet ediyorum dudaklarına,
kimseyle paylaşma",
diyordu birisi..
sabahı olmayan düşlerde.
Yokluğunun küf tutmuş çığlıklarında,
"şiirler emanet ediyorum dudaklarına,
kimseyle paylaşma",
diyordu birisi..
6) Ben,sende olmayı sevdim.
En çok da seni sevdim yokluğunda...
Biliyorum, üşüyorsun oralarda...
Al yalnızlığını gel.
Sensiz geçen ömrüm bir bir düşerken,
Günler intihar ediyordu takvim yapraklarından.
En çok da seni sevdim yokluğunda...
Biliyorum, üşüyorsun oralarda...
Al yalnızlığını gel.
Sensiz geçen ömrüm bir bir düşerken,
Günler intihar ediyordu takvim yapraklarından.
MUSTAFA İDRİSOĞLU