Remzi, Hıdır Ali, Bayram, Fırat, Ömer…
Hepsinin çok ama çok ortak yanı var, daha doğrusu vardı.
Hepsinin sonu gencecik yaşlarında şantiyelerde son buldu. Hepsi para kazanmak
zorunda olduklarından tatillerinde inşaatlarda çalışıyordu. Hepsi de okuduğu
okuldan ve memleketinden uzakta bir şantiyede ter döküyordu. Hepsi üniversitede
okuyor meslek sahibi olmaya çalışıyordu. Hepsi işçiydi, işçi çocuğuydu…
ŞANTİYELERDE ÖLEN ÜNİVERSİTELİLER...
İstanbul Esenyurt’taki Nazım Hikmet Bulvarı üzerinde bulunan bir inşaatta 22 yaşındaki Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Remzi Ersu’nun üzerine vinç ile kaldırılmakta olan bir beton blok, vinç halatının kopması sonucu düştü. Remzi olayda yaşamını yitirdi. Tatilde para kazanmak için inşaatta çalışıyordu…
İstanbul Esenyurt’taki Nazım Hikmet Bulvarı üzerinde bulunan bir inşaatta 22 yaşındaki Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü 2. Sınıf öğrencisi Remzi Ersu’nun üzerine vinç ile kaldırılmakta olan bir beton blok, vinç halatının kopması sonucu düştü. Remzi olayda yaşamını yitirdi. Tatilde para kazanmak için inşaatta çalışıyordu…
Remzi Ersu’nun facebook’tan yeni yıl mesajı şuydu:
Biraz daha gerilere gidelim ne dersiniz:
2 Aralık 2016. Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Makine
Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisi Bayram Kartal, arkadaşıyla birlikte
çalıştığı inşaatın çatısından dengesini kaybederek yaklaşık 15 metre
yükseklikten düştü. Okuldan kalan boş zamanlarında okul harçlığını çıkarmak
için arkadaşıyla birlikte çatı onarım işlerinde çalışan Bayram Kartal olay
sonucu yaşamını yitirdi.
6 Eylül 2014. İstanbul’da Torun Center’da asansörün yere
çakılması sonucu ölen 10 işçiden biri Tunceli Üniversitesi Ovacık Meslek
Yüksekokulu Maliye Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genç idi. Hıdır Ali
okul başlayana kadar inşaatlarda çalışarak para kazanıyordu…
16 Temmuz 2014. Şanlıurfa’da, Dicle Üniversitesi Elektrik
Elektronik Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Fırat Yiğen, ailesine katkıda bulunmak
için 2 gün önce çalışmaya başladığı
inşaatın 7’nci katından düşerek yaşamını yitirdi. Kum ve tuğla taşıyan
Yiğen, inşaatın 7’nci katında çalıştığı sırada dengesini kaybederek düştüğü
belirtildi.
24 Ağustos 2010. İstanbul Ataşehir’deki Rotary Lisesi’nin
inşaatında çalışan Muğla Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk
Edebiyatı 2. Sınıf öğrencisi Ömer Çetin (20), üçüncü kattan düşerek hayatını
kaybetti. Ömer Çetin, üniversite masraflarını çıkarmak için günde 30 lira
yevmiyeye çalışıyor, geceleri de inşaatta kalıyordu.
Babamın Kanatları filminde yine bir şantiyede inşaat
işçiliği yaparken yaşamını yitiren Hukuk Fakültesi öğrencisi Fırat’ı
anımsayalım. Bu üniversite öğrencisi
karakteri, hiç de gerçekten uzak bir karakter değil, bizzat ülke gerçekliğinin
bir yansımasıydı. Yukarıdaki genç kardeşlerimiz benim son yıllarda
saptayabildiğim isimler, biraz daha ayrıntılı bir araştırma yeni isimler
ekleyecektir muhtemelen. Her şey bir yana ortada bir gerçeklik var, üniversite
öğrencileri yalnızca saatlerce tezgahtarlık, şoförlük, garsonluk, satış
temsilciliği gibi işlerde çalışmıyor. Bizzat kol emeğinin en yalın halinin
tezahürü inşaat şantiyelerinde de çalışıyor, çalışmak zorunda kalıyor.
Sektördeki inanılmaz hızdaki devri daim ile bir üniversite öğrencisi bir yaz
tatilinde iki üç şantiyede bile çalışabiliyor. Şantiyelerdeki riskler konusunda
bilgi sahibi olmak, gerekli eğitimleri almak, yaptığı riskli iş konusunda
deneyim sahibi olmak vs. vs. geçin bunları. Çalışmak zorunda olan milyonlardan
söz ediyoruz, yevmiye usulü çalıştırılan milyonlardan. Çalıştıran açısından
köyünden yeni gelmiş okuma yazma bilmeyen bir işçi ile üniversite öğrencisinin
arasında bir fark yok; iş kısa sürede bitsin nasıl ve kim tarafından yapılırsa
yapılsın bir önemi yok. İşin de eğitimin de niteliksizleştiği ucuz emek
cehennemi bir ülkede çıkarılan onlarca yasa ve yönetmeliğin ise hiçbir hükmü
yok…
(EMRE GÜRCANLI – İLERİ HABER)
(EMRE GÜRCANLI – İLERİ HABER)