FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen Ulusal Parti Genel Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoğlu 3 Ey...
FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen Ulusal Parti Genel Başkanı Gökçe Fırat Çulhaoğlu 3 Eylül 2016 günü tutuklandı.
Gökçe Fırat Çulhaoğlu 1994- 2000 yılları arasında İşçi Partisi üyesiydi. Bu partide Öncü Gençlik İstanbul İl Başkanı ve İşçi Partisi Merkez Komite üyesi olarak sorumluluk üstlenmişti. İşçi Partisi, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve çevresindeki ekibi 2000 yılında partiden ihraç etti.
Gökçe Fırat ve ekibi daha sonra CHP'ye katıldı. Dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal törenle CHP'ye katılan grup adına Gökçe Fırat'a rozet taktı. Fırat ve ekibi çok geçmeden CHP’den ayrıldı.
16 Mart 2010'da Ulusal Parti'nin kurucuları arasında yer aldı ve bu partinin Genel Başkanlığını üstlendi.
2014 Türkiye yerel seçimlerinde her bölgede CHP ya da MHP'den güçlü olanına oy verilmesi çağrısında bulundu. 2014 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu destekledi.
“SOSYALİST GÖRÜNÜMLÜ TETİKÇİ”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar ile Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcısı Murat Çağlak tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan iddianamede, Çulhaoğlu için “Sosyalist / solcu görünümlü FETÖ/PDY tetikçisi” ifadesini kullandı.
BU DA DSİP ÜYESİ
Bir başka “solcuyu” anımsatalım.
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi'nin üyesi Mücteba Kılıç, FETÖ operasyonu kapsamında gözaltına alındı. İlk olarak Genç Siviller grubu ile tanınan DSİP üyesi Kılıç'ın, üniversite yıllarında Gülen'in yanında ağlayarak şiir okuduğu görüntüleri ortaya çıktı.
Star gazetesinin 1 Eylül 2016 günlü haberine göre, İstanbul Barosu avukatlarından olan Mücteba Kılıç, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu. Kendisini "sivil toplumcu bir aktivist, özgürlükler bağlamında ayrımcılığa karşı olan bir demokrasi savunucusu" olarak tanımlıyor.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 2010 referandumu sonrası yaptığı balkon konuşmasında; referandumda "yetmez ama evet" diyen DSİP'in de adını saymış ve teşekkürlerini iletmişti.
“ALLAH’A YÖNELEN SOLCULAR”
Fethullah Gülen, Sızıntı’nın Eylül ‘92 sayısında yayınladığı yazıda şöyle diyordu:
“Evet, herkes, her şey ve hatta materyalistler bile bugün Allah’a yöneliyorlar. Düne kadar her şeyi maddede arayan, mânâ ve rûha karşı bütün bütün kapalı, Marksizmin başka hiçbir alternatife tahammülü olmayan sofuları bile, bu cebrî yönelişten kendilerini alamıyorlar. Evet, daha düne kadar, madde ve onun mahdût dünyası dışında hiçbir şey tanımayan bir kısım pozitivist kafalar bile bugün, uykularındaki hırıltıların ritmini değiştirip daha mûnis, daha yumuşak sesler çıkarmaya başladılar. Evet, artık, maddeciler arasında dahi, genç-ihtiyar, bilgili-bilgisiz, halk-düşünce insanı, dünya kadar dini merak eden var…”
DEMİRBAŞ “SOLCULAR”
Ertuğrul Günay, Fethullahçı medyaya en çok çıkartılan, Fethullahçı medya tarafından en çok parlatılan siyasetçilerin başta geleniydi. En çok parlatılan siyasetçilerden biri de “solcu” ÖDP’nin eski genel başkanı Ufuk Uras’tı. Günay ve Uras Fethullahçı medyanın demirbaşlarıydı.
Abant Toplantıları gibi FETÖ etkinliklerinin de eski solcu demirbaşları vardı.
