Mübariz Mansimov, Palmali Group ve Hediye gemi Agdash!
Erdoğan Ailesinin Gizli Offshore Anlaşması
Malta Files, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesi ile Sıtkı Ayan
ve Azeri iş adamı Mübariz Mansimov arasındaki milyon dolarlık petrol tankeri
ortaklığını ortaya çıkarıyor. (CRAIG SHAW, EIC NETWORK-26 MAYIS 2017)
Erdoğan ailesi, Man Adası ve Malta’daki offshore şirketleri
aracılığıyla milyonlarca dolar değerindeki Agdash adlı petrol tankerinin sahibi
olmuş.
Petrol tankeri için yapılan anlaşmaya aracılık edenler ise
İstanbul'da kurulu Palmali Group'un sahibi Azeri-Türk iş adamı Mübariz Mansimov
Gurbanoğlu ve Erdoğan’ın yakın dostu SOM Petrol’ün sahibi iş adamı Sıtkı Ayan.
Malta Files belgelerine göre Ayan 2008’de yedi milyon, Mansimov ise 2008’den
beri Erdoğan ailesine gemi için yaklaşık 23 milyon dolar ödemiş.
European Investigative Collaborations (EIC) konsorsiyumunun
Malta Files projesi kapsamında yapılan bu araştırma, Türkiye’nin en güçlü
ailesinin gizli iş ilişkilerine ve kişisel servetlerini artırmak için devlet
imkanlarını nasıl kullandıklarına ışık tutuyor.
Mübariz Mansimov ve Palmali Group
Bundan dokuz sene önce, dönemin başbakanı Erdoğan bir yandan
Batı'da Orta Doğu’nun demokrasi modelini kurabilecek bir lider olarak
görülüyor, diğer yandan Türkiye’de kendini ve partisini savunmaya çalışıyordu.
2008’in yaz aylarında Ak Parti, Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davasından büyük
bir zaferle ayrıldı.
İşte tam bu zaferden sonra Erdoğan ailesi para kazanmaya
başladı.
Ekim 2008’de Erdoğanlar Man Adası’nda kurulu "Bumerz
Limited" adlı aile şirketleri üzerinden Mübariz Mansimov’un petrol tankeri
Agdash’ı aldı. “Bumerz” şirketinin adı, Tayyip Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan,
kardeşi Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen’in adlarının bir araya
getirilmesiyle oluşuyor.
Mansimov ise Bakü doğumlu bir iş adamı. Sovyet ordusunda
görev yaptığı ve Sovyetler’in çöküşünden sonra denizcilik işine girdiği
biliniyor. Denizciliğe ilk girdiğinde Azeri devleti için çalışan Mansimov daha
sonra kendi şirketi Palmali’yi kurdu.
Palmali Group’un filosunda şu anda yüze yakın gemi var.
Karadeniz’deki petrol ticaretinin üçte ikisi Palmali gemileriyle yapılıyor. Bu
ticaret, Mansimov’u milyarder yaparken onun yerli ve yabancı birçok ünlü iş
adamıyla bağlantısını da sağlamış. ABD Başkanı Donald Trump’ı da tanıdığı
söylenen Mansimov, geçtiğimiz Ocak ayında Vaşington’da Trump’ın yemin törenine
katılmıştı.
Mansimov ve Erdoğan arasındaki dostluk da yıllar öncesine
dayanıyor. 1998 yılında işini Azerbaycan’dan Türkiye’ye taşıyan Mansimov,
2006'da Türk vatandaşlığına geçti ve Gurbanoğlu soyadını aldı. Vatandaşlığa
geçmesinde Erdoğan’ın rolü olduğunu “Sayın Başbakan [Erdoğan] ‘Niye Türk
vatandaşı olmuyorsun’ demişti, doğru dedim ve Türk vatandaşı oldum” diye ifade
eden Mansimov’u yakından tanıyan bir kaynak, milyarder iş adamının vatandaşlığa
geçmek için Türk hükümetine rüşvet verdiğini iddia ediyor. Bunu kanıtlamak
mümkün değil ama eldeki belgeler Erdoğan ailesinin kişisel servetine
Mansimov’un büyük bir katkısı olduğunu gösteriyor.
Hediye gemi Agdash
Milyarder Mansimov ve Türkiye’nin en güçlü ailesi Erdoğanlar
arasındaki iş ilişkisi karmaşık bir sistem üzerinden yürüyor. Bu sistem,
bulunan belgeler ve kamuya açık sicil verileri incelenerek ilk kez Malta Files
projesiyle gün ışığına çıkmış oluyor.
