HDP'li Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenaze
törenine düzenlenen saldırının benzerleri ve çok daha vahimleri, geçen hafta
62. yıldönümü geride kalan 6-7 Eylül Pogromu’nda da yaşanmıştı.
Tuğluk'un Cenazesine Saldırı, 6-7 Eylül'de Şişli
Mezarlığı'nda Yaşananları Anımsatıyor
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun
Tuğluk’un Ankara’daki cenaze törenine düzenlenen saldırı Türkiye’nin
gündeminde. Geçen hafta 62. yıldönümü geride kalan 6-7 Eylül Pogromu’nda da bu
saldırının benzerleri yaşanmıştı.
1955 yılının 6-7 Eylül’ünde yaşanan pogrom konusunda, başta
Rumlar olmak üzere Hristiyanların ve Yahudilerin sahibi olduğu Beyoğlu’ndaki
ticarethanelere yönelik saldırılar öne çıksa da, yıkımın en büyük olduğu yerler
arasında Rum mezarlıkları da vardı.
“Henüz defnedilen ölüler parçalanmıştır”
Bu saldırılar Ekümenik Patrikhane içinde Sen Sinod
Meclisi’nin 6-7 Eylül raporuna “Patrikhanedekiler de dahil olmak üzere ölülerin
mezarları açılmış, henüz defnedilen ölüler parçalanmıştır. Ölülerin kemikleri
istirahatgahlarından çıkarılarak etrafa atılmış ve ateşe verilmiştir”
ifadeleriyle yansıyordu. [1]
Mezarlıklara yönelik saldırılar TBMM’nin de gündemine
gelecekti. Demokrat Parti Milletvekili Aleksandros Hacopulos tarafından:
“Sayın arkadaşlar, mezarlar açılmış, mukaddes
ruhanilerimizin, anne ve babalarımızın kemikleri çıkarılmış ve cesetler
bıçaklanmış ve yakılmıştır. Arkadaşlar bu mübalâğa değildir. Hakikat ve
vukuatın küçük bir cüz’ünün ifadesidir.” [2]
Saldırıya uğrayanlar arasında Balıklı Meryem Ana
Manastırı’nın bahçesinde bulunan Patrik mezarları da vardı, Şişli’deki Rum
Ortodoks Mezarlığı da.
Şişli’deki tahribi akademisyen Prof. Alex Anas, ailesinin
duydukları üzerinden şöyle anlatıyordu:
“Doktor İlyasko’nun birkaç gün önce toprağa verilen cesedi
çıkarılıp ağaçlara asılmıştı” [3]
Adı saklı bir Rum erkeğin tanıklığı da yaşananların
vahametini ortaya koyuyordu:
“Yeni gömülmüş bir kişi, Şişli’deki mezarından çıkarıldı ve
karnına mızrağın ucuna takılmış Türk bayrağı saplandı. Bütün mezarlardan
kemikler toplandı ve bir kenara yığılarak yakılmak istendi.” [4]
Ekümenik Patrikhane’nin o dönem fotoğrafçısı olan ve
saldırıları fotoğraflayan Dimitrios Kalumenos karşılaştığı manzarayı
“İliaskos’un yakın zamanda gömülmüş olan cesedi mezarı dışına çekilip
tabutundan çıkarılıp yere fırlatılmış ve günahkâr bir el tarafından tekrar
tekrar kamayla bıçaklanmış. Gören biri mezarlığın vahşi ve yırtıcı bir hayvan
sürüsünün saldırısına uğradığını zanneder” diye anlatıyordu.[5]
“Mezarlıkta kafatası ile maç: Lefter gol, gol, gol, gol!”
