HIDE
GRID_STYLE
TRUE
SHOW_BLOG

Ligin tescil edilmemesi ya da bu sezon ligden düşmenin kaldırılması ihtimallerinin dayanılmaz hafifliği...

MHK hepimizin bildiği gibi, 8 Mart 2022 günü, yani ligin bitimine yaklaşık 14 hafta kala, 13 Süper Lig hakemini ligin kalan maçlarında görev...


MHK hepimizin bildiği gibi, 8 Mart 2022 günü, yani ligin bitimine yaklaşık 14 hafta kala, 13 Süper Lig hakemini ligin kalan maçlarında görev alacak hakemler listesinden çıkardı. 

Bu 13 hakemden sadece biri, Mete Kalkavan, MHK'nin bu kararına tepki olarak hakemliği bıraktığını açıklarken geriye kalan 12 hakem TFF Tahkim Kurulu'na itirazda bulundular ve kurul bu itirazları yerinde görerek MHK'nin kararını iptal etti.

Bu iptal kararına göre aralarında; Cüneyt Çakır, Ali Palabıyık, Aldulkadir Bitigen, Fırat Aydınus, Bahattin Şimşek, Burak Şeker, Suat Arslanboğa, Hüseyin Göçek, Mert Güzenge, Tugay Kaan Numanoğlu, Alper Ulusoy, Halis Özkahya gibi isimlerin olduğu 12 hakem maç yönetmeyi beklerlerken durum öyle olmadı. Bu hakemlerin tümünün de, değil maçlarda görevlendirilmek, MHK ve TFF binalarına girmeleri bile yasaklandı. 

Gelinen noktada işte böylesine absürt, böylesine tuhaf ve böylesine anormal bir durum var.

Aslına bakarsanız, buraya kadar anlatılanlarla bu yazı ve bu yazının sahibi pek ilgilenmiyor, bunu hemen belirtelim. Çünkü bu yazı buraya kadar yazılanlarla -ve hiç şüphesiz yazılmayanlarla- okuru yormak istemiyor ve dolayısıyla da bu absürt, bu tuhaf ve bu anormal durumun daha önemli bir yanına yoğunlaşmaya çalışıyor. Çünkü asıl kördüğüm o tarafta.

Gelin en iyisi madde madde ilerleyelim:

1) MHK'nın liste dışına attığı 12 hakem ligin başından 8 Mart 2022 tarihine kadar Süper Lig'de maç yönetmişlerdir.

2) Fenerbahçe kulübü başkanının açıkça, Galatasaray kulübü başkanın ise dolaylı olarak sordukları ama şu ana kadar cevapsız bırakılmış sorularla kamuoyunun dikkatinin çekmeye çalıştıkları mesele de işte budur.

3) MHK 13 hakemi listeden çıkarma kararını dayandırdığı gerekçeleri, şu ana kadar, yuvarlak ve kesinlikle net olmayan cümlelerle kamuoyuna ve kulüplere anlatma gereksizliği içerisindedir ki bu durum oldukça komik durmaktadır. Kamuoyu bu gerekçeleri net olarak bilme hakkına sahiptir. MHK da bunları herkesin anlayabileceği bir biçimde açıklamaya mecburdur.

4) Liste dışı bırakılan bu hakemlerle ilgili olarak yaklaşık 1 aydan bu yana ortalıkta uçuşan iddialar hakkında ne gariptir ki hiç kimseden en ufak bir ses, soluk çıkmamıştır. 

- Örneğin bu 13 hakemin "Bahis" olaylarıyla herhangi bir "ilişkileri" olmuş mudur? 

- Yine örneğin bu 13 hakemin "Malum Cemaat"le bir "bağlantı"ları var mıdır?

- Ya da bu 13 hakem, MHK içerisinde, MHK yönetimini devirme amacıyla örgütlenmişler midir?

- Veya bu hakemler MHK'yi, iddia edildiği üzere "Babalarının Çiftliği" haline getirmişler midir?

5) Ligin başından 8 Mart 2022 tarihine kadar Süper Lig'de maç yönetmiş olan bu 13 hakemin görev aldıkları maçlar hakkında bir şeyler yapılacak mıdır? Pek sanmıyoruz ama, yapılacaksa neler yapılacaktır?

6) Ligin bitiminde küme düşmesi kesinleşmiş olan kulüplerle,  "biz şampiyonluğa oynuyorduk" diyerek ses yükseltecek olan kulüpler her türlü itirazlarına gerekçe olarak MHK tarafından kovulan bu 13 hakemin yönettiği maçları gösterirler ve MHK kararı üzerinden yürürlerse MHK ve TFF ne yapacaklardır? Bu türden ve gerçekleşmeleri çok muhtemel ihtimallere karşı bu iki kurumun herhangi bir hazırlıkları var mıdır?

7) Bütün gelişmelere bakarak; MHK ve TFF yönetimlerinin hala istifa etmemeleri, hatta istiflerini bile bozmamaları artık sinir bozucu bir hal almamış mıdır? Bu nasıl bir arsızlık ve nasıl bir yüzsüzlüktür?

Hiç kuşkusuz sorular daha da çoğaltılabilir. Ve emin olun, bir tanesi bile yersiz, yurtsuz olmaz.

Fenerbahçe başkanıyla Galatasaray başkanının biraz da "kibarca" sordukları ve cevapsız bırakılan sorularını biz; "lig sonu noktasında iki ihtimal görünüyor" diyerek karşılayalım.

1) Bu ligin tescil edilmesi artık ve gerçekten çok zor bir hal almıştır.

2) Tescil gerçekleşirse eğer, ligden düşmenin bu sezon için kaldırılması öyle pek de uzak bir ihtimal değildir.

Çünkü yukarıda az önce de söylediğimiz gibi; ligin bitiminde küme düşmesi kesinleşmiş olan kulüplerle,  "biz şampiyonluğa oynuyorduk" diyerek ses yükseltecek olan kulüpler büyük gürültüler koparacaklar ve hep "13 hakem" diyeceklerdir.

Yazımızın tam da burasında, 'belirtmekte fayda var' diyerek bir not da düşelim: MHK'nin kovduğu hakemler "Kirli"dir de, kovulmayanlar çok mu temizdir!

Bütün kamuoyunun gördüğü, okuduğu, duyduğu ve bildiği üzere ortada ve herkesin gözleri önünde, inanılmaz bir hızla çürüyüp kokuşan bir "Mevta" duruyor. Ortadan kaldırılmadığı -kaldırmadığımız- sürece de çürüyüp kokuşma devam edecektir.

Medyadan, özellikle de spor medyasından da bu anlamda hiç medet ummayın sakın. Çünkü orası da, elinde sopasıyla hakem hatası kovalayan(?!) palyaçolarla ve yorumcu(?!) kisvesine bürünmüş kulüp amigosu şaklabanlarla dolu tam bir çöplüktür.

Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın! (HAYRİ GÜNEL)

(DİPNOT: Bu yazının yazarı, 13 hakem olayından iktidarın habersiz olduğu şeklindeki yorum ve haberlerin bir tekine bile katılmamaktadır.)

Hiç yorum yok