Avni Aker ismi niçin tercih nedeni değildir? Tıpkı İnönü Stadyumu’nun önce Fi-Yapı İnönü, sonra da Vodafon Arena yapılmasında olduğu gibi ...
Avni Aker ismi niçin tercih nedeni değildir? Tıpkı İnönü
Stadyumu’nun önce Fi-Yapı İnönü, sonra da Vodafon Arena yapılmasında olduğu
gibi onlarca stadyumlarının adlarının “bilmem ne arena”ya dönüştürülmesinde
olduğu gibi gerçekleştirilen her şey yeni bir rejim inşası ile yakından
ilgilidir.
Trabzonspor’a devletin mali olanakları ile yapımı sağlanan,
Akyazı sahilinde otoyolun hemen yanında denizin doldurulması ile oluşturulan
zeminde inşa edilen yeni spor kompleksinin açılışı yapıldı birkaç gün önce.
Bilindiği üzere yeni tesislerin adı Avni Aker spor kompleksi
ya da Avni Aker stadyumu değil. Önderlik ya da tek adamlık anlayışının ve
lütfunun bir gereği olarak söz konusu tesislerin adı “Şenol Güneş” oldu.
Bu konuda “milli iradeye” bir şey sorulmadı. Tesislerin
adının ne olacağı konusunda yerel ya da bölgesel bir konsensüs var mı? Yok.
Olup olmaması önemli de değil zaten. Bu “milli irade” denilen şey seçim zamanı
veya bazı işleri kotarma anında önem kazanıyor daha çok.
Peki, Trabzonspor cephesi böyle bir kararı genel kurulda
görüştü, tartıştı ya da oyladı mı? Hayır. Bu anlamda da stadı “Trabzonspor mu
yaptırdı ki, görüş ve kararlarının bir önemi ve gereği olsun” diye düşünülmüş
olabilir.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) bu konuda zaten “memuri”
bir işleve sahip olduğundan, özerkliğinden ve kurumsallığından ziyade,
uyumluluğu ile anlam kazandığından konuşulacak durumda değil.
“Şenol Güneş” ismine gelince; eğer bir stada “Fatih Terim”
ismi veriliyorsa “Şenol Güneş” isminin verilmiş olması anlamsız ve saçma
değildir. Elbette olabilir. Ama asıl mesele de buradadır zaten.
Eğer illa ki; yeni, yeniden yapılan ve dahi ismi
değiştirilme gereği duyulan stadyumlara “futbol insanlarının” ismi verilecekse,
bu ülkede ismi daha çok yakışan ve çok daha anlamlı duracak ve dahası artık
yaşamayan onlarca güzide futbol ve spor insanı var.
Bu ülke daha yaşarken ulaşılmaz ve kutsiyet atfedilen
insanlar ülkesidir. Durum biraz bununla da ilgilidir. Çünkü bu ülke aynı
zamanda yaşarken ölüverenlerin ve öldükleriyle kalanların ülkesidir. Onun
içindir ki böylesine derin bir çelişkiler ülkesidir.
Ölenlerin “şehit” mertebesi atfedilerek, esasında
kendilerine onur biçen insanların yönettikleri bir ülkede yaşayanların
kutsallaştırılması, aslında onlara değer verilmesinden falan değil, kendi
düzenlerini en acımasız şekilde hayata geçirme telaşı ve sözde toplum
mühendisliklerinin bir sonucudur.
Satır arası belirtmekte fayda var; ne Fatih Terim ne de
Şenol Güneş bu ülkenin “makus futbol tarihine” öyle sanıldığı gibi damga vurmuş
şahsiyetlerdir. Damga vurmak, değiştirmek, üretmek, değer yaratmak demektir. Ne
futboldaki dünya üçüncülüğü ne de UEFA kupasındaki şampiyonluk bu iki “futbol
insanının” bilgeliği, üretkenliği ve değiştirici güçlerinin ve emeklerinin bir
ürünüdür. Bunun için Derwall ve Piontek dönemlerine ve söz konusu Galatasaray
ve Milli Takım kadrosu jenerasyonuna bakmak her şeyi yeterince açıklar
durumdadır zaten.
