Türkiye’nin kredi notunu geçen hafta 1 basamak düşürerek
BB+’dan BB’ye indiren ve daha da indirebileceğini göstermek için görünümünü
negatif olarak açıklayan Fitch,Türk bankaları için ayrı bir rapor hazırladı.
Raporda Türk bankaları için durumun bilinenden daha kötü
olduğuna ilişkin tespitlere ve iflas tartışmasının da bulunduğu ağır
olasılıklara değinildi.
Raporla birlikte 24 bankanın kredi notu düşürülürken,
bunlardan 12 tanesinin notu beklenenin aksine bir değil, iki kademe azaltıldı.
Bu bankalardan Ziraat, İş Bankası ve Akbank’ın da bulunduğu beş tanesinin notu
ülke notunun da altına indirildi (Diğerleri TSKB ve Vakıf Katılım). Aktif
büyüklüğü bankacılık sektörünün yüzde 36’sını oluşturan üç banka için BB- notu
verildi, notun daha da düşürülebileceğinin göstergesi olarak görünüm puanları
negatif olarak belirlendi. Bu bankaların notu bir kademe daha düşürülürse B-‘ye
indirilecek ve Fitch’in skalasına göre uluslar arası yatırımcılar açısından
‘son derece spekülatif’ kategorisine girecek. Yani iflas sallantısına yakın
banka olarak değerlendirilecekler ve şu an bile yaşanan dış sermaye bulma
sorunları daha da artacak.
Fitch’in söz konusu üç banka için yaptığı tespitlerin nedeni
ise bu bankaların iflas edip etmeyeceği değil, iflas durumunda sermayedarlarının
verebileceği desteğin sınırlı olmasından kaynaklanıyor. Özetle ‘Bu bankalar
batınca paranızı patronlarından alamazsınız’ deniyor.
Fitch’in raporunda Akbank ve İş Bankası için neden böyle
söylediğini anlamak mümkün. Çünkü, Fitch’in ortaklarını mali açıdan yetersiz
gördüğü İş Bankası’nın ana hissedarları Türk Dil Kurumu ve banka çalışanlarının
kurduğu vakıftan oluşuyor. Bu kuruluşların banka kurtaracak sermayeleri yok.
Öte yandan notu sermaye yetersizliği endişesiyle BB- ‘ye
indirilen bir diğer banka olan Akbank ise Türkiye’nin en büyük grupları
arasında yer alan Sabancı’ya ait. Grubun bankacılık dışında çimento, enerji ve
otomotiv gibi ana alanlarda büyük yatırımları var. Ancak bu üç sektörde de
önemli gerilemeler olduğu son dönemde sık sık medyaya yansıyor.
Fitch’in notunu uçurumun kıyısına getirdiği üçüncü banka ise
tek başına Türk bankacılık sektörünün yüzde 15’ini oluşturan Ziraat Bankası
yapmasının nedeni ise diğerlerine göre daha çarpıcı. Fitch ekonomik şartlardaki
kötüleşme nedeniyle, Ziraat Bankası’nın ortaklarının da gerekli sermayeyi bulma
konusunda yetersiz kalabileceğini belirtiyor. Yani Türkiye’de hızla büyüyen bir
bankacılık krizi durumunda TC devletinin elindeki para miktarının Ziraat
Bankası’nı kurtarmaya yetmeyeceğinin hesaplarını yapıyor. Fitch’e göre Merkez
Bankası’nın net döviz rezervleri Mayıs sonu itibariyle 35 milyar dolara düştü
ve daha da düşmeye devam ediyor. Bu yüzden de devlet Ziraat Bankası’na gerekli
finansman desteği sağlayamayabilir!
Fitch’in raporunda, Türk bankalarının neredeyse tamamını,
özellikle de üç büyük bankayı çöpe atarcasına not vermesine neden olan riskler
de sıralanıyor. Bunlar arasında en ilgi çekeni ise Türkiye’de yeni Başkanlık
Kabinesi’yle ortaya çıkan hükümranlık riski. Fitch, Türk bankalarının bir
ekonomik kriz kadar, Hükümet’in dış borçları ödememe ve uluslar arası sermaye
hareketlerini kısıtlanma gibi kararı
riskiyle de karşı karşıya olduğunu kaydediyor. Olası bir ekonomik krizin
de borç ödememe ve sermaye hareketlerinin yasaklanmasını kapsayan bu
hükümranlık riskini tetikleyebileceğine dikkat çekiyor.
Kredi derecelendirme kuruluşunun dikkat çektiği diğer
riskler ise Türk bankalarının uluslar arası kredi bulmada artan maliyetleri,
kredi verenlerin azalması ve batık krediler olarak sıralanıyor. Batık
kredilerin yüzde 3 olmasına rağmen, bunlar dışında 90 gündür ödenmeyen
kredilerin de yüzde 8’lik pay tuttuğu vurgulanıyor. Fitch ikinci grupta yer
alan bu kredilerin ağırlıkla inşaat ve enerji gibi çok sorunlu sektörlerden
kaynaklandığını da ifade ediyor. Bu şartlardaki yeni olumsuz gelişmelerin
bankaların notunun daha da düşürülmesine yol açacağı uyarısı yapıyor.
Raporda ayrıca Halk Bankası’nın ABD’de süren davasına
değinilerek bu bankaya kesilecek cezanın yeni bir not düşüşüne neden
olabileceği belirtiliyor.
Sonuç olarak Fitch özellikle sektörün 3 büyük bankasının
notunu kritik bir noktaya getirirken, dünya yatırımcılarının gözünde Türkiye ve
bankalarının iflas riskini tartışmaya açıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin yeni
yönetiminin bir sermaye sınırlaması getirebileceğini belirerek yabancı
yatırımcılara paranız riskte mesajı veriyor. (Çeviri: Cem Teoman /Ahval - Kaynak:
FitchRatings)