Televizyon kanalından 'yağma, tehdit, şantaj' suçlaması: Haberi istemiyorsanız 15 milyon TL reklam vereceksiniz! TV100'ün patron...
Televizyon kanalından 'yağma, tehdit, şantaj' suçlaması: Haberi istemiyorsanız 15 milyon TL reklam vereceksiniz! TV100'ün patronu Necat Gülseven ve kanal yöneticisi Murat Kelkitoğlu 'tehdit, şantaj, yağma' iddiasıyla suçlandı. Suç duyurusunda kanal yöneticilerinin "Haber'i istemiyorsanız 15 milyon TL reklam vereceksiniz!" diye şantajda bulundukları öne sürüldü...
Yayın hayatına bir süre önce başlayan TV 100 kanalı, son zamanlarda yasa dışı bahisle ilgili dikkat çeken haberler yayımlıyor.
Haberlerde yasadışı bahis baronlarının milyarlarca liralık para trafiğinde banka hesaplarının yanı sıra internet üzerinden ödeme ve para transferi yapılabilen Papara adlı uygulamayı da kullandıkları ileri sürülüyor.
TV 100'ün de içinde bulunduğu 3N Medya Grubu'nun Başkanı Murat Kelkitlioğlu da, kanalın internet sitesinde 6 Kasım’da yayımlanan "Papara FETÖ’yü mü finanse ediyor?" başlıklı yazısında, yasa dışı bahis baronlarının Papara'yı kullandığını ileri sürdükten sonra, şirketin FETÖ'yle bağlantısı olduğu iddia etti.
Kelkitlioğlu iddiasına şunu dayanak gösterdi:
"Gelelim Papara’nın sahibine!... Ahmed Faruk Karslı… Abdurrahim Karslı’nın oğlu… Kim bu Abdurrahim Karslı? FETÖ’nün göbeğindeki bir örgüt üyesi… Bugün bile FETÖ’yü övmekten çekinmeyen bir isim… Terör örgütünün Merkez Partisi adında parti kurdurduğu kişi… Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı ismi başbakan olarak geçen bir zat…"
Odatv'nin haberine göre, TV 100’ün internet sitesine bakıldığında 3 Kasım’dan itibaren Papara’yla ilgili yayımlar yapılmaya başlandığı görülüyor.
DİKKAT ÇEKEN SUÇ DUYURUSU
Habere göre TV 100’ün yayımları başlamadan önce, Papara’nın sahibi Ahmed Faruk Karslı’nın avukatı, TV 100’ün sahibi Necat Gülseven, Medya Grup Başkanı Murat Kelkitlioğlu ve soyadı bilinemeyen kanal çalışanı olduğu söylenen Aydın isimli şahıs hakkında suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda Gülseven, Kelkitlioğlu ve Aydın isimli şahsa “Tehdit, Yağma, Şantaj, İtibarın zedelenmesi” suçlamaları yöneltildi.
“BİZ SİZİ BU İŞTEN ÇIKARMAK İSTİYORUZ GELİN KARŞILIKLI ANLAŞALIM”
Karslı’nın avukatı Muhammed Balta suç duyurusunda kanalın haber müdürü Özkan Tamirak’ın, 19 Ekim’de Karslı’yı aradığını, yasadışı bahisle ilgili kanalın bir haber yapacağını ve kendisiyle görüşmek istediklerini söyledi. Avukat Balta daha sonra yaşananları ise şöyle anlattı:
“Özkan Tamirak ile telefon görüşmesinin akabinde aynı gün 17:08 saatinde İsminin Aydın olduğunu ve TV100 haber danışmanı olduğunu beyan eden bir şahıs tarafından tekrar aranmıştır. Arayan kişinin telefon numarası +9053…‘dir. Kendisi telefon görüşmesinde ‘Özkan ile görüşmüşsünüz’ demek suretiyle kanal ile görüşeceğinden haberi olduğunu beyan etmiş ve görüşmeye katılmak istediğini söylemiştir. Müvekkilin Neden diye sorduğunda ‘biz sizi bu işten çıkarmak istiyoruz, gelin karşılıklı anlaşalım’ demiştir. Ne işinden çıkarmak istiyorsunuz diye sorulduğunda ‘haber yapılırsa müvekkilin itibarının yerle bir olacağını, sonradan tekzip ettirsek de bir faydası olmayacağını’ tekrar ederek ‘karşılıklı anlaşabiliriz’ ve ‘Sen bize yardım edeceksin biz sana’ demiştir. Müvekkilin haber yapmak suretiyle tehdit edilerek şantaj suçuna maruz kalması üzerine Özkan Tamirak ile görüşmek üzere sözleştiğini ve yalnızca kendisi ile görüşeceğini, habercilik çerçevesinde kendisinin herhangi bir sorusu varsa cevaplayacağını söylemiştir.”