Şenol Güneş ismine gelince, ters ve olumsuz etki
yaratmayacak konumu, öncelikle o bölgenin insanı olması ile ilgilidir. Futbol
geçmişi ve futboldaki bugünkü konumu, kurnazca düşünülmüş ve uygun bulunmuş
olmasının nedenlerinden olsa gerektir. Çok da arzu edilerek, can-ı gönülden
uygun görülen bir isim olmadığı ama Avni Aker ismine en uygun rakip olduğu da
ortadadır.
Trabzonspor’un yeni tesislerinin adı niçin Avni Aker değil
de başka bir isimdir?
Avni Aker olursa ne olurdu?
Avni Aker ismi niçin tercih nedeni değildir?
Söz konusu bu isim değişikliği Şenol Güneşi onurlandırırken,
Avni Aker’i ne yapmaktadır.
Tıpkı İnönü Stadyumu’nun önce Fi-Yapı İnönü, sonra da
Vodafone Arena yapılmasında olduğu gibi onlarca stadyum adlarının “bilmem ne
arena”ya dönüştürülmesinde asıl amaç yeni bir rejim inşası ile yakından
ilgilidir.
Cumhuriyet rejiminin tüm kavram deyim, özdeyiş, sembol ve
yapılarıyla “yıkılırken” yerine koyulanlar ya daha gerilerden ya da günümüzden
olmaktadır. Oysa tarihi bir süreçtir. Bölümlendirdiğinizde ve belli bölümleri
dışlandığında bu ideolojik bir hal alışın yansımaları olarak belirir. Bugün
yapılan da budur.
Bir başka ismi tercih edenler, buna itiraz etmeyenler, içine
sindirenler tercih edilen yeni isim ne kadar değerli olursa olsun şunu iyi
bilmelidirler, Trabzon’da ve Trabzonspor’da Avni Aker ismi ile yitirilecek olan
Trabzon ve Trabzonspor’un geçmişidir, karakteridir, kimliğidir ve kültürüdür.
Bakınız Trabzonspor tesislerine adı uygun görülmeyen Avni
Aker, Vakfıkebir köylerinden birisinde doğmuş, ilk ve ortaokul eğitimini
Trabzonda yapmış, İstiklal Savaşı’nda cephe savaşlarında yer almış birisidir.
1925 yılına kadar Akçaabat, Sürmene, ve Trabzon’da ilkokul öğretmenliği
yapmıştır. 1926 yılında ünlü spor adamı Selim Sırrı Tarcan tarafından
İstanbul’da açılan Beden Eğitimi Kursu’na katılmış, Trabzon tarihinin ilk beden
eğitimi öğretmeni olarak Trabzon Lisesi Muallim Mektebi ve Ticaret Lisesine
atanmıştır. Buralardaki başarılı hizmetlerinden sonra Beden Terbiyesi Bölge
Asbaşkanlığı (Şimdiki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü) görevini üstlenmiş, 1944
yılına kadar bu görevini sürdürmüştür.
Burada mesele Avni Aker’in futbol/spor geçmişi ve kariyeri
ile popülaritesinin söz konusu tesislere verilmeye yetmediğinden çok Avni
Aker’in hangi dönem insanı olduğu ile ilgilidir. Muhafazakârım diye
gerinenlerin, geçmiş ile gelecek köprüsü kurmayı en çok isteyenlerin
kendilerince yok sayılması gereken bir döneme ilişkin her şeyi kazımak
istemelerine karşı durmak demek, Cumhuriyet rejimini kutsamak demek değildir.
Bu daha çok şununla ilgilidir; değer bilmezliğe karşı durmayı becermezsek,
coğrafyamıza, dilimize ve kültürel kimliğimize ilişkin değer bilmezlere yönelik
karşı durma hakkını ve ahlakını nasıl elde edeceğiz meselesidir.
Gelinen noktada esas mesele bir ismin yok sayılmasından çok
“istenmeyen herkesin ve her şeyin” yok sayılması meselesidir.
Bir de bunu “Şenol Güneş” tesislerinin açılışında davet
edilmiş bulunan tabiat sülüğü, petrodolar zengini Katar Emiri’ne verilen önem
ve değer ile birlikte düşünün…
(İSMAİL TOPKAYA-SENDİKA.ORG)