Barış Yarkadaş'ın kamuoyuna dün duyurduğu cinsel istismar vakasına ilişkin bilgiler Yarkadaş'ın ağızından aşağıda yer almaktadır. İlginize ve dikkatlerinize sunuyoruz. (GAZETE DEMOKRAT)
1- Beykoz İshaklı Köyü'ndeki Kuran Kursu ve yatılı yurtta yaşanan cinsel istismar vakası, çocuklarımızın nasıl bir felakete sürüklendiğini göstermesi açısından derslerle dolu: Minicik yavrular, kendilerinden en az beş altı yaş büyüklerle aynı ortamda ve yatılı olarak kalıyor.
2- Polise yansıyan ve savcılığın soruşturma başlattığı vaka ise şöyle ortaya çıkıyor: 13 yaşındaki X adlı öğrencinin 11 yaşındaki XXX adlı öğrenciyi istismar ettiğini 16 yaşındaki bir öğrenci görüyor. "Böyle şeyler yapmayın" dedikten sonra durumu "hocalara" bildiriyor.
3- Cemaatin görevli hocaları, 11 ve 13 yaşındaki öğrencilere "sınıf temizleme cezası" veriyor ve olayın üstü örtülüyor. Ne bir pedagogtan yardım alınıyor ne de adli bir soruşturma başlatılması için kurumlara başvuruluyor! 11 yaşındaki çocuk yaşadığı travma ile başbaşa bırakılıyor
4- Kendisini istismar eden 13 yaşındaki öğrenciye sadece "Abi yapma günahtır" diyebilen minicik yavru, aynı kişiyle ceza olarak bir de sınıf temizlemek zorunda kalıyor. Tüm bunlar olaylara şahit olan öğrencinin yurttan sigara içtiği için atılmasıyla birlikte ortaya çıkıyor.
5- İstismara şahit olan ve "Böyle şeyler yapmayın" diyen 16 yaşındaki öğrenci, -yanlış okumadınız- 'sigara içtiği için' yurttan atılınca memleketi Erzurum'a dönüyor. Gencin babası neden atıldığını sorunca 'Sigara içtiğim için ceza verdiler. Oraya artık gitmek istemiyorum' diyor.
6- Gencin babası 'Neden?' diye sorunca hem gördüğü hem de duyduğu istismar vakalarını anlatıyor. Erzurumlu baba duydukları karşısında şoka uğruyor ve soluğu Erzurum Cum. Başsavcılığı'nda alıyor. Babanın suç duyurusu işleme konuluyor ve durum Beykoz'daki adli makamlara iletiliyor.
7- İst. Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatarak adı geçen çocukların ifadesini pedagog ve avukat eşliğinde aldırıyor. 11 yaşındaki çocuk hem yaşadığı, hem de şahit olduğu istismarları tek tek anlatıyor. Pedagogun raporunda ise dehşetin başka bir boyutu var:
8- Pedagog, "Çocuk, yaşadığı istismar sonrası travma yaşıyor. Dini eğitim aldığı için, olayı bu cepheden sorguluyor. Kendisini istismar eden kişiyle 'günah - sevap' kavramlarıyla düşündüğü için barışmış. Psikolojik desteğe ihtiyacı var" tespitini yapıyor ve uyarıda bulunuyor.
9- İçim acıyarak yazdığım ve özetlemeye çalıştığım bu tablo, Milli Eğitim Bakanlığı'na emanet edilmesi gereken binlerce çocuğumuzun, siyasi iktidarın çıkarcı politikaları yüzünden cemaatlere terk edilmesinin yarattığı sonuçlardan sadece
biridir. @ziyaselcuk ne iş yapar acaba?
10- Sadece Ziya Selçuk değil tabii ki... Siyasi partiler, medya, insan hakları kuruluşları neden sessiz kalır bu dehşete? Yoksa artık muhalefet de bu tür vakaları önemsemiyor ve sıradan mı görüyor? Ya da üç beş oy kaygısı mı herkesi hareketsiz bırakıyor? Cevabı siz verin...