Fethullahçı etkinliklerin demirbaşı eski solcular arasında kimler yoktu ki?
“SOLCU” AKADEMİSYENLER:
Mete Tunçay, Baskın Oran, Murat Belge, Mehmet Altan, Asaf Savaş Akat, Eser Karakaş, Ahmet İnsel, Nuray Mert, Nur Vergin, Ferhat Kentel…
“SOLCU” YAZAR VE GAZETECİLER:
Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ömer Laçiner, Şahin Alpay, Ruşen Çakır, Hilmi Yavuz, Oral Çalışlar, Gülay Göktürk, Aydın Engin, Melih Altınok.
“Gerçek vatan sevgisini Fethullah Gülen Cemaati’nde gördüm” diye yazıyordu, Habertürk yazarı Serdar Turgut…
“SOLCU” SİYASETÇİLER:
Tarhan Erdem, Binnaz Toprak, Sezgin Tanrıkulu, Zafer Üskül, Reha Çamuroğlu, Muhammet Çakmak, Masum Türker…
FETÖ bu eski solcuları pek severdi.
Mete Tunçay neden Abant Platformu’na başkanlık etti? Cengiz Çandar, Altan kardeşler, Toktamış Ateş, Şahin Alpay, Gökçe Fırat ve benzerleri neden Fethullah Gülen’e angaje oldular?
Gülen’in, ABD’nin öngördüğü Büyük Ortadoğu Projesi’nin, “ılımlı İslâm”ın taşıyıcısı olduğu için mi?
“ABANT’A KATILANLARA RÜŞVET VERİLDİ”
Bu birbirinden ünlü gazeteciler, akademisyenler Gülen’i pazarlamak için neden bu kadar çaba gösterdiler? Bu PR çalışması neyin karşılığında yapıldı?
Bir dönem Fethullah Gülen'in sağ kolu olan Nurettin Veren, "Cemaatin toplantılarına katılan gazetecilere 2'şer 3'er bin dolar rüşvet verilirdi" dedi.
14 Ağustos2016 günü CNN TÜRK'te Didem Arslan Yılmaz'ın konuğu olan Nurettin Veren, "Abant toplantılarına katılan gazetecilere rüşvet verildi" dedi.
ENTEL KADRO DÖNEKLERDEN OLUŞTU
Hasan Yalçın, “Dönekler” kitabında şöyle der:
“Dönek, kendini önemsizleştirmiş adam demektir… Dönmek, beynin ve vicdanın satılmasıdır. Tamamen ve toptan, bir evin içindeki eşyalarla birlikte satılması gibi… Dönmek kişiliğin kırılmasıdır… Hangisi daha aşağılayıcı ve acımasızdır acaba; yüzün ameliyatla değiştirilmesi mi, yoksa ruhun teslim alınıp dönekleştirilmesi mi? İtirafçı, boyun eğmek zorunda kaldığını öne sürebilir. Dönek ise bıçağın altına gönüllü yatmış adamdır.” (Kaynak Yayınları, Dördüncü Basım, Ağustos 2006)
FETÖ’nün entel kadrosu bütünüyle döneklerden oluşuyor. FETÖ, bir zamanların sosyalist aydınlarını satın almış ve onları ön cepheye sürmüştür. FETÖ, kapitalizmin ürettiği çürüyen bir sistemin ürünüdür. Kendi aydınını üretemediği için, sosyalist aydının döküntülerini yıldız yapmak zorunda kalmıştır.
Sevgili kardeşlerim Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu'nun tutuklanmasında bu eski solcuların günahları büyüktür.
Soner Yalçın, “Kitap yap bunu” dedi. Ben de “FETÖ’nün ‘solcuları’nı” yazmaya başladım. “Şunu da yaz, bunu da ekle” diyecek olan dostların katkılarını bekliyorum! (Hikmet Çiçek - Odatv.com)
Hiç yorum yok