Sinan Ateş cinayetine ilişkin 22 tutuklu sanık hakkında hazırlanan 145 sayfalık tartışmalı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Ankara...
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, Sinan Ateş suikastına ilişkin 22 tutuklu sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 145 sayfalık iddianameyi kabul etti.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin hakkında işlem yapılan 22 sanık, "tasarlayarak öldürme", "öldürmeye teşebbüs" "suça azmettirme" ve "suça yardım etme" suçlarından yargılanacak.
Mahkeme, dava için duruşma günü belirleyecek.
İddianame başta Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş olmak üzere birçok siyasetçi ve hukukçu tarafından eleştirilmişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli bugün grup toplantısında yaptığı konuşmada "MHP olarak beklentimiz şudur, iddianame mahkeme tarafından kabul edilip yargılama süreci derhal başlatılmalıdır" ifadelerini kullanılmıştı.
Ayşe Ateş, Özgür Özel'le görüştü: 'İfademi iddianameye eklememişler'
Özgür Özel, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüşecek. Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianame tamamlanmış, Ayşe Ateş ve Özgür Özel iddianameye tepki göstermişti.
Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianamenin tamamlanmasının ardından Ayşe Ateş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştü.
Ateş, Özgür Özel'le görüşmesiyle ilgili, "Hukuki, siyasi, sosyal, manevi anlamda arkamızda olduğunu, destek vereceğini ifade etti" diye konuştu.
'İFADEM İDDİANAMEDE YOK'
Görüşmenin ardından basın mensuplarına konuşan Ayşe Ateş, "siyasi isimler" sorusuyla ilgili, "İfademde de vardı isimler, ifadem iddianamede yok. İçi boş, uç uca eklenmiş basit cinayet, alacak verecek kavgası gibi bize servis edilen iddianame. Var olanları eklememişler koymamışlar. Mücadeleye vermeye devam edeceğim, gücümün yettiği kadar. Kimsenin yanına da kalmaz. İsimleri daha sonra açıklayacağım. Gizlilik kararı kalkınca ifademi paylaşacağım orada görürsünüz" dedi.
'ERDOĞAN'DAN CEVAP BEKLİYORUM'
"Sabırla bekledik, devletini seven insanlarız" diyen Ateş, "Her şey ortadaydı, ülke iç karışıklığa gidebilirdi. Ben bunun önüne geçmek için, acımı kenara bırakarak büyük bir mücadele de verdim aynı zamanda. Özverimin, mücadelemin karşılığı bu olmamalıydı. Hiçbir şekilde karşılığını alamadım. Cinayetin failleri eninde sonunda hesap verecek, yargılanacak. Yargılanması için, yanımızdaki siyasetçilerle yol yürüyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ateş, Erdoğan'la görüşme talebiyle ilgili soruya ise, "Seslendim, cevap bekliyorum hala. Zaman var dediler, net bir şey yok" yanıtını verdi.
AYŞE ATEŞ TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruşturmayı 2 yıl 4 ay sonra 29 Nisan’da tamamlamıştı. İddianamede 22 kişiye ‘tasarlayarak öldürme’ suçu yöneltilmişti. Ayşe Ateş, hazırlanan iddianameye tepki göstermişti.
Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İddianame burada. Peki, azmettiriciler nerede? Böyle bir suikasti birkaç çapulcunun tasarlayıp planladığına inanmamızı gerçekten bekliyor musunuz? Sırf bu iddianameyi hazırlamak için kamuoyunu neden bir buçuk yıl beklettiniz?" ifadelerini kullanmıştı.
Ayşe Ateş: Yazıklar olsun, bunun altında kalacaklar
Eşi Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili iddianameye tepki gösteren Ayşe Ateş, "Kocamı kimin öldürdüğü, katilleri kimlerin koruduğu net. Ne diyeyim yazıklar olsun. Bunun altında kalacaklar" dedi.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 günü Ankara'da düzenlenen suikastta hayatını kaybetti. Ateş'in öldürülmesiyle ilgili iddianamenin detayları ortaya çıktı.
Sözcü TV'den İpek Özbey'e açıklama yapan Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, iddianameye tepki gösterdi ve asıl sorumluların iddianamede yer almadığını belirtti.
