Adalet Yürüyüşü'ne başlayan Kılıçdaroğlu: Umarım vicdanları sağır olanlar bizi duyarlar Adalet Yürüyüşü için, eşi Selvi Kılıçdaroğlu...
Adalet Yürüyüşü'ne başlayan Kılıçdaroğlu: Umarım vicdanları
sağır olanlar bizi duyarlar
Adalet Yürüyüşü için, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve oğlu Kerem
Kılıçdaroğlu ile birlikte evinden çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu açıklama
yaptı. Ardından Güvenpark'a giden Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamanın ardından
yürüyüşe başladı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz gerginlik, kavga
istemiyoruz. Biz birlikte beraber, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bizim
yürüyüşümüz bu ülkeye adalet gelinceye kadar devam edecek" dedi. Ardından
Güvenpark'a geçen Kılıçdaroğlu Ankara Güven Park'tan İstanbul'a 'Adalet
yürüyüşü' başlattı. Kılıçdaroğlu," Bu yürüyüşümüzün siyasal bir partiyle
ilgisi yok. Bu yürüyüş kutlu bir yürüyüştür. Bu yürüyüş adalet yürüyüşüdür.
Adaleti isteyen herkes bu yürüyüşe destek vermek zorundadır. Hapishaneleri tıka
basa dolu olan bir ülkede adalet olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede devlet,
barış, huzur olmaz. Adalet, adalet, adalet" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Güvenpark’tan başlatılacak
‘Adalet Yürüyüşü’ öncesinde Çukurambar’daki evinin önünde bekleyen basın
mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, “Adalet yürüyüşünü başlatıyoruz, bugün
yürüyeceğim. Umuyorum vicdanları sağır olanlar bu yürüyüşün anlamını kavrarlar.
Bizim sesimize, bizim sözümüze kulak verirler. Biz gerginlik, kavga istemiyoruz.
Biz birlikte beraber, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Biz mahkemelerde
gazeteciler istemiyoruz, hapishanelerde gazeteciler istemiyoruz. Biz
hapishanelerde öğretim üyeleri istemiyoruz. Bunlar bize acı veriyor. Bu acıyı
sonlandırmamız gerekiyor. Söylemiştim eğer 'bir bedel ödemek gerekiyorsa o
bedeli önce ben ödeyeceğim' diye. Şimdi yürüyeceğim İstanbul’a kadar. Bu son
olmayacak. Bizim yürüyüşümüz bu ülkeye adalet gelinceye kadar devam
edecek" ifadelerini kullandı.
Herkes için adalet istiyoruz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yürüyüşe başlamadan önce Güvenpark'ta
bir açıklama daha yaptı. Kılıçdaroğlu, “Adaletin olmadığı ülkede yaşamak
istemiyoruz. Bu yürüyüş adalet yürüyüşüdür. Adalet isteyen herkes bu yürüyüşe
katılmalıdır. Adalet,adalet, adalet…. Tüm dünya duysun. Yeter artık! Dikta
istemiyoruz. Darbecileri istemiyoruz. 20 Temmuz darbesini yapanları
istemiyoruz. Köylüler, işçiler, memurlar için, hepimiz için adalet istiyoruz,
herkes için adalet istiyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti; "Kendi ülkemizde gazetecilerin,
vekillerin hapiste olmasını istemiyoruz. Bir dikta yönetimi ile karşı
karşıyayız. Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Bıçak kemiğe
dayadın artık, yeter diyoruz. Bunun için yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Bu ülke
için bedel ödenecekse önce ben ödeyeceğim. Bu yürüyüşümüzün bir siyasal
partiyle alakası yok, bu kutlu bir yürüyüş, bir adalet yürüyüşüdür.
Hapishaneleri tıka basa olan bir ülkede adalet olmaz. Adalet, adalet, adalet.
Bu zorlu kavramının hakkını vermek zorundayız. Herkesin düşüncesine saygılıyız
ama herkes yargının bağımsızlığını savunmak zorundayız. Bütün dünya duysun biz
dikta yönetimi ile karşı karşıyayız. Biz dikta yönetimi istemiyoruz. Herkes
için adalet istiyoruz.
Kendi ülkemizde gazetecilerin hapiste olmasını
istemiyoruz. Milletvekillerinin hapiste olmasını istemiyoruz. Kendi ülkemizde
barış içinde yaşamak istiyoruz. Bir dikta yönetimiyle karşı karşıyayız. Bir
dikta yönetimiyle. Adaletin olmadığı bir ülkede yaşamak istemiyoruz. Her özgür
gibi, her uygar ülke gibi kendi ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz. Bıçak
kemiğe dayandı artık. Yeter diyoruz. Bu ülkeye adalet ya gelecek, ya gelecek.
Söyledim, eğer bir bedel ödemek gerekiyorsa o bedeli önce biz ödeyeceğiz. B
ülkenin geleceği için hep beraber mücadele etmek zorundayız. Bu yürüyüşün bir
siyasi partiyle ilgisi yok. Hapishaneleri tıka basa dolu olan bir ülkede barış
olmaz. Adaletin olmadığı bir ülkede huzur olmaz. Adalet, adalet, adalet. Bu
soylu kavramın gereğini yapmak zorundayız. Herkesin siyasal görüşüne
saygılıyız, ama herkes yargının bağımsızlığını sağlamak zorundayız. Bütün dünya
duysun, bütün dünya. Biz Türkiye'de kendi topraklarımızda bir dikta yönetimiyle
karşı karşıyayız. Biz dikta istemiyoruz, darbecileri istemiyoruz, 20 Temmuz
darbesini yapanları istemiyoruz. Biz barış istiyoruz, tüm dünya duysun.
Taşeronlar için, emeçiler için, öğretmenler, memurlar için adalet istiyoruz.
Herkes için adalet istiyoruz."