Hevserokê Partiya Gelan a Demokratîk, Selahattîn Demîrtaşî ji Girtîgeha Edirneyê ya Cûrreyê Fyê nameyek şand. Hevserokê Partiya Ge...
Hevserokê Partiya Gelan a Demokratîk, Selahattîn Demîrtaşî
ji Girtîgeha Edirneyê ya Cûrreyê Fyê nameyek şand.
Hevserokê Partiya Gelan a Demokratîk, Selahattîn Demîrtaşî
ji Girtîgeha Edirneyê ya Cûrreyê Fyê nameyek şand.
Demîrtaşî da zanîn ku desthilatdarî hewil dide tirsê belav
bike, tirs hesteka gelek mirovane ye lê wêrekî jî welê ye.
“Tekane rêya ku em tirsê wek mîratekê ji zarokên xwe re
nehêlin, wêrekî ye.”
Wî eşkere kir ku divê parlamenter, rojnameger û dadgerên ji
tirsan nikarin dengê xwe derbêxin dest ji karê xwe berdin û li mala xwe
bitirsin. Ne heqê wan e ku tirsa wan zererê li civakê bike.
Name di malpera HDPyê de hat belavkirin.
“Mixabin desthilat ji tirsan zordariyê û tiştên nehiqûqî
dike.
“Bila her kes bizanin ku em ê li dadgehên adil de vî hesabî
ji wan bixwazin.”
HABERİN TÜRKÇESİ
Demirtaş: Korku İnsani Bir Duygudur Ama Cesaret de Öyle
İktidarın yarattığı korku atmosferine dikkat çeken Demirtaş,
yargı ve medya mensuplarına seslendi: “Bu kişiler istifa ederek korkularını
evde yaşamalılar. Sizin korkunuz başkasına ve toplumun geneline zarar veriyorsa
buna hakkınız yoktur.”
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halkların
Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden
mektup gönderdi.
İktidarın yarattığı korkuya dikkat çeken Demirtaş, korkmanın
gayet insani bir duygu olduğunu ama cesaretin de aynı şekilde insani olduğunu
vurgulayarak “Korkuyu çocuklarımıza miras bırakmamanın biricik yolu cesur
davranmaktır” dedi.
Korkudan adil davranmayan bir hakim, korkudan sesini
çıkarmayan bir milletvekili ya da gazetecinin istifa ederek korkusunu evinde
yaşamaya devam etmesi gerektiğini söyleyen Demirtaş, bu kişilerin korkularının
başkasına ve topluma zarar vermesi halinde buna hakları olmadığını ifade etti.
HDP’nin internet sayfasında yer alan mektupta Demirtaş
şunları ifade etti:
"Tarihi günlerden geçtiğimizi, zorlu bir mücadele
süreci içerisinde olduğumuzu hepiniz yakinen takip ediyorsunuz.
İktidarın en temel dayanağı korku yaratmak ve bu korkuyu
herkese hissettirmektir. Böyle dönemlerde iktidardan korkmak gayet insani bir
duygudur; ancak unutmayın ki, cesaret de insani bir duygudur ve korkuyu
çocuklarımıza miras bırakmamanın biricik yolu cesur davranmaktır.
Bu dönemde yasama, yürütme, yargı ve medya koltuklarında
oturarak korkuya teslim olanların durumu ibretlik ve utanç vericidir. Bu
koltuklarda oturup korkuya teslim olanlar işlenen bütün suçların da asli
ortağıdır.
Korkudan adil davranmayan bir hakim, korkudan sesini
çıkarmayan bir milletvekili ya da gazeteci bu halka son bir iyilik yapmalı ve
istifa ederek korkusunu evinde yaşamaya devam etmelidir. Sizin korkunuz
başkasına ve toplumun geneline zarar veriyorsa buna hakkınız yoktur.
Maalesef bu iktidarın zorbalığı ve hukuksuz uygulamaları
gerçekleştirebiliyor olması bu korkakların sayesindedir. Bizi yasadışı,
korsanvari bir şekilde iktidarın emriyle tutuklatmak korkaklıktır, acizliktir.
Herkes emin olsun ki, adil bir yargı huzurunda bu korkaklardan hesap soracağız.
Halkımız bu korkaklardan daha cesur davranmış ve korkuyu
yenmiştir. Devlet, yargı ve medya içinde çöreklenmiş ve korkudan başını bile
kaldıramayan bu kesimi tarih utançla anacaktır. Yargı ve medya içinde olup da
adil davranışın onurunu koruyanları tenzih ederek bunları belirtiyorum.
Bize karşı ağır bir suç işlendi ve işlenmeye devam ediyor.
Bütün yargıçlar da bunun farkında, ama bazıları korktukları için boyun eğmiş
durumdalar. Onlara çağrım, hiç değilse onurunuzu kurtarın ve istifa edip gidip
evinize kapanın, bir odada korkun. Hiç değilse korkaklığınızla başkalarına
zarar vermemiş olursunuz.
Böyle bir ortamda içerde ve dışarda korkuya teslim olmayan,
direnen, cesaretin onurunu temsil eden on milyonlarca yurttaşımızı kutluyorum.
Türkiye'nin demokratik geleceğini direnenler belirledi, belirlemeye devam
ediyor.
Referanduma giderken herkesi bu korkuyu yenerek sandığa
gitmeye, korkuya 'HAYIR' demeye davet ediyorum. Cesaret bulaşıcıdır. Kürt,
Türk, Alevi, Sünni, AK Partili, CHP'li, MHP'li ve HDP'li demeden el ele verip
cesareti birbirimize bulaştıralım. Emin olun ki, iyilik kazanacak, hepimiz
kazanacağız.
MUTLAKA KAZANACAĞIZ." (HDP – BİANET)