"Olay gerçekleşir gerçekleşmez bu iddianameyi yazıp önümüze koyabilirlerdi" diyen Ateş, "Bir buçuk yıl bekleyip, çok basit bir adi cinayet vakası gibi servis edilerek, asıl faillerin korunup kollandığı çok açık" ifadelerini kullandı.
Suikastın sorumlularının hesap vermesi için mücadele edeceğini dile getiren Ateş, "Kocamı kimin öldürdüğü de katilleri kimlerin koruduğu da gayet net. Ne diyeyim yazıklar olsun. Bugün değilse de yarın ama önünde sonunda hesap verecekler. Ben buna inanıyorum. Bunun için de elimden gelen her şeyi yapacağıma kimsenin şüphesi olmasın. İnancı, ırkı, ideolojisi ne olursa olsun haksız yere katledilen tüm canlar için ve Sinan için adalet istiyorum. Bir toplum kimsesiz, aç, susuz yaşar ancak adaletsiz yaşayamaz. Bunun altında kalacaklar. Bunu kimse unutmasın" dedi.
Sinan Ateş iddianamesi: MHP'nin adı 'yok'
Sinan Ateş suikastı iddianamesinde sanıklardan Tolgahan Demirbaş'ın, eski MHP milletvekili Olay Kılavuz'un evinde yakalanması yer almadı.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in 30 Aralık 2022'de öldürüldüğü suikastla ilgili iddianame ortaya çıktı. İddianamede şüphelilerden eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın, eski MHP milletvekili Olay Kılavuz'un evinde yakalanmasından bahsedilmedi.
145 SAYFALIK İDDİANAME
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 145 sayfalık iddianamede Eray Özyağci, Vedat Balkaya, Suat Kurt, Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Ufuk Köktürk, Mustafa Uzunlar, Osman Bayraktar, Mehmet Yüce, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Serdar Öktem, Caner Günay, Emre Yüksel, Umut Ersoy, Alper Atay, Erdem Karadeniz, Mustafa Ensar Aykal sanık olarak yer aldı.
'MHP ÜYESİ DEĞİLİZ'
Cinayet kapsamında Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel tutuklu bulunuyor. Cinayet işlendiği dönemde MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi olan Ufuk Köktürk de tutuklananlar arasında. Ayrıca sanıklardan Tolgahan Demirbaş'ın, eski MHP milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalanması da iddianamede yer almadı. Yani iddianamede MHP'nin adı geçmiyor.
MHP’nin anıldığı nadir bölümlerden birinde ise şüpheliler Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş'ın ifadelerinde, "Biz MHP üyesi değiliz" dedikleri aktarılıyor.
'CİNAYETİ DOĞUKAN ÇEP VE TOLGAHAN DEMİRBAŞ PLANLADI'
İddianamede Sinan Ateş'i öldürmek üzere azmettirici Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın planlama ve tasarlama yaptıkları, Tolgahan Demirbaş'ın Burak Kılıç isimli şahıstan Ateş'in evinin konumunu araştırmasını istediği bu bilgileri Demirbaş'a gönderdiği belirtildi.
Ayrıca iddianamede Tolgahan Demirbaş'ın Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olarak görev yapan şüpheli Mustafa Ensar Aykal'dan Sinan Ateş'in telefonunu ve adres bilgilerinin sorgulanmasını istediği, şüphelinin de kişisel bilgileri şüpheli Tolgahan Demirbaş'a gönderdiği tespitine yer verildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI TALEP EDİLDİ
İddianamede şüphelilerle ilgili şu tespitlere yer verildi:
- Doğukan Çep, şüpheliler Eray Özyağci, Vedat Balkaya ile Suat Kurt'u; Sinan Ateş'i öldürmek üzere azmettirdi.
- Şüpheli Eray Özyağci'nin silah kullanma konusunda 'usta olduğu', şüpheli Vedat Balkaya'nın motokurye olduğu, iyi şekilde motosiklet kullandığı, olayın öncesinde ve sonrasında daha hızlı, esnek ve rahat hareket edebilmek üzere motosiklet ile olay yerine gelinmesi ve olay yerinden uzaklaşılmasının planlandığı ifade edildi.
