Ayasofya’nın hat yazılarında sonsuz bilgi kaynağına gönderme
yapma ihtiyacı nereden geliyor, özellikle bu göndermenin altını çizmek, hem de
tüm imanlı gönüllerin yüzlerini çevirdiği en kutsal yerde bunu yapmak, niye
peki? Sorunun yanıtı için fazla uzağa gitmeye gerek yok. İbadethanenin adını
hatırlamak yeterli.
Ayasofya…
Kutsal ya da Aziz Bilgelik…
Akdeniz Akdeniz-Eski Yunan’dan Roma’ya, Bizans’tan
Osmanlı’ya Akdeniz Kimliği
Uygarlığın kıyıları
Akdeniz’in tarihsel-kültürel örgüsünde dikkat çeken en temel
özellik, karşılıklı ve süreğen bir gelgit sürecidir. En azından XV. yüzyıl
sonlarına kadar Akdeniz’in çok etnisiteli mozaiği bu özelliğini korumuştur.
Sonuçta neyin tam olarak nerede ve ne zaman başladığı, neyin ya da kimlerin ilk
olduğu sorusu o kadar rahat sorulabilecek sorulardan değildir.
Kökleri hem Doğu’da hem Batı’da…
Artemis’in Anadolulu olup olmadığının, Dionysos’un, bugünkü
adı Sultanhisar olan Nazilli yakınlarındaki antik kent Nysa’dan çıkıp
çıkmadığının da pek bir anlamı yoktur; Anadolu’nun İon uygarlığının elbette ki
Doğulu izler taşıyacaktı (tapınak alınlıkları ya da lahitleri süsleyen
çelenklerde görülen boğa başlıkları gibi). Bu topraklarda Artemis’e verilen
önem ve öncelik tabii ki Ege’nin öteki yakasında görülemeyecekti çünkü uygarlık
tarihinin bilinen en eski ana tanrıçalarından Kibele Anadolu’nun tam da
bağrından çıkmaydı.
oğunluğu imparatorlara atfedilen anıtsal meydanlar Roma’da
artık forum adını alıyordu ama temelinde eski Yunan agorasından farksızdı (…)
Bu forumlar daha sonra İtalya (ve bazı Dalmaçya ülkelerinde) piazza adını
alacak, piazza’lar İspanya’da plaza’lara dönüşecek, bizdeyse “piyasa”ya isim
babalığı yaptığı gibi, pazar yeri kavramının art alanını oluşturacaktı. Tabii
halk dilinde geçen (ve ne yazık ki “cep telefonlaşıp internetleşen” dünyamızda
unutulmaya yüz tutan) piyasa yapmak tabirini de unutmayalım.
Doğu ile Batı’nın, Vikingler ile Kürtlerin, tavla ile
satrancın buluşma mekânı Akdeniz.
Tanrılar burada doğdu, uygarlıklar burada serpildi,
kültürler burada çağladı.
Alışverişin ülkesiydi, savaşların denizi.
Fatihlerin çölüydü, bilgeliğin vahası.
Hediyeler gidip geldi kıyılarında, sirenler haykırdı
enginlerinde.
Bir kıyısında kantele çalardı, diğerinde kanun.
Tanrıça İştar hükmünü sürdü göklerinde ve tüm dillerde
yıldız oldu.
İlker Özünlü bu kez Akdeniz’de bir gezintiye çıkarıyor bizi:
Uygarlıklara, kültürler arasında sıçrayacağımız, karşılaşmalar ve buluşmalarla
dolu, ayrıntıları keşfedeceğimiz patikalar boyunca ilerleyişin deryaya
kavuştuğu bir yolculuk…
İstanbul’dan, Konstantinopolis ‘ten başlayacak elbette
yolumuz, Ayasofya’nın kubbesinden, ta Bizans zamanından…
Sahi Bizans Yunan mıydı, yoksa Osmanlı mı Bizans?
Akdeniz Akdeniz
Eski Yunan’dan Roma’ya, Bizans’tan Osmanlı’ya Akdeniz
Kimliği
Yazan: İlker Özünlü
Yayına Hazırlayan: Özcan Özen
Kapak : Sevil Tarla
Sayfa Düzeni: Begümay Özsivil
ISBN :978-605-4906-29-1
Barkod : 97860549060291
Dizi : Tarih ve Kültür- 3
Sayfa : 141 sf.
Boyut : 13,5 x 19,5 cm.
Baskı Kalitesi : İki Renk, 70gr, Enso
Baskı Tarihi : Şubat 2017
Fiyat : 16,90 TL
H2OKİTAP