DİSK-AR, TÜİK ve İŞKUR tarafından açıklanan verileri değerlendirerek gerçek işsiz sayısının 5,7 milyon, gerçek işsizlik oranının ise yüzde 16,6 olduğunu belirtti...
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 15 Ağustos 2018 günü açıkladığı Mayıs 2018 dönemi İşgücü İstatistikleri ile İŞKUR tarafından açıklanan Temmuz 2018 dönemi verilerini değerlendirdi.
DİSK-AR’ın işsizlik ve istihdama ilişkin değerlendirmeleri özetle şu şekilde:
Dar tanımlı standart işsizlik yüzde 9,7 olarak gerçekleşti. Bu oran bir önceki yılın aynı dönemine göre düşmüş olmasına rağmen bir önceki aya göre arttı. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik ise bir önceki aya göre 0,3 puan artarak 10,6 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizliğin yıl başından bu yana düzenli olarak arttığı görülüyor.
Mevsim etkilerinden arındırılmış standart işsiz sayısı 93 bin artarak 3 milyon 307 binden 3 milyon 400 bine yükseldi.
Mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizlik yüzde 12,5 olarak gerçekleşirken, mevsim etkilerinden arındırılmış genç işsizliği 18,4’e yükseldi.
Geniş tanımlı işsiz sayısı 5,7 milyon, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 16,6 olarak hesaplandı.
İşsizlikteki artış eğilimi İŞKUR verileri tarafından da teyit ediliyor. 2017 Temmuz döneminde 2 milyon 491 bin olan kayıtlı işsiz sayısı Temmuz 2018’de 130 bin artarak 2 milyon 621 bine yükseldi.
İŞKUR’un işe yerleştirmelerinin de zayıfladığı görülüyor. Geçen yıl temmuz ayında 108 bin olan İŞKUR işe yerleştirmesi sayısı 2018 temmuz ayında 98 bine geriledi.
Kadın işsizliği yüzde 12,4, genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 23,2 olarak gerçekleşti.
Yüksek öğrenim işsizliği 10,9 olarak hesaplandı.
Ne eğitimde ne istihdamda (NEET) olanların oranı yüzde 21,9 olarak açıklandı.
“Toplu işten çıkarmalar yasaklansın”
“TÜİK ve İŞKUR verileri ile ekonomide derinleşen kriz işsizliğin önümüzdeki dönemde tekrar tırmanışa geçeceğini gösteriyor” denilen raporda işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için aşağıdaki öneriler sunuldu:
Çalışanların sorumlu olmadıkları krizin sonuçlarından korunması için toplu işten çıkarmaların yasaklanmasını istiyoruz.
İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
“Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmeli ve yararlanma koşulları özellikle kriz dönemlerinde kolaylaştırılmalıdır.
Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım emeği devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi (DİSK-AR) Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in 15 Ağustos 2018 günü açıkladığı Mayıs 2018 dönemi İşgücü İstatistikleri ile İŞKUR tarafından açıklanan Temmuz 2018 dönemi verilerini değerlendirdi.
DİSK-AR’ın işsizlik ve istihdama ilişkin değerlendirmeleri özetle şu şekilde:
Dar tanımlı standart işsizlik yüzde 9,7 olarak gerçekleşti. Bu oran bir önceki yılın aynı dönemine göre düşmüş olmasına rağmen bir önceki aya göre arttı. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik ise bir önceki aya göre 0,3 puan artarak 10,6 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizliğin yıl başından bu yana düzenli olarak arttığı görülüyor.
Mevsim etkilerinden arındırılmış standart işsiz sayısı 93 bin artarak 3 milyon 307 binden 3 milyon 400 bine yükseldi.
Mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizlik yüzde 12,5 olarak gerçekleşirken, mevsim etkilerinden arındırılmış genç işsizliği 18,4’e yükseldi.
Geniş tanımlı işsiz sayısı 5,7 milyon, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 16,6 olarak hesaplandı.
İşsizlikteki artış eğilimi İŞKUR verileri tarafından da teyit ediliyor. 2017 Temmuz döneminde 2 milyon 491 bin olan kayıtlı işsiz sayısı Temmuz 2018’de 130 bin artarak 2 milyon 621 bine yükseldi.
İŞKUR’un işe yerleştirmelerinin de zayıfladığı görülüyor. Geçen yıl temmuz ayında 108 bin olan İŞKUR işe yerleştirmesi sayısı 2018 temmuz ayında 98 bine geriledi.
Kadın işsizliği yüzde 12,4, genç kadın işsizlik oranı ise yüzde 23,2 olarak gerçekleşti.
Yüksek öğrenim işsizliği 10,9 olarak hesaplandı.
Ne eğitimde ne istihdamda (NEET) olanların oranı yüzde 21,9 olarak açıklandı.
“Toplu işten çıkarmalar yasaklansın”
“TÜİK ve İŞKUR verileri ile ekonomide derinleşen kriz işsizliğin önümüzdeki dönemde tekrar tırmanışa geçeceğini gösteriyor” denilen raporda işsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için aşağıdaki öneriler sunuldu:
Çalışanların sorumlu olmadıkları krizin sonuçlarından korunması için toplu işten çıkarmaların yasaklanmasını istiyoruz.
İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
“Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir.
İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmeli ve yararlanma koşulları özellikle kriz dönemlerinde kolaylaştırılmalıdır.
Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım emeği devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.