Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha
Gönüllü skandal bir fetva paylaştı: 'Kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha
korkunç'
Halil Günenç, 1 Kasım seçimleri öncesi CHP’yi din düşmanı,
MHP ve HDP’yi ise ırkçı parti ilan ederek AKP’ye oy verilmesini istemişti.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha
Gönüllü, sosyal medya hesaplarından fetva paylaşarak, skandal açıklamalara imzalara
attı. Yabancı bir kadın ile tokalaşmanın ateş tutmaktan daha korkunç olduğunu
iddia eden Gönüllü, bunun haram olduğunu söyledi.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha
Gönüllü'nün son açıklamaları eğitimin tüm alanlarındaki dinselleşmeye ve erkek
egemen zihniyete çarpıcı bir örnek daha oldu. Sosyal medya hesaplarından
“Nikahsız kadınla erkeğin el ele tutuşması caiz mi?” diye soran Gönüllü,
yayınladığı skandal fetva ile “Bir erkek ve kadının, nikahsız olarak ellerinin
birbirine değmesi ve yalnız kalmaları caiz değildir” dedi.
Gönüllü, gerekçesini Halil Günenç’in yayınladığı şu
fetvalara dayandırdı: “İslâm dini, kadınla tokalaşmayı yasaklamakla kadını
tezyif etmiyor; bilakis şerefini kurtarıyor. Kötü niyetli kimselerin şehvetle
el uzatmasına engel oluyor. (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II.
170) Bir kadının eli, yabancı bir erkeğin eline değmesi zaruret yokken
haramdır. Bu itibarla, hiçbir ihtiyaca dayanmayan tokalaşmada bu haramlık
bahismevzu olur. Yabancı bir erkek yabancı kadınla tokalaşamaz, elini
namahremin eline süremez. Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav), yabancı bir kadının
elini tokalaşmak için tutmanın, ateş tutmaktan daha korkunç olduğunu haber
vermiş, namahremin elini tutanın cehennem ateşi avuçlayacağına işarette bulunmuştur.
Bu mahzur, bilhassa genç kadın ve erkekler için daha büyük çapta variddir.
Hissî tarafları yok olmuş yaşlılar hakkında ise mahzur daha az nisbette
variddir. Hatta iki yaşlı kadın ve erkeğin (hislerinin yokluğu halinde)
tokalaşmalarında beis olmayacağı ifade edilmiştir. Bu sebeble, yaşlı kadınların
elleri öpülebilir. Yaşlılıkları, yâni hissi bakımdan ölmüş oluşları, böyle bir
ruhsata sebeb olur. Bir erkeğin yabancı bir kadınla tokalaşması ânında cinsî
hislerin ayaklanması halinde, aralarında haramlık bahismevzu olur, sıhriyet
akrabalığı meydana gelebilir. Bu bakımdan kadın-erkek münasebetlerinde çok
titiz olmak gerekir. Zira böyle lüzumsuz bir tokalaşma yahut el öpme anlarında
doğabilecek hissî heyecan, karşı cinse duyulabilecek süflî duygu, haramlığa
sebeb olabilir, bu kadının kızı bu kimseye haram hale gelebilir. Böyle şüpheli
halden uzak kalmak ise en sıhhatli bir tedbirdir. Mümkün olduğu kadarıyla uzak
kalmaya gayret edilmeli, süflî bir his doğduydu, doğmadıydı gibi vesveseye
mahal vermemelidir. Hepimizin bildiği gibi bir kızla evlenmeyi düşünmek ve
nişanlanmak, evlenmek mânâsında değildir. Bunun için kişinin nişanlısıyla gezip
dolaşması ve onunla yalnız kalması kesinlikle haram ve büyük bir vebaldir.
Peygamber (asm): 'Herhangi bir kimse, bir kadınla yalnız kaldığı takdirde
mutlaka onların üçüncüsü şeytandır.' buyurmuşlardır.
Bir çok nişanlılar, tenha yerde yalnız kaldıklarında
istenmeyen ve meşru olmayan bir takım menfî neticeler meydana gelmekte ve
sonunda herhangi bir nedenle nişan da bozulmaktadır. Geride kalan şey vebal ve
iffetsizliktir. Bunun için dinini, dünyasını ve şerefini düşünen kimseler,
meşru olmayan bu gibi şeylere dikkat etmeleri gerekir. (el-Fıkh'ul-İslâmî ve
Edilletuha c. 7, s. 25; Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 112)
Sorularla İslamiyet.”