CHP 1980'de darbe yönetimi tarafından kapatıldığında el
konulup Hazine'ye aktarılan hisselerini 1992'de geri almıştı. Bugün Erdoğan'ın
arka arkaya açıklamalarıyla hisselere bir kez daha kaybetmeyle karşı karşıya…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yapılan partisinin
grup toplantısı çıkışında Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İş Bankası
hisseleri için "direneceğiz" açıklamasına yönelik, "Onların
direnmesi netice vermez" dedi.
Erdoğan, İş Bankası hisseleri meselesini bir süredir
siyasetin gündeminde tutuyor. Örneğin 11 Ekim 2018 Perşembe günü Macaristan’dan
dönerken gazetecilere hisselerinin Hazine´ye devri için MHP´nin desteği ile bir
yasal düzenleme yapılabileceğini söylemişti.
CHP’den tepkiler gecikmedi. Erdoğan son açıklamasında
hisselerin devrini nasıl yapacaklarına dair “Olayın parlamento boyutu var, bir
de parlamento dışı boyutu var; hatta Anayasa Mahkemesi boyutu var. CHP'nin
elinde ne anayasa ne yargıya dayalı direnecekleri, dayanacakları,
yaslanacakları bir şey yok” gibi muğlak bir çerçeve çizdi.
Erdoğan neyi ima etti?
Parlamento boyutundan kasıt yasa çıkartmak olabilir.
Parlamento dışı boyut ise ciddi bir açıklamaya muhtaç. Ucu
açık bırakılırsa tehlikeli yerlere gitme potansiyeli var.
Anayasa Mahkemesi (AYM) boyutundan kastı eski bir hikayeyi
anımsatıyor. Bir dönem CHP Anayasa’ya uygun olmayan kanun değişikliklerini
AYM’ye taşıyarak durdurmaya çabalıyordu. AKP ve dolayısıyla Erdoğan AYM’ye
başvurulmasını sık sık eleştiriyordu. Erdoğan hisselerin devri için AYM’ye
başvurursa ilginç bir manzara çıkacak ortaya.
Yanıtlar İş Bankası tarihinde
“CHP’nin dayanacağı bir nokta” yok mu gerçekten? CHP İş
Bankası yönetiminden uzaklaştırılabilir mi? İş Bankası AKP’ye yakın kalemlerin
ima ederek iddia ettikleri gibi “CHP’nin arpalığı” mı? CHP - İş Bankası
ilişkisi Erdoğan’ı neden rahatsız ediyor?
Bu soruların yanıtları bankanın tarihi incelendiğinde biraz
olsun aydınlanıyor.
İş Bankası Kurtuluş Savaşı sonrası yeni devletin ekonomik
sisteminin tesis edildiği günlerde kuruldu.
Bankanın süreli yayını İş Dergisi’nde bankanın kurulmasına nasıl karar
verildiği Atatürk'ün baldızı Vecihe Hanım’ın anlatımından şöyle
aktarılıyor:
“Atatürk İzmir'deki evimizin selamlık kısmında özel odasında
çalışırdı. Bakanlarla Atatürk sık sık çalışma odasında görüşürdü. Celal (Bayar)
Bey de sık çağırdığı bakanlarındandı. Gene böyle bir gün, Celal Bey önce Atatürk
ile onun çalışma odasında görüştü, sonra da bizim yanımıza geldi. Biz, Latife
ablam, ben ve babam selamlık bölümünde oturuyorduk. … Evet, bu binada babam ile
Celal Bey arasında Atatürk'ün 250 bin lirasının nasıl değerlendirilmesi
gerektiği üzerinde konuşuldu. Babam ihracat ve ithalatın yabancılar tarafından
yapıldığını hatırlatarak bu işleri yapacak bir Türk şirketinin kurdurulmasını
önerdi. Celal Bey de bankacılık işlerinin de yabancılar elinde olduğunu
hatırlatarak, bir banka kurulmasının yararlı olacağını söyledi. Sonunda da
görüş birliğine vardılar. Bugün gibi aklımda, güzel bir akşamüstü idi. Daha
sonra Atatürk de çalışma odasından çıkıp yanımıza geldi." *
Sermaye yapısı
Çizilecek yol böyle şekillendi, kuruluş kararı ise İzmir
Birinci İktisat Kongresi'nde alındı ve 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. İş
Bankası ilk Genel Müdürü Celal Bayar'ın yönetiminde iki şube ve 37 personelle
hizmete başladı. Nominal sermayesi 1 milyon TL'ydi. Bu sermayenin fiilen ödenen
250 bin TL'lik bölümü ise Atatürk tarafından karşılandı.
Bu sermaye ulus çapında hizmet etmesi hedeflenen bir banka
için yeterli değildi. Celal Bayar, müessis hisse yani kuruluştaki katkı
nedeniyle kara katılma payı sağlayan kurucu hisse satışı yoluyla sermaye
sağladı.
