Nevşin Mengü, İran'daki protestoları yorumladı: Valla arkadaş, herhalde bir şey olmayacak... "Otokrasi kötüdür arkadaşlar ve bi...
Nevşin Mengü, İran'daki protestoları yorumladı: Valla
arkadaş, herhalde bir şey olmayacak...
"Otokrasi kötüdür arkadaşlar ve bir kere iktidara
yerleşti mi, gitmesi çok zordur"
Birgün yazarı Nevşin Mengü, İran'ın çeşitli kentlerinde
yaklaşık bir haftadır devam eden hükümet karşıtı protestoları yorumladı. 1.5
yıl One Ajans'ın Tahran muhabirliğini yapan Mengü, "Valla arkadaş herhalde
bir şey olmayacak, otokrasiler eylemlerle yıkılmaz. Diktatörler eylemle ve
seçimle gitmez. Ancak ordu, polis vb kolluk kuvvetleri otokratlardan
desteklerini çekerse giderler" dedi.
Nevşin Mengü'nün "İran eylemleri 101" başlığıyla
yayımlanan (2 Ocak 2017) yazısı şöyle:
İran’da eylemler Amerikan destekli mi?
Hepimiz oryantalistiz. “Doğu halkları ayaklanıyorsa, kesin
ardında bir şey vardır. Kesin Amerikan parmağı vardır” diye düşünüyoruz ve çok
büyük haksızlık ediyoruz. Çünkü insan sonunda insan. Ve İranlılar bu kadar
büyük petrol ve gaz rezervlerine sahipken, neden bu kadar fakir olduklarına
anlam veremiyor ve sinirleniyor. İranlılar, vergilerinin İran rejimi tarafından
Suriye’de harcanmasına kızıyor, Hamas’a akıtılan paralara anlam veremiyor. Buna
öfkeleniyorlar ve tepki veriyorlar. Bunun için illa Amerikan ittirmesine gerek
yok. Baskıcı rejimler haksızlıklarla örülüdür ve haksızlıklar açlıkla
birleşince insanları öfkelendirir.
Ha öte yandan protestocular Batı destekliyse rejim de Rusya
ve Çin destekli. İran rejimi “tam bağımsız” değil, Batı karşıtı.
Kafamızdaki şablonda, “Bir şey Amerikansa kesin kötüdür”
diye yazılı, peki Rusya kaynaklıysa illa iyi mi? Rusya rejimi kelebekler ve
kuşlar mı?
Protestoların 2009’dan farkı
2009 yılında eylemciler solculardı, dolayısıyla
muhafazakârlar için protestocuları Amerikan destekli hainler, başıbozuklar
olarak nitelendirmek çok kolay oldu.
2017’de ise isyan ilk muhafazakâr kent Meşhed’den başladı.
Eylemciler Ruhani karşıtlarıydı, hayat pahalılığına karşı ayaklanıyorlardı.
Eylemler Tahran’a doğru yaklaştıkça farklı gruplar tarafından sahiplenilmeye
başlandı ve sloganlar Ruhani’den dini Rehber Hamaney karşıtlığına döndü. Fakat
yine de Ruhani iktidarında başlayan bu ayaklanmalar bir yandan hâlâ
muhafazakârların işine geliyor o nedenle, ayaklananlar muhafazakârlar deyip
kestirip atamıyorlar.
2009’da eylemcilerin lideri vardı. Şimdi ev hapsinde olan
reformist Musavi ve Kerrubi. 2017’de ise bir lider yok. Ama öbür taraftan
muhafazakârların da Ruhani karşısına çıkacak bir lideri yok. Eski Cumhurbaşkanı
Ahmedinejad aradan kafasını uzatıyor ama Ahmedinejad, Dini Rehber Hamaney’e
karşı bir cepheye geçtiği için İran siyaseti “meşru” zemininde siyaset yapması
artık neredeyse imkânsız. Ancak bir rejim değişikliğinde mümkün, bu da işte
kaderin cilvesi.
Sokaklara dökülen rejim yanlıları
Aynısı 2009’da da olmuştu. Gençler özgürlük talepleriyle
sokaklara dökülünce, İran rejimi dünyaya kendi taraftarlarıyla şov yapmak
istedi. Bu insanlar genellikle Tahran’a İsfahan’a yani büyük kentlere tahsis
edilen araçlarla getirilir. Devlet memurlarının bu eylemlere katılması zorunlu
kılınır. Öğrenciler toplanır, bu kalabalığa katılır vesaire. “Marg bar zıddı
Velayet-i Fakih” yani “Dini Rehbere karşı olanlara ölüm” diye slogan
attırılırlar, büyükçe bir kısmı da attığı bu slogana inanır.
He arkadaş ayaklanacaklar da n’olacak?
Valla arkadaş herhalde bir şey olmayacak, otokrasiler
eylemlerle yıkılmaz. Diktatörler eylemle ve seçimle gitmez. Ancak ordu, polis
vb kolluk kuvvetleri otokratlardan desteklerini çekerse giderler. Yoksa elbette
rejim kolluk kuvvetleriyle sokağa dökülenleri ezip geçer. Otokrasi kötüdür
arkadaşlar ve bir kere iktidara yerleşti mi, gitmesi çok ama çok zordur.