IŞİD saldırıları, mülteci kampları ve kemer sıkma
politikalarıyla gündeme gelen Avrupa ülkelerinde emek örgütlerinin çağrısıyla
genel grevler yaşanıyor. Yılbaşından beri süregelen eylemleriyle Çalışma
Yasası’na karşı çıkan Fransa halkı 5. Genel grevini ilan ederken; Belçika’da
kamu çalışanlarının çalışma haklarının düzenlenmesi için sokağa çıkmasıyla
hayat durma noktasına geldi. Kemer sıkma politikalarıyla karşı karşıya kalan
Avrupa halkının ilan ettiği grevlerle "çanlar halkın taleplerinden yüz
çeviren hükümetler için çalıyor."
İşten atmayı kolaylaştıran ve şirketlere “diledikleri zaman işçi haklarını rafa kaldırabilme hakkı tanıyan” Çalışma Yasası’na karşı ilan edilen genel grev, işçi sendikalarının ve öğrencilerin çağrısıyla Paris, Rennes, Limoges, Pau, Lyon, Toulouse, Nantes, Bordeaux, Lille, Rouen gibi şehirler başta olmak üzere 266 noktaya yayıldı.
Wales Online'dan edinilen bilgilere göre; grevden okulların, hastanelerin ve yayın kuruluşlarının etkilendiği belirtilirken, Paris Orly havalimanındaki uçuşların yüzde yirmisinin iptal edildiği oğrenildi.
Öte yandan France News Links'in aktardığı bilgilere göre; demir yolu kuruluşu SNCF grevden tren seferlerinin de etkileneceğini söyledi.
Fransa Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve CGT temsilcileri Bursa’da Renault işçileri ile bir araya gelirken Fransa Genel Grevi, Türkiye’de yaşanan pek çok işçi direnişinde de anıldı.
Mart ayında yaşanan genel grevlerin ardından nisan ve mayıs aylarında da eylemler sürdü.
Hükümetin Çalışma Yasası’nda geri adım atmaması ise işçi sendikalarının “eylemleri büyütün” çağrısına neden olurken Fransa polisininde orantısız şiddeti artmaya başladı.
İşten atmayı kolaylaştıran ve şirketlere “diledikleri zaman işçi haklarını rafa kaldırabilme hakkı tanıyan” Çalışma Yasası’na karşı ilan edilen genel grev, işçi sendikalarının ve öğrencilerin çağrısıyla Paris, Rennes, Limoges, Pau, Lyon, Toulouse, Nantes, Bordeaux, Lille, Rouen gibi şehirler başta olmak üzere 266 noktaya yayıldı.
Üst üste yaşanan genel grevler Avrupa içindeki ülkeleri etkilerken, mücadelelerini büyüten işçiler, kadınlar ve öğrenciler Avrupa dışındaki ülkelere; Fas’a, Cezayir’e, Şili’ye, Türkiye’ye örnek teşkil edebilecek pratikler sağlıyor.
FRANSA
Charlie Hebdo katliamı ve 2015 yılında yaşanan IŞİD saldırılarıyla sarsılan Fransa’dageçtiğimiz yıl İklim Zirvesi protestoları, göçmenlerin hak taleplerini içeren eylemler ve üniversitelerde yaşanan öğrenci hareketlenmeleri öne çıkmaktaydı.
2016 yılına Filistin halkının hak talepleriyle dayanışma gösteren eylemlerle ve göçmen kamplarında yaşanan polis şiddeti karşıtı gösterilerle giren Fransa’da Türkiye’de 7 Haziran sonrası uygulanansavaş politikaları da protesto edildi.
Çiftçilerin et ve süt fiyatlarını protesto etmek için traktörlerini yakmaya başlamasıylakentlerin de dışına sıçrayan halkın “rahatsızlık” durumu hükümetin Çalışma Yasası’nı gündeme getirmesiyle genel grevlere dönüştü.
2016’nın mart ayında başlayan ve El Khomri adı verilen Çalışma Yasası eylemleri öğrencilerin demiryollarını işgal etmesiyle toplumsallaşmaya başladı.
Ülkenin farklı bölgelerinde yaşanan eylemler mart ayında birleşince ilan edilen 31 Mart Genel Grevi ile Fransa hükümeti için “çanlar çalmaya başladı.”
Mayıs ayında 5. Kez ilan edilen genel grev sonrası hükümet geri adım atarak fazla mesai ücretinin düşürülmesini öngören maddeyi iptal etti. Yasanın tamamen geri çekilmesini talep eden halk ise sokakları terk etmedi.
