CHP'li Tezcan'dan Adil Öksüz soruları... Başbakanlık müşavirinin o gece Akıncı üssünde işi nedir? CHP Genel Başkan Yardımcısı ve...
CHP'li Tezcan'dan Adil Öksüz soruları... Başbakanlık
müşavirinin o gece Akıncı üssünde işi nedir?
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan,
'Adalet Yürüyüşü'nün 10'uncu gününde mola verilen Çaydurt mevkisinde yürüyüş
yeniden başlamadan önce basın mensuplarına açıklama yaptı.Tezcan,
"Başbakanlık müşaviri Adil Öksüz'ün FETÖ imamı olduğunu bildiği halde
görüşmüş olmasına rağmen Adil Öksüz niye serbest bırakılmıştır?" diye
sordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Bülent Tezcan,
'Adalet Yürüyüşü'nün 10'uncu gününde mola verilen Çaydurt mevkisinde yürüyüş
yeniden başlamadan önce basın mensuplarına açıklama yaptı. Tezcan, adalet
içerisinde yaşayacakları günlerin özlemiyle bayrama girdiklerini belirterek,
"Bayramın barış, kardeşlik, huzur ve adalet getirmesini diliyoruz.
Yürüyüşümüz 10'uncu gününde. Ne mutlu ki Türkiye'nin dört bir yanından çok
güzel mesajlar alıyoruz. Destek mesajları alıyoruz. Yol boylarında bayram
tatili için memleketlerine giden vatandaşlarımızın coşkulu selamlarını
görüyoruz, el sallıyorlar. Gördük ki adalet arzusu toplumda çok ciddi bir
karşılık buldu. Sayın genel başkanımızın bu yürüyüşü bir büyük yürüyüş, bir
kutlu yürüyüş, bir adalet yürüyüşü" dedi.
ADİL ÖKSÜZ'ÜN SERBEST BIRAKILMASI
Tezcan, Cumhuriyet muhabiri Alican Uludağ'ın haberiyle
ortaya çıkan Adil Öksüz’ün gözaltındayken Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan
Sarıkoca’nın ile görüşmesi ile ilgili de konutu. Tezcan, şunları söyledi:
"Başbakanlık müşaviri Ali İhsan Sarıkoca, darbe gecesi
Akıncı üssüne gidiyor ve orada diyorlar ki; 'FETÖ'nün imamı bir doçent var
burada.' Adil Öksüz'ün FETÖ imamı olduğu biliniyor. Ne zaman? Gözaltındayken.
Karşılıklı ayet okuyorlar birbirlerine. Bu karşılıklı ayet okumanın sonunda
dönüp onun FETÖ imamı olduğu bilinmesine rağmen serbest bırakılıyor. Jandarma
biliyor, emniyet biliyor, başbakanlık müşaviri biliyor bunun FETÖ imamı
olduğunu. Ama bu kişi serbest bırakılıyor. Şimdi biz 'kontrollü darbe'
dediğimizde nasırına basılmış gibi bağıranlara sesleniyorum. Bu ifadereler size
itaf olunur. Açın bakın bu ifadelere. Başbakanlık müşavirinin o gece Akıncı
üssünde işi nedir? Başbakanlık müşaviri Adil Öksüz'ün FETÖ imamı olduğunu
bildiği halde görüşmüş olmasına rağmen Adil Öksüz niye serbest bırakılmıştır?
Aynı kişi ifadesinde diyor ki 'Daha sonra ben bunu sayın Cumhurbaşkanına bir
yakını vasıtasıyla bildirdim, haber verdim' diyor. Tabii ki akla şu soru
gelebilir; 'Bu ciddi olmaz. Öyle ciddiyetsizlik olur mu? Başbakanlık müşaviri
bir kişi aracılığıyla Cumhurbaşkanına niye bilgi veriyor? Bunun ciddiyeti
yoktur.' diye düşünülebilir. Ama biz
biliyoruz ki bir benzer ifadeyi sayın Cumhurbaşkanı kendisi söyledi. 'Ben bu
darbeyi eniştemden öğrendim.' dedi. Cumhurbaşkanı darbeyi eniştesinden
öğrenirse, Başbakanlık müşaviri de Cumhurbaşkanı'na haberi bir tanıdık
vasıtasıyla bildirir. O ne kadar ciddiye alınacaksa bu da o kadar ciddiye
alınmak zorunda olan beyandır."
