"Kürtlerin en başta hesaplaşması gereken yapı kendi önderliğidir"

KÜRT SORUNU ÜZERİNE 1- Sadece Türkiye'de değil, nesnel açıdan dünya genelinde sol buharlaşmış, toplumsal sorunları çözme noktasın...

KÜRT SORUNU ÜZERİNE

1- Sadece Türkiye'de değil, nesnel açıdan dünya genelinde sol buharlaşmış, toplumsal sorunları çözme noktasında hiç bir iddiası kalmamış, git gide marjinalleşen anonim bir yapıya dönüşmüştür.

2- Kürt ulusu sosyalist değil, sömürge bir ulustur. Sosyalist devrim ile çözülmesi gereken sınıfsal ve sınıf içi çelişkileri, Kürtlerin sırtına yükleyen neo Marksist dogmalar ile sömürge bir ulusunun varlık mücadelesini sabote eden, gerici metafizik yapılar, Kürt ulusunun sırtında bir kambura dönüşmüştür.

3- Küflenmiş liberal teoriler ile, Kürtleri bir deney tahtasına dönüştüren "yarı anarşist küçük burjuva kurtuluşçu programlar"ı Kürt ulusuna dayatan siyasal akımlardan Kürtler kurtulmadıkça özgürleşemezler. Kürtlerin en başta hesaplaşması gereken yapı kendi önderliğidir. "Demokratik modernite" ve "demokratik ulus" gibi, Kürt sorunun diyalektiğine aykırı, liberal mit ve dogmalara dayanan reçeteler Kürt ulusunun kurtuluşu önünde bir engeldir.

4- Ortadoğu devrimi Kürt ulusunun sorunu değildir, Kürt ulusu Orta doğu devrimin öznesidir gibi, soyut-idealist ve sığ yaklaşımlar doğru olmadığı gibi, bölgedeki hegemonya savaşları içerisinde, Kürtlerin rolü talidir. Kürt ulusu sömürge bir ulus olarak kendi varlık mücadelesine yoğunlaşmalı ve kendi kaderini tayin hakkını sabote eden, her türden dayatmayı parçalamalıdır.

5- Emperyalist çelişme ve rekabetin kaynama merkezi olan ortadoğuda, dünyayı yeniden biçimlendiren finans kapitali ve büyük sermaye tekelleri arasındaki savaşta, Kürtler bir ulus olarak, kendi varlık mücadelesini tayin edecek her türden uzlaşma, antlaşma yahut olası bir jenosid tehdidi karşısında, uluslar arası yardım çağrılarına açık olmalıdır. Bu her ulusun olduğu gibi, Kürt ulusunun en tabi hakkıdır.

6-Ancak emperyalistlerin çıkarları vardır, dostları yoktur. Çıkarlarına hizmet edecek müttefikleri vardır. Müttefikler, çelişmelere ve koşullara bağlı olarak değişebilir. Ne Amerika ne de Rusya’nın Kürtlere endeksli bir politikası yoktur. Kürtler bu büyük emperyalist devletler için, ortadoğu satrancında küçük bir parçadır sadece. Amerikanın, Suriye’de kalması asla Kürtlerin güvende olduğu anlamına gelmez, bu Afrin örneğinde görülmüştür.

KORAY AKER