Halkın taleplerini görmezden gelerek Çalışma Yasası’nda ısrar eden Cumhurbaşkanı Hollande “Geri adım atmayacağım” açıklamasını yapınca; ülkedeki sekiz sendika, yayımladıkları ortak açıklamada "Devam edin ve eylemleri yoğunlaştırın" çağrısında bulundu.
Neredeyse her sektörde grevlerin yaşandığı Fransa’da Hollande’nin açıklamasının ertesi gününde matbaa çalışanları iş bıraktı, gazeteler basılmadı.
5. Genel Grev sonrası sivil havacılık yetkilileri dört ila altı günlük yakıt rezerevleri kaldığını söylerken havayolu şirketlerinden Fransa'da yakıt ikmali yapmamaları istendi.
Sendikalar genel grev gösterilerine 300 bin kişinin katıldığını ifade etti.
Fransa'da düzenlenecek olan Avrupa Futbol Şampiyonasına günler kala yaşanan kapsamlı grevler ve sokak protestolarının, Avrupa'nın en büyük futbol organizasyonlarından birisi olan Euro 2016'ya katılımı olumsuz etkileyebileceği ifade ediliyor.
Öte yandan demiryolu işçilerinin de greve dahil olmasıyla ulaşım sektöründe büyük aksaklıklar yaşanmıştı.
Her ne kadar günlük ulaşım hizmetlerinde büyük aksamalar yaşansa da Jurnal du Dimanche gazetesinin yayınladığı son ankette, kamuoyunda sendikalara olan desteğin yüzde 46 düzeyinde kalmaya devam ettiğini gösteriyor.
Son olarak Fransa havayolu şirketi Air France’nin pilotlarının da grev kararı almasıylaGenel Grevin uzun süre ayakta kalacağı ifade ediliyor.
Genel grevin ardından bugün (1 Haziran) hava yollarındaki işçiler de süresiz grev başladı.
Fransa devlet demiryolu işletmesi SNCF, şehirlerarası sefer yapan trenlerden sadece üçte birinin, hızlı trenlerin yarısının, hızlı TGV trenlerinin ise yüzde 60’ının seferlerine devam edeceğini bildirdi.
Grevden Almanya ve İngiltere trenlerinin etkilenmeyeceği, ancak İsviçre, Belçika, İspanya ve İtalya seferlerinde iptaller yaşanacağı kaydedildi.
Bugün Lille tren istasyonu işgal edildi; seferler durduruldu.
Ülkenin neredeyse her kentinde ve iş kolunda yaşanan grevler ise polis şiddeti ve faşist saldırılarla engellenmeye çalışılıyor.
Amfilerden sokaklara; meydanlardan kamu kurumlarına sıçrayan şiddetin genel grevleri kırmaya yönelik olduğu ifade ediliyor.
BELÇİKA
Fransa’da yaşanan IŞİD saldırılarının ardından güvenlik önlemlerinin üst düzeye çıktığıBelçika’da yılbaşı kutlamaları dahi iptal edilmişti.
Öte yandan Belçika, başkenti Brüksel’de yaşanan IŞİD saldırılarıyla sarsılmış; Adalet ve İçişleri Bakanları istifalarını sunmuş, Ulaştırma Bakanı ise istifa etmişti.
Yaşanan IŞİD saldırıları nedeniyle hayatın durma noktasına geldiği Belçika’da, hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı 60 bin işçi çalışma hakları için sokağa çıkarak“korku duvarını” yıkmıştı.
Yoğun polis saldırılarının yaşandığı başkent Brüksel’de Mayıs ayında; Fransa’da yaşanan genel grevin de etkisiyle, yoğun eylemler gerçekleştirildi.
Son günlerde ise merkez sağ partinin kemer sıkma politikalarına karşı, kamu çalışanları , demiryolları ve toplu taşıma sektörü iş bıraktı. Ülkede başlayan grevle birlikte hiç bir ulaşım ağı kullanılamıyor, ve devlet kurumları çalışmıyor. Ülkede hayat durma noktasına geldi.
Hapishanelerdeki gardiyanların da greve dahil olduğu Belçika’da kamu çalışanlarının yaptığı grev nedeniyle, ulaşım, okul, posta ve hapishane hizmetlerinin tamamında aksaklıklar yaşandığı bildirildi.
Her kentine ve iş koluna yayılan grevler polis saldırılarıyla kırılmaya çalışılıyor.
Fransa'da havayolları işçileri ve pilotları greve katıldı; Clermont Havaalanı kapatıldı.