Kalumenos’un anlatısına göre saldırı bununla da sınırlı
kalmıyordu: “Başka mezarları da kazdılar, kemikleri çıkardılar ve kafataslarına
top muamelesi yapıp tekmeleyerek Türk futbolunun ilerlemesi ve gelişmesine
önemli katkı sağlayan ünlü Rum futbolcu Lefter Küçükandonyadis’i alaya almak
için ‘Lefter Gol, Gol, Gol!’ diye bağırdılar!” [6]
Şişli’deki Hıristos Metamorfosis Kilisesi de yakılıyor,
kemik mahfazalar da bu yangında zarar görüyordu. Kalumenos, saldırganların bir
cenazeyi daha hedef aldığını kaydediyordu: “Yeni morgda bir Sırp’ın cesedi
Sırbistan’a gönderilmeyi bekliyordu, sadece cesedin başı tahribattan
kurtulabildi. Vandallar cesedi yakıp küle çevirdiler.” [7]
Şişli’de o gece yaşananları Maliye Bakanlığı’nda hesap
uzmanı olarak çalışan Nejat Gülen’e bir tanıdığı aktarıyor, o da daha sonra
kaleme alacağı anılarında yer veriyordu:
“Bir de mezarlığa baktım ki diyordu, mezarlıkta ateş
yakmışlar, tahta haçları devirip yakıyorlar. Alevlerin ışığında sanki
kızılderili dansı yapıyorlarmış gibi geldi bana diyordu, dehşet içinde kaldım, mezarlıkta
birtakım adamlar putları kırıyorlar, yakıyorlar, zıplayarak raks ediyorlar…”[8]
“Bunun bedelini istiyorum devletten. Anamın mezarı…”
Gülen anılarında 6-7 Eylül sonrasında yaşadığı bir diyalogu
da kaleme alacaktı. Bugünü çok hatırlatan bir diyalogu:
“Bir kış günü ben yalnızım diğer iki üye yok. Garip bir
talep vardı, işyeri mi, ev mi belli olmuyordu. Sadece ‘Devletten hasarımın
tazminini istiyorum’ diye yazmış. O zamana göre önemli bir tutar. Karlı bir
gündü, kerli ferli bir adam geldi içeri, paltosu sırtında, elinde şapkası,
çantası, dimdik durdu. Buyurun, oturun oda sıcak paltonuzu çıkartın dedim. Adam
'Hayır' dedi, 'Böyle iyi'. Dikiliyor. Talebinizde açıklık yok da dedim, hasar
konusu neydi?
Çantasından rulo biçiminde bir kâğıt çıkarttı bana uzattı,
yuvarlak kâğıdı açtım, bırakınca yine rulo biçimini alıyor, masaya koydum,
yaydım, Allah Allah… Kanatlı Melek heykelleri olan bir resim bu...
— Nedir bu?
— Anamın mezarı! dedi.
Ve yineledi.
— Devletten tazminini istiyorum.
Ben çarpıldım. Adam yüzü kıpırtısız dimdik duruyor. Aklıma
Halil’in anlattığı gece vakti dans eden çapulcular geldi.
— İş yerim de tahrip oldu, ama beyanname vermedim, dedi.
Bunun bedelini istiyorum Devletten. Anamın mezarı... Dimdik durdu, bir daha
konuşmadı.” [9]
(SERDAR KORUCU – BİANET)
* Dimitrios Kalumenos’a ait fotoğraflar ve diğer
anlatılar, gazeteci-fotoğrafçı Nikolaos
Manginas’ın katkısıyla Azınlık Vakıfları’nın ilk temsilcisi Laki Vingas’ın
danışmanlığında hazırlanan İstos Yayınları’ndan iki cilt olarak yayımlanan
“Patriklik Fotoğrafçısı Dimitrios Kalumenos’un Objektifinden 6/7 Eylül 1955”
kitabından alınmıştır.
[1] M. Hulûsi Dosdoğru, 6/7 Eylül Olayları, Bağlam
Yayıncılık, İstanbul, 1993, s. 192-193
[2] TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 10, İçtima 1, cilt 7, 80.
İnikat, 12.09.1955.
[3] The Mechanism of Catastrophe: The Turkish Pogrom of
September 6-7, 1955 and the Destruction of the Greek Community of Istanbul,
Greekworks, New York, 2007’den aktaran Rıfat Bali, 6-7 Eylül 1955 Olayları-Tanıklar-Hatıralar,
Libra, İstanbul, 2013, s. 280-281
[4] Yahya Koçoğlu, Hatırlıyorum: Türkiye’de Gayrimüslim
Hayatlar, Metis Yayınları, İstanbul, 2002, s. 126.
[5] Dimitrios Kaloumenos, The Crucifixion Of Christianity:
The Historic Truth Of The Incidents Of September 6-7, 1955 in Constantinople
(Istanbul), Atina, 1991, s. 239-243
[6] Dimitrios Kaloumenos, The Crucifixion Of Christianity:
The Historic Truth Of The Incidents Of September 6-7, 1955 in Constantinople
(Istanbul), Atina, 1991, s. 36-37.
[7] Dimitrios Kaloumenos, The Crucifixion Of Christianity:
The Historic Truth Of The Incidents Of September 6-7, 1955 in Constantinople
(Istanbul), Atina, 1991, s. 239-243.
[8] Nejat Gülen, Anılarımda 27 Mayıs ve Yassıada, Kastaş
Yayınevi, İstanbul, 2005, s. 87.
[9] Nejat Gülen, Anılarımda 27 Mayıs ve Yassıada, Kastaş
Yayınevi, İstanbul, 2005, s. 87.
Serdar Korucu
Gazeteci. Dimitrios Kalumenos'un Objektifinden 6/7 Eylül 1955 1. Ve 2.
Cilt kitapları ile Aris Nalcı ile birlikte yazdıkları 1965: 2015’ten 50 Yıl
Önce 1915’ten 50 Yıl Sonra kitabının yazarı.