1- Beykoz İshaklı Köyü'ndeki Kuran Kursu ve yatılı yurtta yaşanan cinsel istismar vakası, çocuklarımızın nasıl bir felakete sürüklendiğini göstermesi açısından derslerle dolu: Minicik yavrular, kendilerinden en az beş altı yaş büyüklerle aynı ortamda ve yatılı olarak kalıyor.
2- Polise yansıyan ve savcılığın soruşturma başlattığı vaka ise şöyle ortaya çıkıyor: 13 yaşındaki X adlı öğrencinin 11 yaşındaki XXX adlı öğrenciyi istismar ettiğini 16 yaşındaki bir öğrenci görüyor. "Böyle şeyler yapmayın" dedikten sonra durumu "hocalara" bildiriyor.
3- Cemaatin görevli hocaları, 11 ve 13 yaşındaki öğrencilere "sınıf temizleme cezası" veriyor ve olayın üstü örtülüyor. Ne bir pedagogtan yardım alınıyor ne de adli bir soruşturma başlatılması için kurumlara başvuruluyor! 11 yaşındaki çocuk yaşadığı travma ile başbaşa bırakılıyor
4- Kendisini istismar eden 13 yaşındaki öğrenciye sadece "Abi yapma günahtır" diyebilen minicik yavru, aynı kişiyle ceza olarak bir de sınıf temizlemek zorunda kalıyor. Tüm bunlar olaylara şahit olan öğrencinin yurttan sigara içtiği için atılmasıyla birlikte ortaya çıkıyor.
5- İstismara şahit olan ve "Böyle şeyler yapmayın" diyen 16 yaşındaki öğrenci, -yanlış okumadınız- 'sigara içtiği için' yurttan atılınca memleketi Erzurum'a dönüyor. Gencin babası neden atıldığını sorunca 'Sigara içtiğim için ceza verdiler. Oraya artık gitmek istemiyorum' diyor.
6- Gencin babası 'Neden?' diye sorunca hem gördüğü hem de duyduğu istismar vakalarını anlatıyor. Erzurumlu baba duydukları karşısında şoka uğruyor ve soluğu Erzurum Cum. Başsavcılığı'nda alıyor. Babanın suç duyurusu işleme konuluyor ve durum Beykoz'daki adli makamlara iletiliyor.
7- İst. Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatarak adı geçen çocukların ifadesini pedagog ve avukat eşliğinde aldırıyor. 11 yaşındaki çocuk hem yaşadığı, hem de şahit olduğu istismarları tek tek anlatıyor. Pedagogun raporunda ise dehşetin başka bir boyutu var:
8- Pedagog, "Çocuk, yaşadığı istismar sonrası travma yaşıyor. Dini eğitim aldığı için, olayı bu cepheden sorguluyor. Kendisini istismar eden kişiyle 'günah - sevap' kavramlarıyla düşündüğü için barışmış. Psikolojik desteğe ihtiyacı var" tespitini yapıyor ve uyarıda bulunuyor.
9- İçim acıyarak yazdığım ve özetlemeye çalıştığım bu tablo, Milli Eğitim Bakanlığı'na emanet edilmesi gereken binlerce çocuğumuzun, siyasi iktidarın çıkarcı politikaları yüzünden cemaatlere terk edilmesinin yarattığı sonuçlardan sadece
biridir. @ziyaselcuk ne iş yapar acaba?
10- Sadece Ziya Selçuk değil tabii ki... Siyasi partiler, medya, insan hakları kuruluşları neden sessiz kalır bu dehşete? Yoksa artık muhalefet de bu tür vakaları önemsemiyor ve sıradan mı görüyor? Ya da üç beş oy kaygısı mı herkesi hareketsiz bırakıyor? Cevabı siz verin...