Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE
SHOW_BLOG

Olympiakos'ta oynuyor olsaydı en az 10 milyon euro ederdi!

Galatasaray'ın, 3.5 milyon Euro'ya PAOK'tan satın aldığı Garry Rodrigues'in Konyaspor maçındaki performansı Yunanistan'...

Galatasaray'ın, 3.5 milyon Euro'ya PAOK'tan satın aldığı Garry Rodrigues'in Konyaspor maçındaki performansı Yunanistan'da olay oldu. Larissa Kulübü'nün başkanı Alexis Kougias, " Garry Rodriguez eğer Olympiakos'ta oynasaydı en az 10 milyon Euro ederdi. PAOK yüksek bonservisle oyuncu satamıyor" dedi.


Galatasaray'ın PAOK'tan renklerine bağladığı Garry Rodrigues'in Konyaspor karşısında sergilediği performans manşetlerdeki yerini alırken, Larissa Kulübü'nün başkanlığını yapan Alexis Kougias transferi değerlendirdi.

Garry Rodrigues'in 3.5 milyon Euro'luk bonservisini yorumlayan Alexis Kougias, oyuncunun transferinin ucuza gerçekleştiğini ve Olympiakos'ta oynaması durumunda 10 milyon euroluk bedel olacağını söyledi.

"EN AZ 10 MİLYON EURO EDERDİ"

Kougias açıklamasında, "PAOK, Rodriguez ve Mak'ı çok ucuza gönderdi. Garry Rodriguez eğer Olympiakos'ta oynasaydı en az 10 milyon Euro ederdi. PAOK yüksek bonservisle oyuncu satamıyor. Rodrigues önemli bir oyuncuydu" sözlerini kullandı.

Garry Rodrigues de Konyaspor maçının ardından kalitesini göstereceğine söz verirken, "Hem kendi açımdan hem takım açısından memnunum. İlk maçıma çıktım. Bu karşılaşma bizim için çok önemliydi; oyuna girip skora katkı verdiğim için çok mutluyum. İkinci yarı oyuna girdim. Alanlar bulduğum bir maç oldu. Oyun tarzım sürekli aksiyon içinde olmak ve aksiyonlar yaratmak. İlk maçımda gol pasını verdiğim için mutluyum. Garry Rodrigues'in kim olduğunu göstermeye devam edeceğim. Arkadaşlarıma yardım etmeye çalışan bir takım oyuncusu olduğumu düşünüyorum..." dedi.

SABRİ'NİN GOLÜNÜN HAZIRLAYICISI OLDU

Konya'da maç öncesi tartışmasız en çok merak edilen isim Garry Rodrigues'di. Yeşil Burun Adalı futbolcu, Galatasaray formasıyla çıktığı ilk karşılaşmada beklentileri karşıladı. Josue'nin yerine 46. dakikada oyuna giren 26 yaşındaki futbolcu, bu kritik galibiyette kilit rol oynadı. Topla ilk buluşmasında rakip kalede tehlike yaratan 26 yaşındaki oyuncu, Sabri'nin golünün hazırlayıcısıydı. Hızıyla öne çıkan Yeşin Burun Adalı futbolcu, rakiplerine zor anlar yaşattı.

'Hızlı Garry' lakaplı oyuncu, hücuma müthiş katkı sağlarken, ilk maçındaki uyumuyla geçer not aldı. Aslan'ın yeni transferlerinden Ahmet Çalık da 90+4'te Sneijder'in yerine oyuna girdi. Başarılı stopere oyunda kaldığı kısa süre içinde fazla iş düşmedi.


KONYASPOR MAÇI İÇİN NE DEDİLER

KANAT ATKAYA - HÜRRİYET

Son isabetli ortasını Buzul Çağı’nda yapmış bekleri, maçı saha içinden seyretmenin keyfini sürmek dışında zerre katkıda bulunamayan Josue gibi süper (!) yıldızları gören altyapı takımlarındaki kardeşlerimiz “Bunlar Galatasaray’da oynuyorsa ben kesin Barcelona’da, Chelsea’de oynarım” diye düşünmüştür. Yetişme çağındaki evlatlarımıza bu ışığı gösterecek kadroyu oluşturan ve hazırlayanlara, Galatasaray yönetimine, oyunculara teşekkürü bir borç bilirim! Espri, hem de en kötüsünden espri yaptığımı vurgulamaya gerek var mı? Ne oynadı Galatasaray? Ne yaptı koca 45 dakikada anlayabilen var mı aramızda?

