Tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Aysel Tuğluk'un 3 hafta Adli Tıp Kurumu'nda gözlem altında tutulacağına karar verildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Tuğluk'un avukatı Reyhan Yalçındağ, "Her hasta mahpus için uygulanmıyorsa da bu hastalıkla ilgili kesin teşhis için müşahede altında tutma kararı verdi Adli Tıp Kurumu" dedi. Öte yandan Tuğluk'un ve hasta mahpuslar hakkında "yaşam hakkında sahip çıkın" çağrısı yapıldı.
Demans hastası olduğu belirtilen Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Aysel Tuğluk hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Kendini ifade edemeyen ve savunması alınamayan Tuğluk'un Kobani Davası'nda vareste tutulma talebi reddedildi. Ayrıca Tuğluk'un Adli Tıp Kurumu'nda bugün itibarıyla gözetim altında tutulmaya başlanacağı bildirildi.
29 Aralık 2016 tarihinde tutuklanan Aysel Tuğluk, hapiste kaldığı sürede ciddi hafıza kaybı yaşadı. Demans tanısı konulan Tuğluk'un bu hastalıkla tek başına yaşamasının ise imkansız olduğu söylendi.
Tek başına yaşaması mümkün görülmeyen Tuğluk hakkında çıkarılan sağlık raporlarında, bilişsel sorunları olduğuna dikkat çekilmişti. 12 Temmuz'da ise KOÜ Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından Tuğluk'un ilerleyen demans hastalığı nedeniyle ihtiyaçlarını tek başına gideremeyeceği belirtilerek ceza infazının ertelenmesi gerektiği ifade edilmişti. Ayrıca, tüm bu raporlara rağmen 3 Eylül'de Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından Tuğluk'un kendisini kötü göstermeye çalıştığı söylenmiş ve cezaevi şartlarında hayatını yalnız idame ettirebileceği belirtilmişti. Tam da bu raporun çıktığı gün, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısılığı infazın ertelenmesi kararını söz konusu rapora dayandırarak reddetmişti.
VARESTE TALEBİ REDDEDİLDİ
Öte yandan, Aysel Tuğluk'un da yargılandığı Kobani Davası'nın 9'uncu duruşması bugün görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasında, henüz savunması dahi alınamayan Tuğluk hakkındaki vareste talebinin reddine karar verildi.
Bununla birlikte, demans tanısı konulan ardından aksi yönde rapor yazılan Tuğluk'un bugün itibarıyla Adli Tıp Kurumu tarafından 3 hafta gözlem altında tutma kararı verildiği ortaya çıktı.
ADLİ TIP KURUMU'NA SEVK EDİLİP GÖZLEM ALTINDA TUTULACAK
Konuyla ilgili Cumhuriyet'e açıklamalarda bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı ve Tuğluk'un avukatı Reyhan Yalçındağ, "Hastalığın teşhisine dair netleşmenin yaşanması ve çelişkili raporların giderilmesi için gerekli bir yol olan Adli Tıp Kurumu'nda 3 haftaya kadar gözlem altında tutulacak. Her hasta mahpus için uygulanmıyorsa da bu hastalıkla ilgili kesin teşhis için müşahede altında tutma kararı verdi Adli Tıp Kurumu" dedi.
Yalçındağ açıklamasının devamında, "Kalış süreci tamamlanmadan rapor çıkamaz fakat heyet daha önce de karar verebilir" ifadelerini kullandı.
Tüm bu gelişmelere rağmen, savunması dahi alınamayan, hastalığı nedeniyle kendini ifade edemediği belirtilen Tuğluk hakkındaki infaz erteleme taleplerine olumlu yanıt verilmemesi ise tepki çekti.
"YAŞAM HAKKINA SAHİP ÇIKIN" ÇAĞRISI
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, Aysel Tuğluk ve hasta mahpusların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
İHD Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16.maddesinin 2. fıkrasına değindi ve şunları belirtti:
“Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır. En temel hak olan yaşam hakkının korunması açısından ‘insan haklarını koruma ve savunma’ görevi kapsamında Aysel Tuğluk’un cezasının infazının hastalığı süresince geri bırakılması çağrısında bulunuyoruz."
Not: Davadan vareste tutulma talebi, mahkemece sorgusu yapılan sanık açısından, sanık veya avukatı tarafından, sanığın ilerleyen duruşmalardan bağışık tutulması talebidir. Mahkemece bu talep kabul edilirse, sorgusu yapılan sanık, ilerleyen duruşmalara bizzat katılmayabilir, kendisini avukat ile temsil ettirebilir.
20 barodan Aysel Tuğluk çağrısı: 'Serbest bırakın'
20 ilin barosu, demans hastalığı bulunan tutuklu eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'un serbest bırakılması çağrısında bulundu.
20 ilin barosu, Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde bulunan ve demans hastalığı bulunması üzerine serbest bırakılma talebinde bulunulan eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk hakkında çağrı yaptı.
Baroların açıklamasında, Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı’nın “cezaevinde kalamaz” raporu verdiği ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun bunu dikkate almadığı belirtildi.
