İşsizlik Fonu’nda biriken 125 milyar TL’nin işçilerin parası olduğunu belirten Çerkezoğlu, kriz karşısında işten çıkarmaların yasaklanması ve işsizlerin fondan yararlanmasını kolaylaştıracak düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi…
Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) ekonomi yönetimine sunduğu 6 ay süreyle işçi ücretlerinin yarısının İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödenmesi yönündeki teklifi tepkiyle karşılandı.
PATRONLARIN GÖZÜ İŞÇİLERİN PARASINDA
Konuyla ilgili Sendika.Org’a değerlendirmelerde bulunan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ASO’nun önerisinin ne doğru ne de gerçekçi olduğunu, İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanılamayacağını belirtti.
Toplu işten çıkarmalar yasaklanmalı
“Sermaye bu gibi kriz dönemlerinde tercihini işçileri işten çıkarmak yönünde kullanıyor” diyen Çerkezoğlu, kriz karşısında yapılması gerekenin toplu işten çıkarmaların yasaklanması ve buna göre yasal düzenlemelerin yapılması olduğunu söyledi.
İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanılmaması gerektiğini her defasında dile getirdiklerini belirten Çerkezoğlu, fonun amacı doğrultusunda kullanılmasının önünde de engeller olduğuna dikkat çekti.
Bu para işçilerin
Fonda 125 milyar TL civarında bir para birikti ve bugüne kadar harcanan para da 20 milyar TL’ye yakın. Yüksek işsizlik oranıyla çelişen orantısızlığın nedenini soruduğumuz Çerkezoğlu şöyle yanıt verdi:
“Çünkü İşsizlik Sigortası’ndan yararlanmak oldukça zor. Faydalanabilmek için son 3 yılda 600 gün sigortalı olmak gerekiyor. Faydalanabilme süresi de kısa.
“Biz İşsizlik Sigortası’ndan yararlanma koşullarının iyileştirilmesini, son 3 yılda 600 gün sigorta şartının 180’e indirilmesini, kıdeme göre farklılaşan faydalanma sürelerinin de uzatılmasını istiyoruz.
“Çünkü böyle bir kaynak var. Çünkü bu para işçilerin. Kriz dönemlerinde de ihtiyacı olan işçilerin kolayca yararlanabileceği şekilde kullanılmalı.”
İşçinin parasıyla işverene teşvik
İş-Kur tarafından yönetilen ve kullanım koşulları yasayla belirlenen İşsizlik Sigortası Fonu’nun yıllardır amacı dışında da kullanıldığını söyleyen Çerkezoğlu, işçilerin parasının işverene teşvik olarak sunulduğunu belirtti:
“Örneğin ‘İstihdam Seferberliği’ adı altında, her yeni işbaşı için işverene devlet teşviki getirildi. Sigorta prim teşviki adı altında işverenin yapması gereken ödemenin bir bölümü işverenin yerine devlet tarafından karşılandı. Bunlar fondan kullanıldı. Amaç dışı kullanım kaldırılmalı.”
ASO’nun gündeme getirdiği Kısa Çalışma Ödeneği’ne de değinen Çerkezoğlu, bu uygulamanın genelleştirilemeyeceğini vurguladı:
“Kısa Çalışma Ödeneği çok özel koşullarda geçici süre ile çalışma süresinin azaltılması durumunda, örneğin işçi 35 saat çalıştırıldığında eksik saatlerin ücretinin devlet tarafından karşılanması uygulamasıdır. Ancak bu çok özel koşullarda geçekleşebilir ve genelleştirilemez.”
Hükümet emekçiden kaçıyor
Çerkezoğlu, “Sermaye örgütü temsilcileri kendi taleplerini iktidara doğrudan iletiyor. Emek örgütü temsilcileri de kendi taleplerini aynı şekilde iktidara iletiyor mu?” şeklindeki sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
“DİSK Başkanlar Kurulu sonuç bildirisinde de belirttiğimiz gibi kriz karşısında iki yaklaşım var. Biri, IMF zihniyetiyle sermayeyi gözeterek faturayı işçiye emekçiye yükleyen yaklaşım. Diğeri de işçiyi, emekçiyi korumayı önceleyen yaklaşım ki istendiğinde böylesi bir tercih yapmak da mümkündür.”
“Hükümetin işveren ve işçi temsilcileri ile masaya oturduğu Ekonomik Sosyal Konsey 9 yıldır toplanmıyor. Oysa Anayasa’ya göre yılda 3 kez toplanması gerekir. Bu zemini hükümet kurmuyor. Karşılıklı tartışmak istiyoruz.” (Sendika.Org)