Bankanın asıl sahibi çalışanları
İş Bankası bu nedenle kuruluşundan itibaren halka açık bir
şirket. Dolayısıyla kolektif sermayeye dayanıyor ve ortaklık yapısı da diğer
tüm bankalardan farklı. Ortaklık payının yüzde 40,12’si çalışanları ve
emeklilerine ait. Yüzde 28,09’i ise Atatürk’e ait. Halka açık payı ise yüzde
31,79.
Temettü geliri nereye gidiyor?
Erdoğan’ın hedefine aldığı hisseler “Atatürk Hisseleri”
olarak adlandırılan pay. Bu hisseler Atatürk’ün vasiyeti gereğince CHP
tarafından temsil ediliyor. Bu hisselerin temettü gelirleri ise, yine
Atatürk’ün vasiyeti gereğince Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na
bırakılmış olduğundan, temettü ödemeleri vasiyetname hükümleri ve yasal mevzuat
çerçevesinde adı geçen Kurumlara yapılıyor.
Bunun anlamı şu “CHP, İş Bankası’ndan gelir elde ediyor”,
“İş Bankası arpalık olarak kullanılıyor” gibi iddialar, şu an geçerli değil.
Darbe yönetimi hisselere el koymuştu
CHP’ye miras yoluyla geçen hisselerin yönetimine 1980 Askeri
Darbesi sonrası askeri cunta parti kapatılınca devlet tarafından el konuldu.
Darbe döneminde kapatılan partilerin yeniden açılmasını sağlayan 3821 sayılı
kanunun 19 Haziran 1992’de çıkarılınca, Anayasa Mahkemesi’ne giden CHP
hisselerin yönetimine tekrar sahip oldu.
CHP yönetim kuruluna kimleri atıyor?
CHP İş Bankası yönetiminde ne kadar söz sahibi olduğu
tartışılan bir diğer konu. 11 sandalyeli yönetim kurulunda dört sandalyede
CHP’li oturuyor. Üyeler üç yıl görev yapıyor ve bankanın maaşlı çalışanı
oluyorlar. CHP bu üyeleri bankacı, maliyeci ya da ekonomicilerden seçiyor.
Halen yönetim kurulunda Murat Karayalçın örneği Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat-Maliye Bölümü mezunu.
Kamuoyunda belediyeci ve siyasetçi olarak biliniyor ama öncesinde yıllarca Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) uzman
yardımcısı ve uzman olarak çalıştı.
Diğer isim Özcal Korkmaz İstanbul Üniversitesi İktisat
Fakültesi mezunu. Maliye Bakanlığı'nda Hesap Uzman Yardımcılığı, Hesap
Uzmanlığı, Baş Hesap Uzmanlığı görevlerinde bulunmuş; bilahare Ankara Defterdar
Yardımcılığı, Ankara Defterdarlığı, T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü ve
Yönetim Kurulu Başkanlığı gibi görevlerde bulundu.
Rahmi Aşkın Türeli ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Maliye Bölümü mezunu. Yüksek Lisansını ABD’de University of Southern
California (Güney Kaliforniya Üniversitesi) Ekonomi Bölümü’nde yaptı. O da
DPT’de görev yaptı ve bir dönem ODTÜ’de maliye dersleri verdi.
Son isim Müslim Sarı lisans eğitimini Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde yaptı. 2011’de
milletvekili seçilene kadar Merkez Bankası’nda uzman olarak çalıştı.
Bankayı CHP mi yönetiyor?
Yönetim Kurulu üyeleri bankanın iç işleyişinde yetki sahibi
değiller. Çünkü çoğunluk hissesi çalışanların ve emeklilerin oluşturduğu sandık
yönetiyor. Zaten Erdoğan Azerbaycan’dan dönerken bu konuyu ilk gündeme
getirdiği 17 Eylül 2018 günü İş Bankası yönetimi hemen bir açıklama
yayınlayarak işleyiş hakkında bilgi vermişti.
Banka açıklamasında şöyle diyordu: “Atatürk hisselerinin
geçmişten günümüze CHP ve Hazine tarafından birlikte ya da ayrı ayrı temsil
edildiği durumlar olmuştur. Ancak, bunun Bankamızın faaliyetleri ve iş yapış
biçimi üzerinde herhangi bir etkisi söz konusu değildir.”
Açıklamada darbe sonrası hisselerin Hazine’ye geçmiş
olmasının dolaylı olarak hatırlatılmış oluyor. Bu ilginç bir nokta. (HALUK KALAFAT-BİANET))
* Bankamızın Kurucuları: Uşşakizade Muammer Bey, İş Dergisi,
Sayı 265 - Kasım 1988, s. 20.