“YA YARIN KANALA GELECEKSİN KONUŞULACAK YA DA O HABER OLACAK SENİN FİRMAN KAPANACAK”
Karslı’nın tehdit edildiği için daha sonra yapılan telefon konuşmalarını kaydettiğinin belirtildiği suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:
“Telefon görüşmesinde ilgili şahıs tehditlere devam ederek ‘yarın kanala geleceksin' demiştir. Kendisine Perşembe günü için Özkan Tamirak ile sözleştiğini ve asistanımın görüşmeyi organize ettiğini söyleyince ‘ya yarın kanala geleceksin konuşulacak ya da o haber olacak senin firman kapanacak’ diyerek şantaja devam etmiştir. Neden yarın diye sorduğunda ‘ben de masada olmak istiyorum’ demiştir. Kendisine Perşembe için Özkan Tamirak ile sözleştiğini ve programını değiştirmeyeceğini söylemiştir.”
Avukat Balta, söz konusu konuşmanın kaydını da suç duyurusuyla birlikte savcılığa verdi. Suç duyurusunun eklerinde ayrıca, söz konusu kişiler tarafından Karslı’nın asistanına ve çalışanlarına atılan maillerin dökümlerinin de verildiği belirtildi.
Karslı’yı arayan numarayla ilgili MASAK Uyum Görevlisi tarafından araştırma yapıldığı ve arayan numaranın Mohamad El Amin Savsa Kehriddine isimli Suriyeli bir vatandaşa ait olduğu ve hattın illegal bahis örgütleri ile iltisaklı faaliyetlerde kullanıldığının tespit edildiği ileri sürüldü.
Özkan Tamirak ise Karslı’nın görüşmesi sırasında kanalda çalışan bir muhabirin yanlarına geldiğinin, muhabirin “haber çıkarsa kapınıza kilit vururlar” dediğinin aktarıldığı suç duyurusunda, Tamirak’ın, Karslı’ya kanalın sahibi olan Necat Gülseven’le tanışması gerektiğini söylediği kaydedildi.
“DEVLETE BİLDİRMEN BAŞKA, BİZİ İKNA ETMEN BAŞKA”
26 Ekim’de Karslı, Necat Gülseven’e ait Akmerkez’de bulunan ofise gittiğinin belirtildiği suç duyurusunda, görüşmede Murat Kelkitlioğlu’nun da yer aldığı belirtildi. Suç duyurusunda şu ifadeler yer aldı:
“Müvekkil Pazartesi günü Necat Gülseven ve Murat Kelkitlioğlu ile ofislerinde buluşmuştur. Kendileri yasadışı bahis ile ilgili bir haber yapmak üzere olduklarını, kaynaklarının elinde ilgili yasadışı örgütlerin yetkilisi olduğu kuruluş ‘Papara Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.’yi kullandıklarına dair belgeler olduğunu söylemişlerdir. Müvekkil, Papara’nın 6493 ve 5549 sayılı Kanun’lara tabi bir Elektronik Para kuruluşu olduğunu, Merkez Bankası ve Masak tarafından denetlendiğini, yasadışı kullanımlarda bildirim yükümlülüğü olduğunu söylemiştir. Bankalar gibi Papara’da da yasadışı kullanımları olabileceğini, Papara’nın yükümlülüğünün bunları tespit etmek ve resmi mercileri bildirmek zorunda olduğunu belirtmiştir.
