Tarımda büyük bir çoğunluğun yoksullaşması ve tarımdan uzaklaşması, onların sahipsiz ve örgütsüz olmasından kaynaklanıyor. Daha öncede...
Tarımda büyük bir çoğunluğun yoksullaşması ve tarımdan
uzaklaşması, onların sahipsiz ve örgütsüz olmasından kaynaklanıyor. Daha öncede
yazmaya çalıştığım gibi 1980’li yıllara değin bir ölçüde devlet, tarımsal
KİT'ler ile ekonomiye müdahale ederek tarım kesimini iç ve dış sermayeye karşı
dengelemeye çalışıyordu.
Bu yazımda da tarımsal KİT'lerin özelleştirmesi kapsamında
Ziraat Bankası’nın özelleştirilmesi ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin
özerkleştirilmesi konularına eğileceğim.
Ancak daha önceki yazılarımda olduğu üzere bu yazımda da
tarımsal ithalata ödenen kaynak aktarımını yeniden anımsatmak istiyorum.
Türkiye, son 14 yılda 18 milyar dolarlık tahıl, 17 milyar dolarlık pamuk lifi,
37 milyar dolarlık yağlı tohum ve türevleri ve 3.5 miyar doları geçen bakliyat
ithal etmiş. İthalat yapılan ülke sayısı 126 dolayında imiş.
2017’nin Ocak-Ekim döneminde de salt kırmızı mercimeğe 178
milyon doları geçen para ödemişiz.
***
Kar marjının düşük ve sermaye birikiminin yetersiz olduğu
Türkiye tarımında, tarımsal krediler büyük bir öneme sahiptir. Tarımsal
kredilerde teşkilatlanmış en büyük kredi kaynağı, yakın dönemlere değin T.C.
Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatifleri idi.
2000 yılından itibaren T.C. Ziraat Bankası’nın
özeleştirilmesi ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nin özerkleştirilmesi gündeme
geldi.
ZİRAAT BANKASI'NIN ÖZELLEŞTİRİLMESİ
Ziraat Bankası’nın temel işlevi, Türk çiftçisini kredi ile
destekleyerek Türkiye tarımının geliştirilmesine katkıda bulunmaktı. Bu amaca
yönelik olarak krediler, doğrudan üreticilere, Tarım Kredi Kooperatifleri
aracılığı ile bu kooperatifin ortaklarına, Tarım Satış Kooperatifleri ve
birliklerine, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri’ne, tarımsal ürünlerin
işlenmesi, pazarlanması ve dışsatımı ile uğraşan kamu kurum ve kuruluşlarına
kullandırılıyordu.
Ziraat Bankası, Dünya Bankası’ndan alınan kredinin
yönlendirilmesiyle 2000 yılında özelleştirme kapsamına alındı
ZİRAAT BANKASI NASIL ÇÖKERTİLDİ
Diğer KİT’lerde olduğu üzere, Ziraat Bankası’nın kamu
görevinden meydana gelen görev zararları abartıldı ve saptırıldı. Bu doğrultuda
her türlü araç kullanıldı. Örneğin, Ziraat Bankası’nın 1993–1994 döneminde
pamuğa verdiği 315 milyon dolarlık prime, gerçeküstü boyutlarda faiz tahakkuk
ettirildi (1997 yılında hazinenin Ziraat Bankası’na yaptığı 712 milyon dolarlık
ödemeye karşın, yıllık ortalama %128 faiz alındı). Borç 2000 yılı sonunda 11
milyar dolara çıkarıldı. Bu durum, özelleştirme yanlılarınca, görev zararının
bir sonucu olarak gösterildi. Böylelikle, kamuoyundan iflas eden ve kapatılan
özel bankaların Ziraat Bankası’na devrinden meydana gelen zararları ile
hazinenin iç borçlanma ihalelerinde faizleri aşağıya çekme yükünün Ziraat
Bankası’na verilmesi ile oluşan görev dışı zararları saklanmaya çalışıldı. Oysa
Ziraat Bankası’nın bu şekilde kullanılmasıyla ortaya çıkan zararı içinde,
tarımsal destekleme ve kredilerinden kaynaklanan görev zararı, oldukça düşük
kalmıştı.
Ziraat Bankası, 2000 tarihinde çıkarılan 4603 sayılı bir
yasayla, özelleştirilmesine olanak sağlayacak şekilde yapılandırmaya alındı.
Ziraat Bankasının özelleştirilmesi ile;
- Tarım işletmelerinin büyük bir çoğunluğunun, oluşturulan
küçük ve orta ölçekli işletmeler kredi kaynağından eskisinden daha yüksek
düzeyde yoksun kaldılar.
- Çağdaş tarım yöntemleri ve girdileri kullanmak isteyen
çiftçi ve girişimciler ise, kredi ve projelendirme desteğinden mahrum
kaldılar,özel bankalara yönlendirildiler ve de sonunda kimilerinin topraklarına
haciz geldi.
- Tarımsal ürün fiyat desteğini yeterince alamayacak çiftçiler, üretimden giderek
koparıldılar. Tarımda yoksullaşan ve işsiz kalan nüfusun kentlere göçü
hızlandı. Bu sayının 15 ile 20 milyon arasında değiştiği bildiriliyor.Ancak
kentlerde de bu nüfusu emecek iş olanakları da olmadığı için yoksul semtlerin
oluştuğunu görmemek olası mı?
TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ'NİN ÖZERKLEŞTİRİLMESİ
Tarım Kredi Kooperatifleri’nin temel işlevi; ortaklarının
kısa (tohumluk, kimyevi gübre, bitki ve hayvan sağlığı ilaçları, hayvancılıkta
işletme ve akaryakıt gibi) ve orta vadeli kredi (tarımsal işletmenin canlı ve
cansız demirbaş unsurlarını oluşturan her türlü tarımsal araç gereç ile canlı
hayvan kredileri gibi) gereksinmelerini karşılamaya yönelikti.
Tarım Kredi Kooperatifleri, 1995 yılında çıkarılan bir
yasayla özerk bir yapıya dönüştürüldü.
Özerkleştirme kapsamına alınan Tarım Kredi
Kooperatifleri’ne, hazineden aktarılan kaynaklar da, Ziraat Bankası’nın
özelleştirilmesi ile kesilmiş bulunmaktadır. Bunun sonucunda, Tarım Kredi
Kooperatifleri “ortaklarına yeterince kredi veremez durumuna” geldi.
Diğer yandan özerklik, büyük toprak sahiplerine ayrıcalık
getirdi, küçük üreticilerin ise uygulamalardan yeterince yararlanmasını
engelledi. (Mustafa Kaymakçı - Odatv.com)
Hiç yorum yok