Çağrı metninde şu ifadeler yer aldı:
“Anayasa’nın 17. maddesine göre ‘Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir… Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz’. Anayasa'nın 104. maddesine göre ise ‘Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak’ hususu Cumhurbaşkanının görev ve yetkisi dâhilindedir. Yine 5275 sayılı Cezaların ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 16. maddesinin 2. fıkrasına göre; ‘Hapis cezasının infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkumun cezasının, infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır.’ Tüm bu hükümlerin tek bir amacı vardır, o da ceza infazının insanlık onuruna aykırı olmaması, infazın işkence ve kötü muameleye dönmesinin engellenmesidir. Nitekim CGTİHK 16. maddesinin gerekçesinde, ‘Maddenin erteleme nedeni olarak gösterdiği haller: Cezanın amacı dışında etki yaratabileceği veya cezanın infazı ile maksada ulaşılamayacağı anlaşılan hallerdir, denilmek suretiyle maddede yer alan durumların cezanın amacı dışında etki yaptığı kabul edilmiştir.
CGTHK genel gerekçesinde ise 'Hükümlü hakkında uygulanacak işlem ve yaptırımlar bakımından adalet esaslarının egemen kılınması ve bunun gereği olan hukukî mekanizmanın tesisi.' ne vurgu yapılmış ve ulusal ve ulusal üstü metinlerde '…. ceza ve tedbirlerin infazında mutlaka göz önünde bulundurulması gerekli ve çağdaş temel insan haklarına saygılı bir ceza infaz sisteminde, bulunması zorunlu zihniyeti açıklayan ilkeler'in varlığına atıfta bulunulmuş ve kanunun bu bakış açısıyla hazırlandığı öne sürülmüştür."
TUĞLUK'UN SAĞLIK DURUMU
'Av. Aysel Tuğluk; yaklaşık sekiz ay boyunca Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nda görevli dokuz uzman doktor tarafından kontrol ve muayeneye tabi tutulmuştur. Muayene sonunda Kocaeli Tıp Fakültesi'nce, Aysel Tuğluk’un yakalandığı hastalık için ”hastalığının kronik seyirli olduğu ve ilerleyici vasıf arz ettiği, cezaevi koşullarında sağlanabilecek tıbbi destek ve bakımının yeterliliğinde sorun yaşanabileceği, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği ve dolayısıyla cezasının infazının ertelenmesi gerektiği' tespitinde bulunulmuştur.
Dokuz uzman tarafından yapılan detaylı muayene ve inceleme, İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından dikkate alınmayarak, 3 Eylül 2021 tarihli raporda “sağlık durumunun, hapis cezasının infazından muaf tutulmayı haklı kılmadığı” sonucuna varılması üzerine; Av. Aysel Tuğluk’un avukatlarınca talep edilen infazın ertelenmesi, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca reddedilmiştir.
Adli Tıp Kurumu’nun olumsuz raporu üzerine; Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) yeni bir rapor alınması yoluna gidilmiştir. TİHV tarafından hazırlanan raporda; ‘Adli Tıp Kurumu'nca düzenlenen raporda tanılar arasındaki farkın ortadan kaldırılması gerekir iken bu husus üzerinde durulmadığı; ayrıca ceza infaz kurumundaki kişinin tıbbi kayıtlarını, psikososyal değerlendirme sonuçlarını, cezaevi görevlilerinin ve kişinin birlikte yaşadığı kişilerin gözlemlerini almaksızın ve gerekli incelemeler yapılmadan hazırlanan raporun, salt kanun maddelerine atıf yapmak suretiyle verildiğinden ötürü güvenilir olmadığı“ ifadelerine yer verilmiştir.
Demans; hafızayı, düşünmeyi ve sosyal becerileri etkileyen bir grup semptomu tanımlar. Demans, tek bir hastalık değildir. Aksine birçok türü vardır. En sık görülen türü olan Alzheimer demansı, bütün demansların yaklaşık yüzde 60 ile üzde 80’inden sorumludur.
Av. Aysel Tuğluk; yeme içme gibi kendi hayati ihtiyaçlarını karşılayamaz halde olup ceza infaz koşulları nedeniyle hastalığı her geçen gün daha da ağırlaşmaktadır. Kendi gereksinimlerini karşılayamadığı ve başkalarıyla güçlükle iletişim kurabildiği bu durumda, cezasının infazının hastalığının iyileşmesine kadar geri bırakılması zaruret halini almıştır. Aksi durum cezanın infazında insanlık onuruna aykırı uygulama yapıldığını gösterecektir.
Biz aşağıda imzası olan Barolar; en temel hak olan yaşam hakkının korunması açısından; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun Barolara sorumluluk olarak yüklediği 'insan haklarını korumak ve savunmak' görevi kapsamında Av. Aysel Tuğluk’un cezasının infazının hastalığının iyileşmesine kadar geri bırakılması çağrısında bulunuyoruz.
1- Adana Barosu
2- Adıyaman Barosu
3- Ağrı Barosu
4- Antalya Barosu
5- Batman Barosu
6- Bingöl Barosu
7- Bitlis Barosu
8- Bursa Barosu
9- Diyarbakır Barosu
10- Hakkari Barosu
11 -Hatay Barosu
12 - İzmir Barosu
13- Kars Barosu
14- Mardin Barosu
15- Muş Barosu
16- Siirt Barosu
17- Şanlıurfa Barosu
18- Şırnak Barosu
19- Tunceli Barosu
20- Van Barosu" (CUMHURİYET)