Türkiye’nin içinde bulunduğu gidişatı ‘zıvanadan çıkmak’
olarak değerlendiren müzisyen Teoman, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘halife
olma’ ihtimalinin Hollywood’da Brad Pitt’ten daha ünlü bir aktör olma
ihtimalinden daha düşük olduğunu söyledi.
‘Arınç davasının kendini kepaze edişine tanıklık ediyor’
Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak’a konuşan Teoman,
Türkiye’nin iyice ‘zıvanadan çıkmış bir yer’ haline geldiğini söyledi.
Muhafazakârların hakir görülmesinin kendisini hep rahatsız
ettiğini söyleyen Teoman, “Bir de şimdi kendini İslamcı, muhafazakâr sayan
bloğa bakın. Aslında Bülent Arınç niye rahatsız biliyor musunuz? Ömrünü verdiği
onurlu davasının kendini kepaze edişine tanıklık ediyor diye. O bile olanlardan
tiksiniyor” dedi.
Şimdi de muhafazakarların saçmalama sırası mı?
Teoman son dönemde Türkiye’nin dört bir yanındaki liselerden
yükselen muhalif sesin de kendisine ‘büyük bir problemi hatırlattığını’ ifade
etti: “Türkiye’de eğitim halihazırda berbat durumda. Bunlara bir de bütün
okulların imam hatipleştirilmesi eklendi. Sünni İslam bütün çocuklara
dayatılmaya çalışılıyor. Bunun ahlaken çok yanlış olduğu çok açıkken hem de.
Devlet dini eğitim almak isteyen vatandaşlarına bunu tabii ki sunmalı ama bu
zorlama hangi mantığa sığıyor?”
Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan güneş-dil ve milli tarih
yazımı gibi uygulamaları ‘saçmalık’ olarak nitelendiren Teoman, “Şimdi de
muhafazakârların saçmalama sırası mı? Çocuklarımızı kindar yetiştirelim diye,
nefret duygusunu mu körükleyeceğiz? Yeni Osmanlılık imkânsız ve boş bir hayal
değil mi? Recep Tayyip Erdoğan’ın halife olma ihtimali, Hollywood’a gidip Brad
Pitt’ten daha ünlü bir aktör olma ihtimalinden daha düşük. Lise öğrencilerinin
başkaldırmasını önemsiyorum, haklılar. Trigonometri öğrenmek isteyen çocuklara,
zorla Hz. Ebubekir’in hayatını öğretemezsiniz” dedi.
‘Erdoğan’ın en büyük eksiği iyi bir arkadaşı olmaması’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kaygı ve itirazlara neden
olan “Anneliği reddeden kadın eksiktir, yarımdır” ifadesi hakkında da Teoman,
şunları söyledi: “Geçmiş yüzyıllardan miras kalan gelişmemiş muhafazakâr
anlayış kadını kendi başına bir varlık olarak görmüyor. Hatta eğer bir erkeğin
yanında değilse ya da çocuk -elbette ki erkek çocuk- üretmezse işlevi bile
olmadığını düşünüyor. Dünyadaki her konuda, her şeyi bilen Erdoğan bu konudaki
fikrini de söylemiş işte. Hiç şaşırmadım. Erdoğan’ın en büyük eksiği iyi bir
arkadaşı olmaması. Ona kendisiyle ilgili gerçekleri söylerdi.”