Mansimov, 2007 yılında petrol tankeri Agdash’ı Rusya
devletinin iştiraki olan United Denizcilik’e sipariş etti. İnşaat masraflarının
bir kısmını ödemek için de Letonya’da bulunan Parex Bank’tan 18,4 milyon
dolarlık kredi istedi. Parex Bank, uzun yıllar Doğu Avrupa ve eski Sovyet
ülkelerindeki suçlularının kara para aklama bankası olarak biliniyordu. Fakat
banka Mansimov'a krediyi hemen o anda vermedi.
Aynı dönemde Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen, İrlanda
Denizi’ndeki küçücük bir ada olan ve vergi cenneti olarak bilinen Man Adası’nda
Bumerz Limited adlı şirketi kayıt ettirdi. Emekli öğretmen olan ve kameraları
sevmeyen İlgen hakkında çok fazla bilgi yok. İddialara göre, Erdoğan’ın
başbakan olduğu yıllardan sonra ailenin ticaretle alakalı konularını o üstlenmiş.
Agdash 2007’nin sonbaharında Mansimov’a teslim edildi ve bir
yıl boyunca Letonya, Hollanda ve İngiltere kıyılarında ve petrol
terminallerinde dolaştı. Ekim 2008’de ise Erdoğan ailesi, Bumerz Limited
şirketi üzerinden Agdash’ın kayıtlı olduğu Malta’da kurulu "Pal Shipping
Trader One" adlı şirketin tüm hisselerini aldı ve böylece inşa edildiğinde
değeri 25 milyon dolar olan tankerin gerçek sahibi haline geldi.
Man Adası sicil kayıtlarına göre, hisselerin Erdoğanlar'a
transferinden bir gün sonra, 24 Ekim 2008’de Parex Bank Mansimov'un Agdash için
bir sene önce istediği 18,4 milyon dolarlık krediyi Bumerz şirketine vermeye
karar verdi. Halka açık sicil kayıtlarında Ziya İlgen’in ismini kredi
belgelerinde görmek mümkün.
Ancak Erdoğan ailesi bu kredinin tek kuruşunu bile bankaya
geri ödemedi; çünkü Mansimov, Erdoğan ailesinden gemiyi yedi yıllığına
kiralayıp krediyi onlar adına geri ödedi. Agdash'ın satıldığı gün Erdoğan
ailesinin şirketi Bumerz ile Mansimov'un Karayipler'de kurulu şirketlerinden
biri arasında imzalanan sözleşmeye göre Mansimov, “Bumerz Limited’e direkt
olarak ya da Pal Shipping Trader One Co Ltd’den [gemiyi] kiralayarak Parex
Bank’a [kredinin] tüm taksitlerini ödemeyi” taahhüt etti.
Yani Mansimov, halihazırda kendi sipariş ettiği gemiyi Erdoğan
ailesinin şirketine devredip bir de üstüne geminin inşaat masrafını ödemek için
alınan krediyi aynı gemiyi kiralayarak yedi sene içinde kendi cebinden ödemiş
oldu. Kredilerin geri ödemesi bittiğinde geminin sahibi hâlâ Erdoğanlar’ın
şirketi Bumerz olarak kaldı.
Böylece Agdash petrol tankeri Mansimov tarafından
Erdoğanlara hediye edildi. 2008 yılından 2015 yılına kadar kredi ödemesi devam
eden bu hediyenin bedeli en az 21,2 milyon dolar ediyor.
Gemi için ödenmesi gereken kalan yedi milyon dolar ise Erdoğan’ın
çok eski dostu olduğu bilinen iş adamı Sıtkı Ayan tarafından yapılıyor. Ayan’ın
bu ödemeyi Agdash için neden yaptığı ise bilinmiyor.
Socar, BMZ gemilerini aldı
Erdoğan'ın Mansimov’a bu büyük “hediye” karşılığında nasıl
ayrıcalıklar tanıdığının doğrudan bir kanıtı yok, ancak 2008’den sonra
milyarder iş adamının ticaretteki başarısının gözle görülür şekilde arttığı
açık.
Azeri-Türk iş adamı, 2010 yılında Port Bodrum Yalıkavak’ı
satın aldı ve süper lüks bir marina inşa etti. Daha sonra da yine Bodrum’da
bulunan Tilkicik Koyu’nun özelleştirme ihalesine girdi ve 370 milyon lira
teklif vererek ihaleyi kazandı.
Mansimov'ın en büyük girişimi ise 2008 yılında yarı
hissesini satın aldığı Tekfen İnşaat. Tekfen, Bakü-Ceyhan ve TANAP boru
hatlarından geçtiğimiz yıllarda büyük ihaleler kazandı. Tekfen’in sadece TANAP
için aldığı ihalenin bedeli yarım milyar dolar.