Ancak Şüpheliler ‘Devlete bildirmen başka, bizi ikna etmen başka’ diyerek tehditlerde bulunmuşlardır. Müvekkil de ‘Bizimle ilgili bir iddianız varsa devletçilik oynamayın bunu gidip savcılık ile paylaşın, bizden ne istiyorsunuz’ demiştir. Bundan sonra şüpheliler ‘İşinin zarar görmesini istemiyoruz, biz haber yapmayalım senin de itibarın karalanmasın, sen para kazanmaya devam et’ demişlerdir. Sonrasında da ‘devlet mücadele etmiyor yasadışı bahisle, MASAK’ta adamları var, Emniyette adamları var, sen mi mücadele edeceksin. Sen işine bak düşman kazanma’ diyerek suça teşvik etmeye çalışmışlardır.”
“YILLIK 15 MİLYON TL GİBİ BİR BÜTÇE AYIRIN”
Suç duyurusunda, Gülseven ve Kelkitlioğlu’nun haberin yapılmaması karşılığında TV 100’e 15 milyon TL’lik reklam verilmesini istediği ileri sürüldü. Konuyla ilgili şunlar kaydedildi:
“Bunun üzerine müvekkil saklayacak veya endişe edecek bir faaliyetinin olmadığını, başka medya kuruluşları ile ilişkileri ne ise kendileri ile de yalnızca aynı ilişkide olabileceğini ifade etmiştir. Şüpheli Murat Kelkitlioğlu aynı görüşmede ‘o zaman birbirimizi tanımak adına bir reklam ilişkisi kuralım, bunun da adını şimdiden koyalım’ demiştir. Müvekkil ‘Nasıl bir beklentiniz var’ dediğinde ‘Yıllık 15 Milyon TL gibi bir bütçe ayırın’ demiştir. Kendisine ‘şaka mı yapıyorsunuz siz, böyle bir reklam bütçesi mi var’ demiş, şüpheli Necat Gülseven araya girerek ‘sen de çok kazanıyorsun ne kadar bu yıl ciron’ diye sormuştur.
Müvekkil böyle bir reklam ilişkisine girmeyeceğini söylemiş ancak ‘Söylediği şartlarda bir görüşme yapmak istiyorsanız benimle değil, pazarlama müdürümüz ile görüşün’ demiştir.
“REİS BENİ ÇOK SEVER, BURADAKİ MÜCADELEMİZİ TAKDİR EDER”
Bu görüşme boyunca şüpheli Necat Gülseven Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun ismini defalarca kullanarak Süleyman Bey’in talimatıyla yasadışı bahis haberleri yaptıklarını, çok yakın olduklarını, ailece görüştüklerini, sürekli ziyaret ettiğini söylemiş ve aslında Sayın bakanımızın konu hakkında bilgi sahibi olduğunu ve ona bu konuda çalışması için talimat verdiği havası yaratmaya çalışmıştır.
Diğer şüpheli Murat Kelkitlioğlu da Sayın Cumhurbaşkanımızın ismini defalarca zikrederek ‘Reis beni çok sever, buradaki mücadelemizi takdir eder, ben 15 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviriydim. Onun talimatıyla medyada bir şeyler yapıyoruz’ demek suretiyle baskı oluşturmaya çalışmıştır.”
SÜLEYMAN SOYLU’NUN ADINI ANDI: “ARIYORUM SÜLEYMAN BEY’İ”
Reklam anlaşmasının olmaması üzerine Necat Gülseven’in yeniden Ahmed Faruk Karslı’yla görüşmek istediği ve görüşmenin 30 Ekim akşamı bir otelde gerçekleştiğinin söylendiği suç duyurusunda, Gülseven’in Karslı’ya görüşmelerini kaydedebileceğini söylediği aktarıldı. Söz konusu ses kaydının savcılığa da sunulduğu öğrenildi.
