CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, kanun teklifinin
Meclis’ten geçmesinin ardından ‘ittifak yasası’na ilişkin sosyal medya
hesabından açıklamada bulunmuş, tasarının yasallaşmasıyla adil ve güvenli seçim
ortamının yok edildiğini savunarak boykot ve/veya çekilme çağrısında bulunmuştu…
Cihaner, Böke’nin boykot çağrısına destek verirken, CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Kazanacağımız seçimi neden boykot edelim”
diyerek tavrını ortaya koymuştu.
Cihaner’e, seçimlerin neden boykot edilmesini önerdiklerini,
boykot fikrinin anketlere göre oy kaybı yaşayan AKP ve MHP ittifakının işine
yarayıp yaramayacağını sorduk.
‘Meşruiyeti ortadan kalkmış iktidar şiddetle baş başa kalır’
Sizce seçimler neden boykot edilmeli?
Artık adil, şeffaf ve güvenli bir seçimin yapılması
hususlarında olağanüstü şüpheler var. Parlementoda iki gün önce, kimsenin
beklemediği bir anda 20 saatlik bir çalışma sonucu gün doğmadan ittifak yasası
geçirildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve Venedik Komisyonu’nun açıkça
eleştirdiği yüzde 10 barajıyla seçime gidiliyor. Tüm bunları üst üste
koyduğumuzda, yurttaşların çok önemli bir kısmında, artık her koşulda AKP ve
MHP’nin kendilerini sandıktan galip çıkaracakları düşüncesi baskın.
Boykot fikri, mühürsüz oyları bile referandumda geçerli
sayan bir anlayışın işine yaramaz mı?
Hiç zannetmiyorum. İktidarın yönetmek için hala meşruiyete
ihtiyacı var. Hukuki ve siyasi meşruiyeti ortadan kalkmış bir iktidar sadece
şiddetle baş başa kalır. Ve salt şiddetle de ülkeyi yönetemez. Yönetmeyi denese
dahi bunu sürdüremez. Türkiye’de bir demokrasi varmış gibi davranarak o
meşruiyeti iktidara biz vermiş oluruz. Boykotun, yurttaşlar için siyasi bir
alternatif, üzerine düşünülmesi gereken bir fikir olduğuna inanıyoruz. Ancak
asgari adil ve güvenli bir seçim atmosferi sağlanmazsa seçimler boykot edilmelidir.
Anketlere göre AKP ve MHP oyları bu kadar gerilemişken
boykot konusunda neden ısrarcısınız?
Tam da AKP ve MHP oyları gerilemişken harekete geçme zamanı.
Boykot fikri seçmeni daha da harekete geçirecek bir karar olacak. Belki de
gerçekten adil bir seçimin sağlanmasında başarıya ulaşacak ve iktidara geri
adım attıracaktır.
‘Boykot, seçmene politik eylemlilik gösterir’
Anket şirketleri geçmişte iktidar oylarını olduğundan daha
yüksek gösterir, seçmeni sandığa gitmekten soğuturdu. Boykot fikri, seçmende
‘Bu yasayla nasıl olsa kaybederiz’ düşüncesi yaratıp onları sandığa gitmekten
alkoymaz mı?
Aksine boykot, seçmene sandığa gitme dışında da bir
siyasallaşma ve politik eylemliliğin olacağını gösterir. Bahsettiğiniz bu
seçmen kitlesi, ittifak yasasına bu kez daha fazla tepki verecektir.
Toplumun bir kısmı boykot kararını desteklese ve sandığa
gitmeyi reddetse, AKP ve MHP seçimi kazanmayı garantilemeyecek mi o zaman?
Oy kullanma oranının yüzde 40’larda kaldığı seçim sonucunda
oluşacak bir iktidar, yönetemez. Bu, hem dünya konjoktüründe hem de
Türkiye’deki iç dengeler çerçevesinde sürdürülebilir bir şey olamaz.
Genel merkez sizin gibi düşünmüyor ve boykotun
tartışılmasına gerek duymuyor…
Biz olağanüstü durum tarifi yaptık. Ve buradan çıkışın hangi
yöntemlerle mümkün olabileceğini anlattık. Bir yandan, “16 Nisan’da aslında
hayır çıkmıştı ama evet olarak yazıldı” diyorsak, buna dair olağanüstü bir
muhalefet ve refleks geliştirmemiz lazım. Önlem almadan gideceğimiz bir seçim,
insanların bir kez daha demokrasiye olan hayal kırıklığını pekiştirecektir.
(DİKEN.ORG-14.03.2018)