Antep’teki genelev, “Antep’e yakışmadığı” gerekçesiyle kapatılmak isteniyor. Kadınlar, "Biz yolumuzu seçmişiz. Onlar bizim neyimizi k...
Antep’teki genelev, “Antep’e yakışmadığı” gerekçesiyle
kapatılmak isteniyor. Kadınlar, "Biz yolumuzu seçmişiz. Onlar bizim
neyimizi koruyor? Koruyorsa erken emekli etsin, tamam baş tacı diyelim"
diyor.
Fotoğraf: 4 Ocak 2013'te İstanbul Karaköy Genelev'inde
gerçekleşen eylemden
|
Antep’teki genelev, “Antep’e yakışmadığı” gerekçesiyle
kapatılmak isteniyor.
Genelevdeki mülk sahiplerine “mülklerini sorunsuz bir
şekilde devretmezlerse diğer yollarla genelev arazisini değerlendirmek zorunda
kalacaklarını” söyleyen Antep Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi, hafriyat
araçlarıyla genelev kapısına giden yola kum döküyor.
Genelevde çalışan kadınlar, müşterilerin giriş-çıkışını
zorlaştırmak için yapılan bu işlemin bir tür taciz olduğunu söylerken, “Burada
kalp hastaları, kanser hastaları da var. Acil bir durum olsa ambülans giremez”
diyor.
Ama kadınların en büyük sorunu genelev kapatılırsa ne
yapacakları.
bianet’e konuşan Leyla, “Perişanız” diyor. Leyla, genelevde
çalışıyor ve orada yaşıyor, başka ilde üniversitede okuyan iki çocuğu var:
“Burası kapatılırsa borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz?
Çocuklarımın kirasını nasıl ödeyeceğim? Annemin tedavi masraflarını nasıl
karşılayacağım? Bizi dikkate almıyorlar, daha doğrusu insan olarak görmüyorlar.
“Biz burada esir değiliz, köle değiliz. Vergimizi de
veriyoruz. Bizim çocuklarımızı okutmaya, rahat bir hayat yaşamaya hakkımız yok
mu? Biz yolumuzu seçmişiz. Onlar bizim neyimizi koruyor? Koruyorsa bize ev
alsın, erken emekli etsin, tamam baş tacı diyelim. Kendilerinin tuzu kuru,
parayla oynuyorlar çünkü paraya ihtiyaçları yok. Bizim hiç mi hakkımız yok? Biz
insan değil miyiz?"
Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği,
Suriye’deki iç savaşın ardından göç etmek zorunda kalan birçok Suriyeli kadının
seks işçiliği yapmak zorunda kaldığını hatırlatırken, Valilik ve Belediye’nin
kayıtdışı alanda yaşanan bu büyümeyi görmezden gelirken, yasal yollarla
kurulmuş olan, denetimleri düzenli aralıklarla yapılan ve sağlık koşulları
açısından değerli olan bir çalışma mekanı olan genelevi kapatmak istediğini
vurguluyor.
“Burası doktor
kontrolünde, dışarıda çalışanların sağlık kontrolü yok”
Antep’te şehir merkezinde bulunmayan genelevde 12 ev var ve
60’a yakın kadın çalışıyor. Genelevin seks işçileri dışında çalışanları da var;
kantin, kuaförler, temizlik işçileri. Yani seks işçileri dışında da 100’e yakın
çalışan var.
Leyla, Antep’te zaten 19 yıldır kimseye vesika
verilmediğini, geneleve yeni girişlerin olmadığını anlatıyor. “Şimdi de bizi
sokağa atıyorlar” diyor, “O kadar kadın çalışıyor burada. Bir de diğer işçiler
var. Bu kadar insanın ailelerini düşünün.”
Leyla da genelevlerin kayıtlı ve denetim altında, hem
kadınlar hem müşteriler açısından güvenli mekanlar olduğuna dikkat çekiyor,
“Burası büyük bir şehir. Dışarılarda fuhuş aldı başını gidiyor, dışarıdaki
kadınların sağlık kontrolü de yapılmıyor. Sen fuhşu kökten bitirmek istiyorsan,
önce dışarılardan başla. Buralar doktor kontrolü altında.”
“Camlara film
çektiler, gün ışığı görmüyoruz”
Geneleve yönelik tek fiziksel baskı, yola kamyonlarla kum
dökülmesi değil. Mart ayında Ahlak Büro ekipleri geneleve büyük bir operasyon
düzenledi. Kadınların aktarımına göre, evlerin hepsine tutanak tutuldu.
Bir genelev hakkında üç kere tutanak tutulunca ruhsatı iptal
ediliyor.
Leyla “Bizi camda görünce tutanak tutuyorlar” diyor. Bu
süreçte camlara koyu renk film çekilmesi de zorunlu tutulmuş. Kadınlar
“Bunalıyoruz” diyor. Gün ışığı göremediklerini, giderek cezaevi koşulları
yaratıldığını söylüyorlar.
“Antep halkı geneleve
gidiyor, yetkililer 'şehre yakışmaz' diyor”
Kırmızı Şemsiye Derneği Başkanı Kemal Ördek, konuyla ilgili
yetkililere ulaşmaya çalıştıklarını ancak randevu taleplerinin net bir şekilde
reddedildiğini söylüyor.
“Geneleve talep var ve talep var iken arzın olması da doğal.
Üstelik bu arz, ilgili mevzuatça yasal bir biçimde gerçekleştiriliyor” diyen
Ördek, genelevin ahlaki gerekçelerle kapatılmasının ikiyüzlülük olduğunu
söylüyor.
“Gaziantep halkı geneleve gidiyor, bu halkın seçtiği
yetkililer ise genelevin şehre yakışmadığını iddia ediyor."
"Genelev yasal
bir mekan, kapatılması kayıtdışı alanı büyütür"
Ördek şöyle konuşuyor:
“Anlamamız gereken şey şu: Bu kadınların çalışma hakları var
ve bu hak kapsamında istediği yerde çalışmak için gerekli yasal başvurularını
yaparak burada çalışmaya devam ediyorlar. Genelevin kapatılması demek, kayıt
dışı alanın büyütülmesi demek. Bu da denetimsiz, sağlıksız ve güvenliksiz
alanlarda seks işçiliği yapılması demek oluyor. Gaziantep’e asıl yakışmayan şey
budur.
“Yetkililer bir yandan sokaklarda, caddelerde seks işçiliği
yapılmasın diye işlem yapıyorlar, diğer yandan ise seks işçiliğinin kayıt
altında, sağlık koşulları açısından güvenli ve şiddete karşı korunaklı
yapıldığı genelevi kapatıyorlar. Bunu yaparken de, kadınların içinde oldukları
borçları ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin yaşayacakları olumsuzlukları
düşünmüyorlar.”
Kırmızı Şemsiye, genelev kapatıldığı takdirde cevaplanması
gereken birçok soru olduğunu vurguluyor: “Yıllardır bu işi yapan ve bunu meslek
eden kadınlar geçimlerini nasıl sağlayacak? Kadınlara tazminat ödenecek mi?
Emeklilikleri ne olacak? Bu koşulların hepsi bir arada sağlanırsa, belki
sektörü bırakmak isteyecek birkaç kişi çıkacaktır.” (ÇİÇEK TAHAOĞLU – BİANET)