- Şüpheli Suat Kurt, olaydan önce ve olay sırasında yoğun şekilde keşif ve gözcülük yaptı.
- Şüpheliler Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un; Sinan Ateş'in öldürülmesi ve müşteki Selman Bozkurt'un öldürülmesine teşebbüs edilmesi olayında eylem üzerinde ortak hakimiyetlerinin bulunduğu belirtildi.
İddianamede; şüpheliler Eray Özyağci, Vedat Balkaya, Suat Kurt için "tasarlayarak kasten öldürme" ve "tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi.
Şüpheliler Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ın da "suça azmettiren" olarak ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi.
Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın da "suça yardım eden" olarak "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan cezalandırılmaları talep edildi.
SELMAN BOZKURT'UN İFADESİ: 7-8 EL ATEŞ ETTİ
İddianamede Sinan Ateş'in akrabası olan Selman Bozkurt'un da ifadeleri yer aldı. Aynı zamanda suikastta yaralanan müşteki Bozkurt şunları söyledi:
"Sinan Ateş benim yaklaşık 2 metre önümde, ben de arkada yürüyordum. Tam olay yerine geldiğimiz esnada saat 13.30 sıralarında sağda bulunan park halinde aracın önünden bir şahıs Sinan Ateş'in önüne geçerek elinde bulunan siyah renkli tabanca ile art arta ateş etmeye başladı. Sinan Ateş vurularak yere düştü. Ben Sinan'ın yanına gelip müdahale edecekken bana da 2 el ateş etmesiyle ben de yaralanarak hemen kendimi solda bulunan bir aracın arkasına atarak sipere geçtim. Bu esnada bize ateş eden şahıs tekrar ateş ederek yaya vaziyette kaçmaya başladı. Ben de belimde Sinan Ateş'in vermiş olduğu tabanca ile kaçan şahsın arkasından havaya doğru 4-5 el ateş ettim. Bize ateş eden şahıs kısa bir müddet sonra yaya olarak kaçıp gözden kayboldu. Bu şahıs Sinan Ateş'e 7-8 el ateş ettikten sonra silahın namlusunu bana çevirerek 2-3 elde bana ateş etti. Ben sırtımdan yaralandım. Bu şahıs bana hedef gözeterek ateş etmiştir, beni de öldürebilirdi."
Sinan Ateş cinayeti iddianamesi: Siyasi bağlantılar saklanıyor, cinayetin sebebi yazmıyor
2 yıl sonra hazırlanan Sinan Ateş cinayeti iddianamesinde, siyasi bağlantılar, cinayetin sebebi, azmettiricilere ilişkin kamuoyunda bilinenler, hatta Sinan Ateş'in kim olduğu bile yazmıyor.
Ankara Çankaya'da 2 yıl önce öldürülen Sinan Ateş soruşturması ile ilgili hazırlanan 145 sayfalık iddianamenin detayları ortaya çıktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, cinayetin üzerinden iki yıl dört ay geçtikten sonra 29 Nisan’da tamamladığı iddianamede 22 kişiye ‘tasarlayarak öldürme’ suçu yöneltildi.
İddianamenin detaylarını ele alan İsmail Saymaz, "Bir siyasi suikast nasıl karartılır ve suçlular nasıl korunur, görmek istiyorsanız, Sinan Ateş iddianamesine bakacaksınız" dedi.
Saymaz'ın "Sinan Ateş iddianamesinde cinayetin sebebi yazmıyor" başlıklı yazısından ilgili bölüm özetle şöyle:
"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir genel ve yerel seçimin geçmesini bekleyip suikastten 17 ay sonra ancak hazırlayabildiği 145 sayfalık iddianame, 22 şüpheliye ait ifadelerin uç uca eklenmesinden ibaret.
Sinan Ateş’in kim olduğu bile belirtilmiyor. Yalnızca 'Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümünde akademisyen olduğu' yazıyor. Ateş’in öldürülmesine sebep vasfı bu muydu? Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu gizleniyor. Bu, halka açık bilgi yalnızca bazı sanıkların ifadelerinde geçiyor.
