Türkiye’de olacak olan kaçınılmaz son herkesin VPN kullanmayı öğrenip yasağı delmesidir. Kabak şu an Facebook’tan kalan vakitte torunlarının Instagram story’lerine bakan dede ve nenelerin başına patlamıştır.
2019’da Çin’e gittim. Orada şunu fark ettim: Facebook, Twitter, Instagram, Google alayı Çin’de yasaklıydı. Peki, bu insanlar nasıl Instagram’sız yaşıyorlardı? Türkiye’de insanlar Instagram’sız kalınca bir haftada elleri titremeye başlarken Çin’de 1 milyar insan nasıl oluyor da Instagram’sızlığa tahammül edebiliyordu. Yoksa hepsi VPN kullanmayı mı öğrenmişti?
Doğrusu Çin’de insanların Instagram’a ihtiyacı yoktur. Çin hükümeti Facebook’u ve Twitter’ı 2009’da Instagram’ı 2014’te kapatmıştır. Bunlar platformların pik yıllarından öncedir yani o sırada hiçbiri muhtemelen büyük bir Çinli kullanıcı havuzuna sahip değildir.
Çin’de bu şekilde bir çok yabancı site yasaklıdır ve buna The Great Firewall of China, yani Siber Çin Seddi denir. Fakat Çin’de yasaklı olan her platformun alternatifi çıkmış ve halk tarafından benimsenmiştir. WeChat 2011 yılında çıkmıştır ve 1 milyar kullanıcıyla WhatsApp’tan sonraki en popüler mesajlaşma uygulaması haline gelmiştir. WeChat hem mesajlaşma, hem sosyal media, hem de ödeme uygulamasıdır. Yani Elon Musk’ın hayalini kurduğu Süper App’tir. Bu yönüyle batılı platformlardan üstündür. Çin’in çakma Twitter’ı olan Sina Weibo 2009’da kurulmuştur ve 250 milyon günlük aktif kullanıcısıyla Twitter’ın kendisinden daha popülerdir. TikTok 2016’da Çin’den çıkmış, 2018’de dünyaya açılıp en popüler sosyal medya platformlarından biri olup Facebook, Instagram, YouTube’un da kısa-video konseptini adapte etmesini sağlayarak bütün dünyanın dikkat becerisini köreltmiştir. Halihazırda kolayca girilen ve başarılı yerel uygulamalar varken bir ülkedeki sıradan insanların yabancı uygulamaları kullanmasının iki sebebi olabilir. Birincisi sansürden kaçmak. Yerli sosyal medyada her politik eleştiri silinirse insanlar doğal olarak özgürce konuşabileceği platformlara kaçacaktır. Çin bunu kontrollü muhalifliklikle çözmüştür. Çin hükümeti yerli sosyal medya uygulamalarında eleştirilere bir yere kadar izin verir. Sadece kullanıcılar halkı galeyana getirip sokaklara çıkmaya teşvik ettiğinde sansür uygular. Ki zaten bu suç olduğundan ve sonu kötü bittiğinden kullanıcıların çoğu buna yanaşmaz. İkinci sebep de yabancıları takip edebilmek. Yani Ronaldo’nun Arabistan günlüklerine bakmak, Taylor Swift’e reel atıp hiç cevap alamamak vs. Çinlilerin çoğunun böyle bir ihtiyacı yoktur. Nasıl siz Çin’de doğup Çin’de yaşayan bir ünlü tanımıyorsanız onlar da genelde Batı dünyasından bihaberdir. Dünyanın şu an en ünlü şarkıcısı Taylor Swift’in Twitter takipçi sayısı 95 milyondur, Weibo hesabı ise 10 milyon (ki bu bile büyük başarı). En ünlü Çinli şarkıcı Xie Na’nın ise takipçi sayısı ise 100 milyon. Çinlilerin birçoğu İngilizce bilmemekte, yurtdışına çıkmamakta çıksalar da birbirleriyle takılıp dönmektedir. Çin ezelden beri Batıdan izole bir kültürdür ve daha yeni yeni dışa açılmaya başlamaktadır.
∗∗∗
Türkiye’ye gelelim. Türkiye’de insanlar çıkışlarından itibaren sosyal medya kullanmıştır, sosyal medya hayatın bir parçası haline gelmiştir. Hükümetin ana akım medyayı tekeline almasıyla da muhalif haber ve gündem merkezi sosyal medya olmuştur. Türkler için Batı sosyal medya platformlarının alternatifi yoktur. Türkiye’de yerli sosyal medya platformları çıkmıştır ama bunlar büyük oranda başarısız olmuştur. Ekşi Sözlük, Facebook’tan bile eski olsa da onun kadar büyüyemeyip sadece Türkiye içinde kalmıştır. Türkiye’de bile halkın geneline yayılamamış, Ekşi Sözlük yazarları marjinal bir grup olarak görülmüştür. Ekşi Sözlük bu nedenle bir kesimin gözünde negatif bir marka değerine sahip olmuştur. Ortada Ekşi Sözlük gibi bir örnek varken özel şirketlerin sosyal medya platformu kurması kazancına değmeyecek bir risktir. Ekşi Sözlük’ten daha iyi bir sosyal medya platformu kuracak yeterlilikte bir ekip teknik bilgi ve deneyimini en iyi ihtimalle sadece Türkler tarafından kullanılacak bir sosyal medya platformuyla harcamaz. Gider dünyanın tamamının kullanma ihtimali olan bir uygulama için çalışır. Hükümetimiz böyle bir platformu fonlasa bile ileride ne yapacakları kestirilemediğinden bu herkes için riskli bir yatırımdır. Türkler için bir sosyal medya platformu kurulsa bile Türkler halihazırda kullandığı hesaplarını kullanmaya devam edecektir. Bunun birinci sebebi: Türkiye Çin’e göre hâlâ demokrasi ülkesi olduğundan muhalif sesler daha baskındır ve muhalifi de yandaşı da sosyal medyadan organize olmaktadır. Türk hükümetinin sansür konusunda deneyimi Çin’e göre azdır, herkesi yerli sosyal medyada tutacak bir sansür stratejisine henüz sahip değildir. İkincisi: Türkler Çinlilere göre dünyaya daha entegredir ve dünyayı takip etmek isteyecektir. Türk sosyal medya platformu kurulsa bile ilk kullanıcılar AKP’liler ve dünyadan izole teyze ve dayılar olacağından bu platform da aynı Ekşi Sözlük’te olduğu gibi tek bir gruba hitap eden bir platform olarak negatif bir üne kavuşacaktır. Özetle Türkler sosyal medya platformu kuramaz kursalar da bunu kullanmazlar. Türkler bir kere Instagram’ın tadını almıştır. Cin şişeden çıkmış geri sokulamamaktadır. Instagram’ın alternatifi olmadığından ve olamadığından Türkler Instagram kullanmaya devam edecektir.
Türkiye’de olacak olan kaçınılmaz son herkesin VPN kullanmayı öğrenip yasağı delmesidir. Kabak şu an Facebook’tan kalan vakitte torunlarının Instagram story’lerine bakan dede ve nenelerin başına patlamıştır. Türkiye sosyal medya platformlarını kapatma trenini çoktan kaçırmıştır. Instagram yasağı nihai olamayacaktır. (DR. TUĞRULCAN ELMAS - Edinburgh Üniversitesi Öğretim Üyesi - BİRGÜN, PAZAR)