Hrant Dink, katledildiği yerde anıldı...
Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliyesine tepkiler sürüyor. Bugün, Dink'in öldürüldüğü Sebat Apartmanı önünde bir araya gelenler adına açıklamayı yapan Bülent Aydın, "Biz bu karanlık cinayetin arkasındaki kötülük ortaya çıkarılana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız" dedi. Anmaya CHP lideri Özel de katıldı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliyesinin ardından "Hrant’ın Arkadaşları" grubu, cinayetin gerçekleştiği İstanbul’daki Sebat Apartmanı önünde açıklama yaptı. Gruba, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de destek verdi.
19 Ocak 2007’de, İstanbul’un Şişli ilçesindeki Sebat Apartmanı önünde uğradığı suikast sonucu öldürülen gazeteci Hrant Dink’in katili Ogün Samast’ın tahliye edilmesine karşı tepkiler sürüyor.
"Hrant’ın Arkadaşları" grubunun çağrısıyla bugün Sebat Apartmanı önünde açıklama düzenlenerek Dink’in vurulduğu yere karanfiller bırakıldı.
Anmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Agos gazetesi çalışanları, çok sayıda kurum, kuruluş, sendika ve dernek temsilcisi de katıldı.
"GERÇEK SUÇLULARIN YARGILANMASINI İSTEDİK"
Hrant’ın Arkadaşları adına açıklamayı Bülent Aydın yaptı.
Dink’in öldürüldüğü tarih olan 19 Ocak dışında iki kez Sebat Apartmanı önünde bir araya geldiklerini belirten Aydın, şunları söyledi:
"Birincisi, cinayetten 5 yıl sonra, 19 Ocak Hrant Dink anmasına iki gün kala, o müsamere gibi mahkemenin verdiği, daha doğrusu bu ülkenin vicdan sahibi insanlarının yüzüne çarptığı kararın ardındandı. Sevgili Rakel Dink başta olmak üzere Beşiktaş’taki mahkemeden akşam vakti yürüyerek buraya geldik. Bu kararı tanımıyoruz, adalet istiyoruz dedik. 16 yıldır her 19 Ocak’ta bu meydanda sadece Hrant Dink’i, arkadaşımızı anmak için değil; buradan adalet talebini seslendirmek, yükseltmek için geldik. Bugün ikinci kez işte buradayız. Hrant Dink’in vurulup düştüğü yerdeyiz. Bugün buraya gelmemize vesile olan kötülük, uzun bir tarihsel sürecin son damlası gibidir. Biz bu dava başladığı günden itibaren gerçek suçluların yargılanmasını istedik. Bu hiçbir zaman olmadı. 3-5 tane tetikçiyle bu davayı kapatamazsınız dedik.
"KARARIN ARKASINDA YÜZ YILLIK KÖTÜLÜK VAR"
Yaşı küçük, ayarlanmış tetikçi, nitekim mahkemenin verdiği cezayı doldurdu ve çıktı. Bu bir infiale neden oldu. Bu çok doğal çünkü bunun arkasında 100 yıllık kötülük var. Bunun arkasında 16 yıldır süren hukuksuzluk var. Hrant’ın Arkadaşları, hepiniz tanıksınız. Duruşmalar, mahkemeler, geçen yıllar boyunca Hrant Dink’i bu tetikçilerin önüne atan, onu hedef gösteren, katline ferman çıkaran hiç kimse bu davada yargılanmadı. Bugün yüzümüze çarpılan kötülük bunun sonucudur. Tetikçileri örgütleyen, hazırlayan, koruyup kollayan ve onların cinayetten sonra sırtını sıvazlayan o derin kötülük ile bu duruşmalar boyunca hiç yüzleşilmedi. Bu cinayetin arkasındaki karanlığa bakılmadı. 16 yıl boyunca süren mahkemeler boyunca Hrant Dink ailesinin avukatlarının açıklamaları ve talepleri dışında o duruşma salonunda bu kinden, öfkeden bahseden olmadı. Milliyetçiliğin, ırkçılığın yol açtığı bu karanlık çukurdan bahseden olmadı. Bu cinayetle yüzleşilmediği için, bu fırsat reddedildiği için işte bugün buradayız.
