"ABD ve Batı AKP iktidarının devrilmesini istiyor. AKP iktidarı denize düşen yılana sarılır hesabı, eskiden çatıştığı batı dışı güçlere sarılmaya çalışıyor. Bence bu da onları kurtaramayacak."
İktidar ve güç insanı baştan çıkarır. Baştan çıkan insan (ya
da iktidar) içerde de dışarıda da saldırganlaşır. Ne var ki, saldırganlık bir
süre sonra ters tepmeye başlar ve hayat, gücün sınırsız olmadığını, gücün güçle
dengelendiğini acı deneylerle öğretir.
AKP iktidarının güçle başı döndü. İçerde bu baş dönmesi onu
baskıcı, küstah ve dizginsiz siyasetlere yöneltti. Gezi, ardından 17 Aralık’la
içerde ilk dersini aldı. Aynı baş dönmesi onu dışarıda da saldırgan ve fetihçi
siyasetlere yöneltti. Fakat bir süre sonra bu yayılmacı siyasetin kendisini
tecrit ettiğini, çevresinin düşmanlarla çevrildiğini, bu durumun giderek
iktidarını tehlikeye soktuğunu gördü.
Davutoğlu’nun değiştirilmesi, özellikle dış politikada
değişiklikler yapılması için fırsattı. Her iktidarın yaptığı gibi, eski kirli
çamaşırlar görevden alınanın sırtına yıkılacak, böylece neredeyse hepsiyle
kavgalı olunan komşularla ve belli başlı ülkelerle arayı düzeltmenin yoluna
bakılacaktı.
Saray ve yakın çevresi bir süredir bu durumu
değerlendirmekteydi zaten. Hele Rus krizi durumu açıkça gösteriyordu. Üstelik
Rusya ile olan kriz ekonomiyi, giderek iktidarlarını tehlikeye sokuyordu.
Suriye’de de başarısız olmuşlardı. Şimdi onu da değiştirecekler. Böylece
içerdeki iktidarlarını bir süre daha garantiye almaya çalışacaklar. Nasıl güç
dış saldırganlığı arttırırsa, güçsüzlük belirtileri de yeniden içe dönmeyi
getirir.
Bununla birlikte, gözden kaçırılmaması gereken önemli bir
nokta vardır. AKP iktidarının dış politika alanındaki “barış” çabalarının
altında çok daha önemli bir nokta yatmaktadır. Kanımca ABD ve Avrupa AKP
iktidarının üstüne bir çarpı atmıştır. Bu konuda bir “düzelme”ye ya da
yumuşamaya tanık olmuyoruz. Tam tersine, ABD de, Avrupa da tutumunu
sertleştirdikçe sertleştiriyor. Zaman zaman diplomatik ölçüleri aşan sözleri ve
müdahaleleri olabiliyor (TC Cumhurbaşkanı’nın da öyle). Kanımca AKP iktidarını,
diğer faktörlerin yanı sıra yeni “barış taarruzuna” yönlendiren en önemli unsur
bu, yani batının tutumu. AKP iktidarı, batıdan şamar yedikçe başka kapılardan,
özellikle de batının baş rakibi olan Rusya’dan kendine destek aramaktadır. Bu
durum, AKP iktidarı ile batının arasını daha da açacaktır önümüzdeki süreçte.
Kısacası, genelde yumuşama gibi görünen durum, aslında bir başka alanda
sertleşmenin belirtisidir.
ABD ve Batı AKP iktidarının devrilmesini istiyor. AKP
iktidarı denize düşen yılana sarılır hesabı, eskiden çatıştığı batı dışı
güçlere sarılmaya çalışıyor. Bence bu da onları kurtaramayacak.
GÜN ZİLELİ - 3 Temmuz 2016 - www.gunzileli.com - gunzileli@hotmail.com