Erdoğan ve Mansimov ilişkisi karşılıklı çıkarlara dayanarak
sürdü. 2015’te Ankara’nın Kürdistan Özerk Bölgesi’nden Ceyhan limanına ham
petrol ticareti yaptığı duyulunca, Irak hükümeti duruma büyük tepki göstermiş,
ihracat yapan denizcilik şirketlerini kara listeye almıştı. Mansimov, bu
diplomatik kriz sırasında hükümetin yardımına koştu, Ceyhan’daki limandan
petrolün dışarıya taşınmasına aracı olarak Kürt petrolünün Türkiye’ye akışının
devamını sağladı.
Mansimov'un aracı rolü, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki
petrol ticaretinde de kendini gösteriyor. Palmali Group, 2007 ve 2008
yıllarında Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattıyla Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelen tüm
ham petrolü Ceyhan’dan taşıma yetkisine sahip tek şirket olmak için 10
yıllığına SOCAR’la anlaşma imzaladı.
Mansimov, SOCAR ve Erdoğan ailesi arasındaki ilişki bugün
hâlâ sürüyor. The Black Sea’nin araştırmalarına göre SOCAR, Ocak 2017'de
Erdoğan ailesinin bir başka şirketi olduğu kamuoyunca bilinen BMZ Group’a ait
beş petrol tankerini satın aldı. SOCAR bu işlem için Malta’da kurulu
şirketlerini kullandı. Aynı ay içinde hükümet bir KHK ile SOCAR’ın Türkiye
şirketlerinden olan Socar Gaz Ticareti A.Ş.’ye üç aylığına kayyum atamıştı.
Erdoğan ailesinin SOCAR’a satılan gemileri, aynı Agdash’da
olduğu gibi, Mansimov’un Palmali Group şirketi tarafından kiralanıyordu.
Konuyla ilgili daha önce çıkan haberlerde bu gemilerin kredilerinin de Mansimov
tarafından kira sözleşmesi dahilinde ödendiğini iddia edilmişti, ancak bu
iddiaları destekleyen belgeler bulunamamıştı.
MANSİMOV, 17-25 ARALIK YOLSUZLUK SÜRECİNDE TUTUKLANAN ZAFER ÇAĞLAYAN'IN OĞLUNU METRİS CEZAEVİNDE MEHMET AĞAR'LA BİRLİKTE ZİYARETİ SIRASINDA GÖRÜLÜYOR... |
Offshore şirkete yakın dost kalkanı
Erdoğan ailesi Agdash’ın sahibi oldukları gerçeğini
olabildiğince gizlemeye çalışmış. Bu ortaklığa yedi milyon dolar koyan Ayan
ailesi ise parayı verdikten sonra üç sene boyunca kayıtlarda gözükmüyor. 2011
yılında ise Bumerz’in hisseleri kâğıt üstünde Sıtkı Ayan ve oğlu Bahaddin
Ayan’a devrediliyor.
Ancak Ayan’ın gemiyi şirketle beraber gerçekten satın
aldığına dair hiçbir kanıt yok. Ayanlar konuyla ilgili sorularımıza da yanıt
vermediler. Şirketin devrinden sonra düzenlenmiş olan en az üç belge ise Agdash’ın
gerçek sahibinin hâlâ Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen olduğunu gösteriyor. Bu
belgelerden en yakın tarihli olanı 2014 yılına ait, yani geminin Ayan’lar
tarafından kâğıt üstüne satın alınmasından üç yıl sonra. Bu belgelerden
bazıları bizzat İlgen tarafından imzalanmış.
Agdash’ın kiracısı da hâlâ Mansimov. 2015’te Parex Bank’tan
alınan kredinin geri ödemesi bittikten sonra Mansimov gemi için Bumerz’le
yaptığı kira sözleşmesini beş yıl daha uzatmış. Böylece şu ana kadar
Mansimov'un Erdoğan ailesinin kişisel servetine gemi üzerinden eklediği 22,7
milyon dolar ve Ayan’ın eklediği yedi milyon dolarla birlikte ortaklığın toplam
maliyeti neredeyse 30 milyon dolara denk geliyor. Mansimov’un uzattığı kira
sözleşmesinin süresi 2020 yılında dolduğunda bu servet beş milyon dolar daha
artacak.
Milyarder Mansimov ve Ayanlar için Türkiye’nin en güçlü
ailesiyle ortaklığın maliyeti günde üç bin dolara denk geliyor. Türkiye
Devleti'nin sağladığı imtiyazlarla büyüyen bu ortaklığın kârını ise Erdoğan
ailesi bölüşüyor.
Haberde adı geçenlere konuyla ilgili sorduğumuz sorulara
yanıt verilmedi.
(https://theblacksea.eu/malta-files/article/tr/erdogan-ailesinin-gizli-offshore-anlasmasmi)