"KARANLIKLA YÜZLEŞMEDEN KARANLIKTAN ÇIKAMAYIZ"
Sevgili Rakel Dink’in Hrant Dink Vakfı’nda sürmekte olan Azınlıklar Konferansı’nda dün yaptığı konuşmada söylediği sözler üzerine söz söylemek zor ama ben Hrant’ın Arkadaşları adına bir kez daha burada tekrarlamak istiyorum. Biz bu karanlık cinayetin arkasındaki kötülük ortaya çıkarılana kadar, bu alçak cinayete karışan herkes yargılanana kadar ve bu kötülükle yüzleşme sağlanana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız. Biz daha ilk duruşmalardan başlayarak ‘Bu dava ne zaman başlayacak’ dedik. ‘Öldür’ diyenler yargılansın dedik. Bunu bugün de bir kez daha burada tekrarlıyoruz. Biz bitti demeden bu dava bitmez. Eğer daha cinayet davası sona ermeden tetikçiler üstelik içinde iyi hâl tabiri de geçen bir kararla aramıza bırakılıyorsa 16 yıldır tekrarladığımız karanlıkla yüzleşmeden biz o karanlığın içinden çıkamayız. Vicdan ve adalet sahibi insanlar, ayağınıza sağlık; bugün de buraya geldiniz, isyanımızı, öfkemizi paylaştınız. 3 gündür de böyle yapıyorsunuz, sağ olun. Şimdi buraya, vurulup düştüğü yere, Hrant için getirdiğimiz karanfilleri bırakıyoruz. Bir kez daha söyleyelim. Biz bitti demeden bu dava bitmez.
ÖZGÜR ÖZEL: BU ÜLKENİN DERİN, KARANLIK GÜÇLERİ İŞ BAŞINDA
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de burada yaptığı açıklamada, "Cesur olacağız. Bundan sonra bu ülkede kötülük kazanmasın isteyen herkese çağrımdır. İyi insanlar, çağrıldığınızda koşun gelin; sokaklara gelin, meydanlara gelin, yürüyüşlere gelin, açıklamalara gelin… Gelin ki kötülük kaybolsun gitsin" diye konuştu.
Özel ve beraberindeki partililer, etkinliğe gelenlerle birlikte Agos Gazetesi’nin eski binasındaki Hrant Dink Vakfı’nı ziyaret etti. Vakfın yöneticileri ile bir araya gelen Özel, çıkışta, tekrar gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel, şunları söyledi:
"Önümüzdeki günlerde 17 yıl olacak. 17 yıl önce tam burada bir güvercini vurdular. Geçtiğimiz hafta da birileri, bir güvercin katilini serbest bıraktı. Güvercini vurduranlar zaten hiç yargılanmadılar. O talimatı verenler, özellikle çocuk yaşta katil seçenler, daha sonra onun sırtını sıvazlayanlar, geçtiğimiz günlerde hepimize şunu söylediler: ‘Biz gerektiğinde katilimize de sahip çıkmayı biliriz. Ayağınızı denk alın’ dediler. Bu en başta Dink ailesine, Ermeni cemaatine yapılmış çok büyük bir saygısızlık, çok büyük bir meydan okumadır. İncindiler, üzüldüler ve bir kez daha kahroldular.
Hepimiz kahrolduk ve hepimize şunu hissettiriyorlar: ‘Bu ülkenin derin, karanlık güçleri; iş başındadır. Hiç vicdanları yoktur. Bundan sonra da acımaları yoktur. Ayağınızı denk alın’ diyorlar. Bu organize kötülüğe karşı, bu kötülerin koalisyonuna karşı bütün iyileri; iyilikle direnmeye, birbirlerine sahip çıkmaya, omuz vermeye, nerede bir adaletsizlik, nerede bir haksızlık, nerede bir ezilen varsa hep beraber dayanışmaya davet ediyoruz. Kötülüğü ancak iyiliğin haklılığı yenebilir. Biz, iyi insanların, Dink Ailesinin, Hrant Dink’in arkadaşlarının, Ermeni cemaatinin, Cumartesi Annelerinin, 8 Mart’larda İstiklal’e çıkarılmayan kadınların, 1 Mayıs’larda Taksim’e çıkarılmayan işçilerin; alın teri, emeği sömürülenlerin, ezilenlerin, işkenceden geçirilenlerin, öldürülen kadınların… Hepsinin birden yanında ve arkasında cesaretle durmak durumundayız.
"CESUR OLACAĞIZ, ÇAĞRILDIĞIMIZDA KOŞUP GELECEĞİZ"
Cesur olacağız. Çağrıldığımızda koşup geleceğiz. Bundan sonra bu ülkede kötülük kazanmasın isteyen herkese çağrımdır. İyi insanlar, çağrıldığınızda koşun gelin; sokaklara gelin, meydanlara gelin, yürüyüşlere gelin, açıklamalara gelin… Gelin ki kötülük kaybolsun gitsin.
İyi insanlar birbirlerinin gözünün içine bakabilirler. Rakel Dink, 17 yıldır gözünüzün içine bakıyor. Ama kötüler, gözünüzün içine bakamazlar. Onlar kaçarlar, saklanırlar. İyi insanlar bundan sonra birlikte cesaret göstersinler, kötülüğü hep beraber yeneceğiz. Söz veriyorum." (BİRGÜN)