Görüşmeyle ilgili suç duyurusu dilekçesinde şunlar anlatıldı:
“Necat Gülseven’in rızası ile alınan ses kaydından anlaşılacağı üzere haberin kendisine ait olduğunu, müvekkili arayıp tehdit eden Aydın isimli şahsın kendi çalışanı ve kanal yetkilisi olduğunu itiraf etmiştir.
Aynı kaydın devamında Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun ismini kullanarak kendisine çok yakın olduğunu, Sayın Bakan’ın kendisini çok sevdiğini, ailecek görüştüklerini beyan etmiştir. Talep ettikleri tutarı müvekkilin vermeyeceğini düşündüğünden tehditlerine devam etmek için telefonu eline alarak ‘arıyorum Süleyman Bey’i’ demiştir. Müvekkilin Sayın Bakan’ın rahatsızlığını ve gece 22.30’da kimsenin böyle bir konu için Sayın Bakan’ı arayamayacağını bildiğinden ara hemen demiş fakat telefonu açmayarak konuyu değiştirmiştir.
“O KADAR KAZANIYORSUN YALNIZ YEMEK OLMAZ AHMED KARDEŞİM”
Yine aynı kayıtta tehditle birlikte müvekkile ait olan mal varlığını kast ederek ‘o kadar kazanıyorsun yalnız yemek olmaz Ahmed kardeşim’ demiş açıkça yağma kastı ile hareket ettiğini beyan etmiştir. Yine aynı kayıtta ‘ben bu haberleri verirsem sen nasıl çalıştıracaksın Papara’yı’ diyerek tehdit etmiştir.
‘Müvekkil 15 milyonluk reklam teklifi nedir, böyle bir rakam mı var’ şeklinde çıkıştığında ‘çarpım tablosu yap’ diyerek niyetinin reklam olmadığını ve malvarlığında gözü olduğunu itiraf etmiştir.
Görüşmelerde müvekkilin eşinden ve küçük bir çocuğunun olduğundan bahsederek müvekkili ailesi ile de tehdit etmişlerdir.”
"NE YAPACAKLARINI BİLMEMEKTEYİZ”
Suç duyurusunda Gülseven ve Kelkitlioğlu tarafından Karslı’ya Pazartesi ya da Salı gününe kadar (1 -2 Kasım) süre verildiği belirtildi ve “Şüpheliler açıkça imza yetkilisi olduğu şirkete yağma kastı ile hareket ederek tabiri caiz ise çökmeye çalışmaktadırlar. Kendilerine gereken parayı vermez ise ailesine ve kendisine zarar vereceklerini söylemektedirler. Pazartesi ya da Salı kendilerine istedikleri parayı vermemesi halinde ne yapacaklarını bilmemekteyiz, daha vahim sonuçların ortaya çıkması muhtemel olması sebebiyle Sayın Savcılığınıza başvurma zarureti hâsıl olmuştur” ifadeleri yer aldı.
KARSLI İFADE VERDİ: KELKİTLİOĞLU KONUŞMASINDA ‘REİS BİZİ ÇOK SEVER’ DEDİ
Karslı, suç duyurusunun ardından 2 Kasım'da konuyla ilgili ifade verdi. Karslı ifadesinde Necat Gülseven'le görüşmede yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Saat 12'de belirtilen adrese gittim. Girdiğimde içeride Necat Gülseven ve Murat Kelkitlioğlu vardı. Masaya oturdum. Necat Gülseven konuşmaya başladı. Konuşmasında 'yasadışı bahisle ilgili haber yapmak üzere olduklarını, şahsi kaynaklarının elinde Papara ile ilgili bilgi ve belgeler olduğunu, elinde yasadışı bahiste kullanılan hesaplar olduğu, beni araştırdığını evli olduğumu, eşimin benimle çalıştığını, küçük bir çocuğum olduğunu' söyledi. Ben de 'ellerinde bizim bahisle mücadelemizi destekleyecek herhangi bir şey varsa bahisle mücadele şubesine veya savcılığa başvurun' dedim. 'Bu bizim iki yıllık çalışmamız, devlete versek ne olacak, bahisçilerin emniyette, MASAK'da, Merkez Bankası'nda adamları var' dedi...