NİÇİN ÖLDÜRÜLDÜ?
Tetikçi Eray Özyağcı, cinayetin sebebini şöyle açıklıyor: “Ateş’i 3-4 yıldır tanırım. Tanıdığımda Ülkü Ocakları Başkanı idi. Kendisine gösterdiğim vefaya karşılık vermediği için aramızda kişisel bir husumet oluştu ve kendisini yaralamak amacıyla birtakım planlamalar ve ayarlamalar yaptım. Her şeyi kendi imkânlarımla yaptım.”
Savcı, yalan olduğunu bildiği için bu açıklamayı cinayet gerekçesi olarak göstermiyor. Ancak Ateş’in niçin öldürüldüğünü de yazmıyor.
Mahalle kavgasında mı, sokakta birine yan baktı diye mi, alacak verecek meselesinden mi...
Niçin?
İddianamede, yanıt verilmiyor.
Halbuki Ateş’in Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden el çektirildikten sonra mevcut yönetim tarafından “FETÖ’cü” diye hedef gösterildiği ve tehdit edildiği malum. Tüm Türkiye’nin bildiği cinayet sebebini savcı bilmiyor!
ÖRGÜT YOKMUŞ
İddianameye göre ortada bir örgüt de yok.
‘Toplu suç’ varmış. Tetikçi Eray Özyağcı, onu cinayet mahalline taşıyan ve kaçıran Vedat Balkaya ile gözcü Suat Kara, müşterek fail sayılıyor.
Cinayetten aranan Doğukan Çep ile eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş, azmettirici kabul ediliyor.
Sinan Ateş soruşturmasını dokuz ay boyunca sürdüren Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal ile tetikçiyi İstanbul’dan Ankara’ya taşıyan özel harekat polisleri Aşkın Mert Gelenbey ve Murat Can Çolak’ın aralarında olduğu 17 sanık suça yardım edenler olarak
vasıflandırılıyor.
Sanıkların bir örgüt oluşturmadığı ve toplu suç için buluştukları iddia ediliyor. Ancak cinayeti hangi amaç doğrultusunda işledikleri yazılmıyor.
SİYASİ BAĞLANTILAR SAKLANDI
Suikastin siyasi bağlantıları ve azmettiriciler özenle saklanıyor.
MHP ve Ülkü Ocakları’ndan söz edilmiyor.
MHP, iki yerde geçiyor.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel’in MHP üyesi olmadığına ilişkin ifadesinde, bir... “06 MHP...” plakalı araç hakkındaki bilgide, iki. Ülkü Ocakları ise sanıkların Sinan Ateş’i eski Genel Başkanı olarak bildikleri şeklindeki ifadelerde anılıyor.
İddianameye de giren, Tolgahan Demirbaş’ın suikastten sekiz ay önce Komiser Mustafa Ensar Aykal’la yazışmaları araştırılmamış. Demirbaş, Ateş’in cep telefonunu vererek, adres bilgisinin sorgulanmasını istiyor.
SİYASETEN YAZILMADI
Sinan Ateş, siyasi bir suikaste kurban gittiği için davaya bakan savcılar sürekli değişti.
Dava 17 ay rağmen açılamadı.
Bir genel ve yerel seçimin geçmesi beklendi. Çünkü MHP’yi öfkelendirmemek ve Cumhur İttifakı’nı ayakta tutmak gerekliydi. 31 Mart’tan sonra, “Bu suikast neden işlendi?” sorusuna
cevap veremeyen, siyasi bağlantıların karartıldığı ve asıl azmettiricilerin korunduğu, 145 sayfalık bir tomar kağıt, iddianame diye önümüze atıldı.
Sinan Ateş, siyasi bir suikaste kurban gittiği için öldürülme nedeni, siyaseten yazılmadı. (GAZETE DUVAR)
İddianame adı verilen içi boş kağıt parçasının kabul edildiğini büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayım. Çocuklarım bana "Babamızı polisler mi öldürdü" diye soruyor. Ben onlara her defasında "Yok anneciğim, devletimizin polisleri bizi koruyor. Arkamızdan gizlice takip…
— Ayşe Ateş (@ayseatesaa) May 7, 2024
Hiç yorum yok