Şırnak’ın Silopi ilçesinde panzerle eve giren ve iki çocuğun
ölümüne sebep olan tutuklu polis Ömer Yeğit ilk duruşmada tahliye edildi.
Silopi’de polis panzeri 3 Mayıs’ta bir eve girmiş, duvar ve
kolonları yıkarak yedi yaşındaki Muhammet ve altı yaşındaki Furkan kardeşlerin
ölümüne neden olmuştu.
Zırhlı aracın sürücüsü tutuklu polis Ömer Yeğit ve onu
görevlendiren amiri Murat Maden hakkında ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne
neden olma’ suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle dava
açılmıştı.
‘Engellemek için çabaladım’
Mezopotaya Ajansı’nın haberine göre davanın ilk duruşması
Cizre 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya HDP Şırnak Milletvekili
Leyla Birlik, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen ve Şırnak Baro Başkanı
Nuşirevan Elçi de katıldı.
Savunmasını yapan tutuklu sanık Yeğit olayda kusurunun
bulunmadığını ileri sürerek “Kaza olmasını istemezdim. Durduğunda ayağım frene
basılı haldeydi. Hayatın olağan akışının aksine aracın freni tutmadı. Tek
başıma kullandım. Aracı çalıştırıp kazayı engellemek için çok çabaladım ancak
engel olamadım” dedi.
Bilirkişi raporlarında yer alan bilgilerin aksine aracın
durmamasının sisteminden kaynaklandığını iddia eden Yeğit, “Bilirkişiler
‘Eğitimli personel olsa kaza engellenir’ diyor ancak öyle bir durum yok.
Elimden gelen tüm müdahaleye rağmen araç fren sistemi devreye girmedi. Ayağım
frene basılı haldeydi” ifadelerini kullandı.
Raporda zırhlı panzer tonajının eksik yazıldığını belirten
Yeğit, “Eklenen yeni bölümlerle panzer 18 tona ulaştı. O yüzden haddinden fazla
ağırlaştı” diye konuştu.
‘Emniyet müdürü ve yetkililer sorumludur’
Panzer kullanmak için belgesinin olmadığını dile getiren
tutuklu polis şöyle devam etti: “Emniyette üç panzer aracı vardı ancak belgesi
olan iki polis vardı. Üçüncü panzere emniyet müdürünün sözlü talimatıyla ben
görevlendirildim. Daha önce Doçka eğitimi de almadım ama kullanmak için
görevlendirildim. Kursa yazılmıştım ama belge almadan kaza meydana geldi.
Araçta en az iki polis olmalıydı ancak ben tek başıma devriye attım”
ifadelerini kullandı.
Belgesi olmamasına rağmen çalışmak zorunda bırakıldığını
savunan Yeğit, “Emniyet müdürü ve yetkililer sorumludur. Kazadan sonra kurslu
personel ataması yapıldı, peki neden kazadan önce yapılmadı?”
Yeğit’in ardından savunmasını yapan sanık polis Murat Maden,
Yeğit’i Emniyet Müdürü Selçuk Erdoğan’ın görevlendirdiğini öne sürdü.
İfadelerin ardından savcı tutuklu polis Yeğit’in tahliyesini
istedi.
‘Polis ‘drift’ yaptı’
Duruşmada söz alan Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi,
polislerin koruma mantığına ters davrandığını belirtti. Olay yeri krokisinin
yanlış hazırlandığını öne süren Elçi, aracın tek başına kullanılmasının başlı
başına bir hata olduğunu söyledi.
Kendi kanaatine göre polisin ‘drift’ yaptığını ve sokakta
geri gitmesini gerektirecek bir durum olmadığını söyleyen Elçi, sanığın
muhtemel kasıttan yargılanmasını istedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen ise olayın ‘taksirle
birden fazla kişinin ölümüne neden olma’dan ziyade kasıtlı öldürme olduğunu
söyledi. Özmen, 11 ton olan zırhlı araca yedi ton eklemenin kim tarafından
yapıldığının tespit edilmesini talep etti.
Avukat Rojhat Dilsiz ise aracın çekildiği TOKİ konutlarının
önünde yapılan incelemede direksiyon üzerinde parmak izi bulunmadığını, bunun
da delilleri karartmaya yönelik olduğunu söyledi.
Savunmaların ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti,
tutuklu sanık Ömer Yeğit’in tahliyesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 11
Ocak 2018’e erteledi.