Binikiyüz yıl aynı konuştu Bakara’daki altmış... (2)
4) Muhammed ve Musa ve Davut geceye döndüler.
Gökte bir bedevi tefi gibiydi ay.
“Dev kıtanın tam ortasında bir şehir gördüm” dedi İsa
birden.
“Demir kanatlı iki büyük kuş gördüm.
Yüksek, çok yüksek iki yapı,
başları bulutlarda –ki her yanları güneş taşırır.
başları bulutlarda –ki her yanları güneş taşırır.
Sonra muazzam bir patlama.
Kefernahum’daki o dağ kadar duman ve toz.
Ve sesler ve çığlıklar ve haykırışlar
Ve dahi parçalanmış insan bedenleri,
sağa sola saçılan kafalar, kollar, bacaklar…
ve yüreklerdeki binlerce yıllık kokuşmuş nedamet,
Senin gözbebeklerindeki çocuk ve kadın ölüleri işte bunlardır
Muhammed”
Yüzünü yere düşürdü sonra İsa. Dilinde yetim bir şarkıydı Matta
beş
“Ne mutlu merhametli olanlara, çünkü onlar merhamet
görecekler.
Ne mutlu temiz yürekli olanlara, çünkü onlar Tanrı’yı
görecekler.
Ne mutlu barışçı olanlara, çünkü onlara ‘Tanrı oğulları’ denecek”
“Ve sen Musa… sen Davut… ve sen Muhammed! Ve hep yanı başınızdaki
ben,
Artık yakacağız bu dört kitabı ve bu dört kitap yeniden
inecek!”
(DEVAM EDECEK)
Birinci Bölüm: "BİNİKİYÜZ YIL AYNI KONUŞTU BAKARA'DAKİ ALTMIŞ (1)"
Üçüncü Bölüm: "BİNİKİYÜZ YIL AYNI KONUŞTU BAKARA'DAKİ ALTMIŞ (3)"
(DEVAM EDECEK)
Birinci Bölüm: "BİNİKİYÜZ YIL AYNI KONUŞTU BAKARA'DAKİ ALTMIŞ (1)"
Üçüncü Bölüm: "BİNİKİYÜZ YIL AYNI KONUŞTU BAKARA'DAKİ ALTMIŞ (3)"
HAYRİ GÜNEL
08.06.2017 - SİLİVRİ