Statlardaki şiddeti önlemek için çıkarılan yasa, muhalif
taraftarları hedef aldı. Statlara sokulan bıçakları görmezden gelen yetkililer,
"İzmir Marşı" söyleyen, "Nuriye-Semih" pankartı taşıyan
taraftarları fişledi.
2011 yılında sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine
ilişkin 6222 sayılı yasa sayesinde yürürlüğe girip, 2013-2014 sezonudan
itibaren uygulanan elektronik bilet sistemi passolig, 2017-18 sezonu öncesi,
“fişleme” aracına dönüştü. Holiganizme engel olacağı yerde tribünlerdeki
‘muhalif ses’leri hedef alan uygulama şimdiden aralarında Göztepe ve Beşiktaş
taraftarlarının bulunduğu yüzlerce kişiyi suçlu durumuna düşürürken, Türkiye
Kupası, Süper Kupa ve Süper Lig maçlarında kitlesel kargaşaya neden olan
holiganlar, bir türlü belirlenemedi!
Güya şiddeti bitirecekti!
2013-2014 sezonunda uygulanmaya başlanan e-bilet, Sporda
Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine ilişkin yasanın en önemli uygulamalarından
biriydi. Yürürlüğe girmeden önce hukukçular, elektronik bilet gerekçesiyle ülke
çapında futbolseverlerin fişleneceğini ve bu uygulamanın insan haklarına aykırı
olduğu görüşünü belirtenler olmuş, ancak söz konusu kanun merkez medya
vasıtasıyla; “taraftara iyi, holigana kötü haber” biçiminde lanse edilmişti. Ne
var ki bu süre içinde olayların önüne geçilemedi. Son 3 yılda, futbol sahalarında
TV ve gazetelere yansıyan 200 civarında seyirci olayı yaşanırken, 6222 sayılı
yasa göstermelik olarak işletildi.
Legal karaborsa!
Sahaya giren, maç öncesi kasatura ve tabanca ile fotoğraf
çektiren taraftarları cezalandıramayan sistem, karaborsa ve bedava bileti de
kamuoyuna önünde ‘vakayı adiye’ haline getirdi. “Bilet devri” adı altında büyük
maçlar öncesi el değiştiren elektronik bilet, bazı kesimleri zengin ederken,
bazı kulüplerin de taraftarlara ‘ücretsiz bilet’ dağıttığı iddialarının önüne geçilemedi.
Görüntü var ses yok!
Yeni yasa, elektronik bilet, tribünlerdeki olayları ise
adeta körükledi. Geçen sezonun 20. haftasında oynanan Konyaspor- Antalyaspor
maçını eş ve çocukları ile izleyen Antalyasporlu yöneticilere yapılan saldırı,
stat kameraları ve medyaya yansımasına rağmen araya giren ‘hatırlı’ isimlerin
ricası ile cezasız atlatılırken, yine o maç öncesi stat civarında bir polisin
yaralanmasına neden olan kavganın da üzerine kapatıldı. Başakşehir ile Konya
arasında oynanan maçın sonunda sahaya giren binlerce seyirci için yapılacak
işlem gizli bir el tarafından durduruldu. Ve bu olayın bir benzeri Beşiktaş ile
Konya arasındaki Süper Kupa finalinde tekrarlandı. Futbol çevreleri Samsun’daki
finalde sahaya giren Konyalı seyircilerin çok büyük bölümünün 2 ay önce yine
tribünden sahaya atlayan taraftarlar olduğu öne sürüldü.
Pankarta işlem, tabancaya ses yok
Samsun’daki kupa maçında “Yaşa Mustafa Kemal Paşa”
pankartına işlem yapıp, rapor düzenleyen ve stadyuma sokmayan güvenlik güçleri
ile Samsun Spor Şube, o karşılaşmada tribünlere sokulan kelebek tipi sustalı
bıçak ve yüze yakın meşaleye engel olamamıştı. Yine bu maç öncesi Konya-Samsun
karayolunda pala, bıçak ve tabanca ile fotoğraf çektiren taraftarlar için de
6222 ya da örgüt suçlaması ile soruşturma açılmadı. Bu olaylara kayıtsız
kalınırken aynı maçta ‘Nuriye-Semih’ dövizi açıp, tişört giyen 10’dan fazla
Beşiktaş taraftarı, yüz tanıma sistemi ile belirlenip tutuklandı.
Göztepe’nin suçu ne?
Antalya’da oynanan Eskişehir-Göztepe maçından aylar sonra
haklarında yakalama kararı çıkartılan 72 Göztepe taraftarından 50’ye yakının
“Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak”,
“kamu malına zarar vermek” suçlarından gözaltına alınması ve haklarında dava
açılması ise Göztepe camiasında, “İzmir Marşı’nın rövanşı’ olarak yorumlandı.
Referandum sürecinde Beşiktaş ve F.Bahçe ile sürekli olarak İzmir Marşı
söyleyen Göztepeli taraftarlar, 3 ay önceki maçın bahane edilerek arkadaşları
hakkında dava açılmasını, “Yıldırma politikası” olarak yorumladılar. Sosyal
medyadan olayı kınayan taraftar gruplarına Bursaspor, Eskişehirspor,
Gençlerbirliği, F.Bahçe Sol Açık, G.Saray Tek Yumruk ve Beşiktaş Beleştepe
oluşumları destek veriyor.
Passolig ne getirdi?
Taraftar gruplarının ve spor hukukçularının “Özgürce maç
izlemeye engel” olduğu gerekçesiyle elektronik bilet uygulamasının
kaldırılmasına yönelik açtıkları davalar, henüz sonuçlanmazken, passolig adı
altında futbol dünyasına getirilen dayatma, bu sistemin uygulayıcısı
Aktifbank’a 3.2 milyon banka ve kredi kartlık müşteri portföyü kazandırdı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın arkadaşı işadamı Ahmet Çalık’a ait
olan (sözleşme tarihinde) söz konusu banka, futbol pazarına girmeden önce,
sınırlı sayıda müşteriye sahipken, son 4 yılda müthiş bir büyüme yakaladı.
Muhalefet devrede
Başta Göztepe olmak üzere muhalif seslere karşı başlatılan
fişleme ve yaptırıma ana muhalefet partisi CHP’den tepki geldi. CHP Genel
Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, bir dönem yöneticiliğini de yaptığı
Göztepe’ye yönelik yıldırma politikasını kınarken, “Amacınız İzmirlinin sesini
kesmeye yönelik bir politikaysa; Susmayacağız! Susturamazsınız” diye görüş
belirtti. Konunun Çanakkale’deki ‘Adalet Kurultayı’nda gündeme getirileceği de
öğrenildi.
(ARİF KIZILYALIN – CUMHURİYET)