MEHMET DEMİRKOL - FANATİK

Düşünün! Rakibinizin kalecisinin parmağı kırık. Maça çıkmak için özel eldiven yaptırmış. Bilinen güvenilir bir yedeği de yok.. Ve siz kaleyi bulan ilk şutu altı pas içinden 66. dakikada atıyorsunuz.. Ve şut çok da planlı değil. Asıl planda pas vermesi gerekiyor Skubic’in. Ceza sahası dışından yaydan bir deneme yok. Gelen ortalara gelişine bir vuruş da yok. İlla en müsait pozisyonda, kalenin ağzından kaleciyi terste bırakıp vurmak peşindesiniz. İşte bu Muslera’nın yarattığı saygı... Başka bir şey değil. Parmağı kırıkken dahi şut atmaktan imtina ediyor rakip. ‘Yemez’ bu adam diyor! Bu eşi az bulunur bir ikna süreci. Muslera çok özel bir adam. Bir lütuf. Çok başka. Çok farklı. Çok sakin ve çok hırslı. İstiyor. Deliriyor kazanmak için ama kimseyle kavga etmiyor.


ERMAN TOROĞLU - SABAH

Dün gece Galatasaray'ın en iyi oyuncusu Sabri idi. Gol attığı için değil. Elinden gelen her şeyi sahaya döktüğü için. Kabiliyeti oranında 90 dakika maçı bırakmadı. Helal olsun. Gol kaçırabilir, ortayı da ters atabilir ama bir oyuncu sahada ne var ne yok her şeyi yapıyorsa o oyuncu iyi oyuncudur. Muslera gene açı kapatmasından, yer tutmasından dolayı mutlak bir golü çıkardı. Ama ilk yarıda Konya'nın girdiği 3 pozisyonda golleri kaçırmak atmaktan daha zordu. Rodrigues'in faydalı olacağı gözüküyor. Bruma tipinde bir oyuncu. Ama şu kadar oynadığında Bruma'dan daha farklı olduğu bir yer var. Son topları daha iyi kullanıyor. Dün geceki maçın tek özelliği şu. Tecrübeli takımlar, büyük takımlar kötü de oynasalar bu maçları kazanmasını biliyorlar.

LEVENT TÜZEMEN - SABAH

Kırık parmakla ve özel bir eldivenle oynayan Muslera'nın yaptığı "Fedakarlık" ile Sabri'nin yürekli duruşu ve De Jong'un "Cesur yürek" tarzı oyunu ne yazık ki; bazı oyuncular da yoktu.. Özellikle; Eren ile Josue ikilisi G.Saray'ı hep eksik oynattı. Doğum tarihlerine baktım; Eren; 1988, Josue; 1990 doğumlu. 1984 doğumlu Sabri ileri geri çalıştı, sürekli kanat değiştirdi, savunmaya yardıma geldi. Sabri'den utanmaları gereken Josue-Eren ikilisi koşmadıkları ve mücadele etmedikleri gibi takım savunmasına katkı bile yapmadılar.

GÖKHAN ZAN - HABERTÜRK

İkinci yarıda Garry’nin oyuna girmesi, Ali Çamdalı’nın atılması oyun dengelerini G.Saray’ın lehine değiştirdi. Galatasaray’ın Sabri’yle bulduğu gol, oyuna takımı adına güven getirdi. Sabri golde takip anlamında da alkışı hak etti. Genel oyun performansıyla da maçın yıldızı olmayı hak etti doğrusu. Konya eksik kalınca bocaladı. G.Saray etkinliği ele aldı. Garry, Podolski ve Sabri ile oyunu daha erken bitirebilecek fırsatları harcadı. De Jong orta sahanın öne çıkan ismi oldu. Genelde hatasız oynadı. Selçuk ikinci yarıdaki oyunuyla “Ben de varım” dedi.

SON YAZIDAN