Amerikan Wall Street Journal gazetesi, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'nin gözleri önünde öldürüldüğünü iddia etti. Gazete, Suudi yetkililerin Ankara'ya, Salı günü beklenmedik şekilde ülkesine dönen el-Uteybi'nin konutunda arama yapılmayacağını ilettiklerini de yazdı…


Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'nin dün ülkesine döndüğü açıklandı.
Amerikan Wall Street Journal gazetesi, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'nin gözleri önünde öldürüldüğünü iddia etti. 
Gazete, Suudi yetkililerin Ankara'ya, Salı günü beklenmedik şekilde ülkesine dönen el-Uteybi'nin konutunda arama yapılmayacağını ilettiklerini de yazdı.
Wall Street Journal'ın adını açıklamadığı Türk yetkililere dayandırdığı habere göre 'Suudi suikast timi Kaşıkçı'yı, el-Uteybi'nin önünde önce dövdü, sonra ilaçla uyuttu, öldürülen Kaşıkçı'nın cesedi parçalandı'.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu el-Uteybi, 6 Ekim Cumartesi günü kameraların Başkonsolosluk binası içinde görüntü almalarına izin vermiş, Reuters gazetecilerine binadaki dolapları göstermişti.
Gazeteye konuşan kaynaklar, Suudi gazetecinin ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğu'na girdikten sonra dakikalar içinde öldürüldüğünü, sorgulanmadığını söyledi.
Aynı kaynakların verdiği bilgiye göre, 'suikast timi' Riyad'dan aynı gün yani 2 Ekim'de geldi.
Haberde, Türk yetkililerin Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğüyle ilgili olarak, bir ses kaydını da içeren kanıtları, ABD ve Suudi Arabistan'la da paylaştığı, iki ülkenin de verilen bilgilere itiraz etmedikleri belirtildi.
Ses kaydının nasıl elde edildiğinin netleşmediği de vurgulandı.
'Kaşıkçı'nın cesedini parçalarken çevredekilerden müzik dinlemelerini istedi'
Wall Street Journal'ın ilk olarak internet sayfasında yayımlanan İstanbul'daki muhabirleri David Gauthier-Villars, Jessica Donati ve Summer Said imzalı habere göre, kayıtta Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el-Uteybi'den odayı terk etmesi istenilen bir ses duyuluyor. 
Türk yetkililerin, ses analizinden bu kişinin Suudi adli tıp uzmanı Salih el Tubaygi olduğunu tespit ettikleri belirtiliyor.
Salih el Tubaygi'nin, Kaşıkçı'nın cesedini parçalarken çevredeklerden müzik dinlemelerini istediği de haberde aktarılan bir diğer ayrıntı.
Kaşıkçı'nın kaybolmasını soruşturan Türk ekipler, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosunda Pazartesi ve Salı günleri toplam 9 saat incelemede bulunmuşlardı.
Wall Street Journal'a göre, Başkonsolos Muhammed el-Uteybi'nin konutunda arama yapılmak istenmesi, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki gerginliği yeniden artırdı. 
Gazete Türk yetkililerin son suçlamalarının, Suudi hükümetinin, doğrudan sorumluluk almadan Kaşıkçı'ya ne olduğunu açıklama çabalarını zorlaştıracağını yazdı.
'Türk yetkililer Veliaht Prens'ten şüpheleniyor'
Haberden bazı satırlar şöyle:
"Gelişmeleri yakından bilen bazı kişilere göre Suudi yetkililer Pazartesi günü yetkisiz ajanların yanlış giden bir sorgu sırasında Kaşıkçı'yı öldürdüklerini ilan etme seçeneğini değerlendiriyordu. Bunun hala gündemde olup olmadığı bilinmiyor. 
"Türk yetkililer Kaşıkçı'nın kaybolmasında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın parmağı olmasından şüpheleniyor. Zira işlendiği iddia edilen cinayete dahil olanlar, Prens'e yakın görünüyor. Olayı soruşturan Türk ekibi 2 Ekim'de İstanbul'a inen ve 3 Ekim'de Riyad'a dönen 2 Gulfstream uçağına odaklanmış durumda. Bu uçaklar, Sky Prime Aviation Services Ltd şirketine ait. Suudi hükümeti geçen yılki yolsuzluk operasyonu sırasında bu şirkete el koymuştıu."
"Türk yetkililere göre uçaktakiler arasında Velid Abdullah El Şehri ve Thaar Galeb el-Harbi de var. 2016'da Suudi basınında çıkan haberlerde ilkinden Suudi Hava Kuvvetleri'nde tümgeneral olarak bahsedilmişti. Türk yetkililer ise onun adli tıp uzmanı olduğunu söylüyor.
Thaar Ghaleb al-Harbi ise yine Suudi basıına göre geçen yıl Ekim ayında Kraliyet Ailesi'nin Cidde'deki sarayını bir saldırıdan korurken gösterdiği cesaretten doalyı doğrudan Prens Muhammed bin Selman tarafından teğmenliğe yükseltilmiş bir askerdi."
Daha yeni Daha eski