'Devlet bu işe karışmıyor, devlete bildirmen başka bizi ikna etmen başka' dedi. Konuşmasının devamında Sayın Bakan Süleyman Soylu'nun talimatıyla yasadışı bahis haberlerini yatıklarını söyledi. Ben de 'benden ne istiyorsunuz' dedim. Bana 'biz senin işinin zarar görmesini istemiyoruz, yola çıkanın yolunda durulmaz, biz haber yapmayalım, senin de itibarın karalanmasın, sen paranı kazanmaya devam et, genç adamsın' dediler.
Murat Kelkitlioğlu konuşmasında 'Reis bizi çok sever. Buradaki mücadelemizi takdir eder. Ben 15 yıl boyunca kendisinin basın müşariydim. Onun talimatıyla medyada bir şeyler yapıyoruz, birbirimizi tanımak adına gel burada program yap, bunun da adını şimdiden koyalım' dedi."
Karslı, ifadesinin devamından Kelkitlioğlu ve Gülseven'in kendisinden yıllık 15 milyon liralık reklam istediğini belirtti.
“KORKMA BİR TANESİ CUMHURBAŞKANLIĞI KORUMASIYDI”
Reklam anlaşmasının olmaması üzerine Kelkitlioğlu'nun yeniden kendisiyle görüşmek istediğini kaydeden Karslı, ifadesinde şunları kaydetti:
"Belirtilen saatte görüşme yerine gittim. Gittiğimde görüşmek üzere söylediğimiz Murat Kelkitlioğlu'nun olmadığını yalnızca Necat Gülseven'in olduğunu gördüm. Necat Gülseven ben içeri girdiğim zaman ayaktaydı ve iki kişi ile konuşuyordu. Ben yaklaştığımda yanındaki iki kişiye 'siz şurada bekleyin' dedi. İki kişi karşımızda masada oturdular. Bana 'korkma bir tanesi Cumhurbaşkanlığı korumasıydı. Emniyetten bana atandı kendisi polis' dedi. Diğer şahsın kim olduğunu söylemedi. Masaya oturduk oturduğumuzda konuşmaya başladı. Konuşmasında 'senin pazarlama müdürün bize gönderdiği mailde, mailin sonuna gülücük koymuş. Sen işin ciddiyetini anlamadın galiba, bak burada sana çıkardığım yasadışı bahis hesapları' diyerek daha önce muhabirin getirdiği dosyayı önüme koydu.
Görüşmesinde özetle beni ilk görüşmelerde tehdit eden Aydın isimli şahsın TV'nin yönetim kurulunda olduğunu söyleyerek, haber yapmamak için benden 15 milyon TL istediklerini kabul etti. 'O kadar para kasıyorsun yalnız yemek olmaz, evlisin küçük çocuğun var, pazartesiye kadar düşün' dedi. Ve bana bugün yani 2 Kasım 2020 gününe kadar süre verdi. 'Bu süre içerisinde parayı ödemezsen haberini yapıyorum. Mahkemeye mi başvuruyorsun ne yapıyorsan yap' dedi."
SAVCI “MEVCUTLU GETİRİN” DEDİ
3 Kasım’a gelindiğinde Karslı’ya verilen süre doldu. TV 100’ün internet sitesine bakıldığında Papara şirketiyle ilgili haberlerin de 3 Kasım’da başladığı görülüyor.
Haberlerin başlamasının ardından Karslı’nın avukatının yaptığı suç duyurusunu işleme koyan savcı, 4 Kasım'da verdiği kararda Murat Kelkitlioğlu, Necat Gülseven ve Aydın isimli şahsın polis tarafından savcılığa getirilmesini istedi.
Odatv'nin haberinde, yaşananlara ilişkin "Kelkitlioğlu’nun dün yayımlanan yazısından anlaşıldığı üzere, TV 100’ün Papara’yla “kavgası” devam edecek" ifadeleri kullanıldı. (CUMHURİYET)
Hiç yorum yok