'DARBENİN ARKASINDAKİ GERÇEK ORTAYA ÇIKACAKTIR'
"Kontrollü darbenin kara kutusu Adil Öksüz ile
Başbakanlık Müşaviri o gece niye görüşmüştür?" diyen Tezcan,
"Başbakanlık Müşaviri o gece görüşmesine rağmen orada Adil Öksüz'ün
özellikle FETÖ imamı olduğu bilinmesine rağmen niye serbest bırakılmıştır?
Sorun sadece Başbakanlık Müşavirinin başına patlayarak kurtulunabilecek bir
sorun değildir. Bu sorunun ciddi bir arka planı vardır. Bu ilişkiler kirli
ilişkilerdir. Kirli ilişkiler içinde olmaya alışık olan Ak Parti iktidar bloğu,
Ak Parti yönetimi, hükümet, iktidar kadrosu dönüp de bu masum adalet yürüyüşünü
kirletme çabasından vazgeçsinler. Kirletmeye güçleri yetmeyecektir. Darbenin
arkasındaki gerçek de ortaya çıkacaktır" diye konuştu.
'YÜRÜYÜŞÜ KRİMİNALİZE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR'
'Adalet Yürüyüşü'nden mutlu olanlar olduğu gibi rahatsız
olanların da olduğunu ifade eden Tezcan, "Adalet yürüyüşü gibi masum,
haklı bir talebe dayalı yürüyüşü özellikle kriminalize etmeye çalışıyorlar.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı bu yürüyüşü kriminalize etmek için özel bir
çaba harcıyor. Adında 'Adalet' olan bir siyasi partinin iktidarının adalet
yürüyüşünden rahatsız olmasını anlamak biraz güç. Ama adaletsizliğin sebebi
olanlar, milyonların adalet istemiyle buluşacağını hissettikleri anda doğaldır
ki bundan korku ve kaygı hissedecekler" diye konuştu.
'BİZ ADALET MENZİLİNE GİDİYORUZ'
Tezcan, havuz medyası kanalıyla atılan manşetlerde yürüyüşün
FETÖ terör örgütüyle irtibatlandırılmaya çalışıldığını söyleyerek şöyle
konuştu:
"Herkes çok iyi biliyor ki CHP'ye, adalet isteyenlere,
sayın genel başkanımıza ve arkasından yürüyen binlere, milyonlara bu yafta
yapışmaz. Bizim yolumuzun hedefi belli. Bizim yolumuzun hedefi adalet. Menzilde
adalet var. Biz adalet menziline gidiyoruz. Ancak sayın Erdoğan çıkıp demişti
ki Fethullahçı terör örgütüyle ilgili 'Aynı menzile giden iki yoldaştık.'
demişti. 'Aynı menzile farklı yollardan giden iki yoldaştık.' demişti. Bizim
yolumuz adalet yolumuzdur. Menzilimiz bellidir. Ama sizin menzilinizin dün
nereye gittiğini ben değil sayın Erdoğan söyledi. Sizin menziliniz Pensilvanya
menziliydi. Sizin yolunuz oraya gider. Bizim yolumuz oraya gitmez. Bu öyle bir
beraberlikti ki 2010 referandumunda Fethullahçı çeteyle el ele verdiniz,
mezardakilere bile huzur vermediniz, onlar da kalkıp oy kullansınlar diye
mezardakilere bile o zaman huzur vermediniz. O zaman bizim yolumuzu kirletmeye
kalkmayın. Bizim yolumuza iftira atmaya kalkmayın. Bizim yolumuz halkın masum
ve mazlum talebinin yoludur. O talep de en haklı taleptir, adalet talebidir.
Kirletmenize müsaade etmeyeceğiz."