“Bu dağdan hiçbir savaşçıyı Önder Apo’nun özgürlüğü dışında hiç kimse indiremez. 40 yıl bekleseler de ulaşamazlar buna”


PKK liderlerinden Duran Kalkan, Medya Haber TV’de çıktığı bir programda müzakere sürecinde Öcalan’ın ve PKK’nin attığı adımlar karşısında iktidar kanadının sözlerini yerine getirmediğini ve güven veren bir duruş sergilemediğini söyledi.

Kalkan’ın programda söyledikleri Mezopotamya Ajansı’nın haberinde yazılı olarak aktarıldı.

Öcalan’ın özgür bırakılmasının süreç açısından elzem olduğunu belirten Kalkan, daha önce Öcalan için “Gelsin mecliste konuşsun, DEM Parti grubunda konuşsun” diyen Bahçeli’nin bu sözlerini unutmuş gibi davrandığına dikkat çekerek “Sadece bir ‘kurucu Önder’ diyerek bizi kandıracağını sanıyor” dedi.

İktidarın Kürtlere karşı inkar ve imha zihniyetinden ve siyasetinden vazgeçmediğini vurgulayan Kalkan “Sözlerinin gereğini yerine getirmediler. Mücadele etmediler. Belli ki aslında niyetleri yok” dedi.

“Bahçeli ‘kurucu Önder’ diyerek bizi kandıracağını sanıyor”

“1 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin davranışıyla başladı bu süreç. 22 Ekim’de Bahçeli’nin Meclis’teki görüşmesiyle bir adım attı. 23 Ekim’de Önder Apo’yla 4 yıl sonra yapılan bir görüşmede Önder Apo’nun, açıklamalarıyla, ivme kazandı. 27 Şubat Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’yla da kimlik kazanan bir süreç var. Birinci yılını dolduruyor. Bu 1 yıl içerisinde neler olmadı ki? Bir yıl önce birileri ‘şunlar olabilir’ dese herkes deli derdi ona. Bizim içimizde böyle tahminde bulunanlar vardı. 2025’te değişiklikler olacak diyorlardı. Önder Apo yaptı. Bütün yapılanlara rağmen batı cephesinde bir değişiklik yoktur. Devlet Bahçeli ‘Gelsin mecliste konuşsun, DEM Parti grubunda konuşsun, Ankara’da siyaset yapsın sözlerini’ unutmuş, şimdi ‘İmralı’dan süreci yönetsin. Rehine koşullarında bilmem Rojava’ya çağrı yapsın’ diyor. Rehine koşullarında ne yapabilir bir kişi? İmralı işkence tecrit sisteminde ne yapılabilir? Unuttu mu Devlet Bahçeli bunu? Bir yıl geçti. Sözlerinin gereği yerine getirildi mi? Hiç oralı olmuyor. Unutmuşa benziyor. Sözleri çok geriye düşmüş durumda. Sadece bir ‘kurucu Önder’ diyerek bizi kandıracağını sanıyor. Önder Apo ‘Ne aldatırım ne aldanırım’ dedi. Yani biz ahmak da değiliz, çocuk da değiliz. Herkes doğru oturup doğru konuşmalı. Böyle olmaz. Bu biçimde bu iş yürümez. Söyleyeceksin, söz vereceksin, alemi etkileyeceksin ondan sonra yavaş yavaş ondan vazgeçeceksin, sürece yayacaksın. Millet bunun oyun olduğunu görmez mi? Buna hile demez mi? Açıklıkla der. Bunu görmek lazım.”

“Belli ki aslında niyetleri yok”

“Biz baştan ateşkes ilan ettik. ‘Biz bu kararları uygularız ama Önder Apo yönetmeli. Kongre yaparız, kararları alırız ama biz uygulayamayız dedik’ dedik. Bunu uygulayabilecek tek kişi Önder Apo’dur. Önder Apo özgür olursa yapar bunu. Yürütür yani. Yoksa yapamaz. Ama şimdi hiçbir değişiklik yapmadılar. Mevcut rehine düzeninde Önder Apo’dan her şeyi yapmasını istiyorlar, bekliyorlar. Bu böyle olmaz. Böyle yapınca da iktidar cenahı rantçılar da saldırıya geçiyorlar. Bakın şimdi teyakkuzdalar. Ne kadar çok rantçı varmış. Her şeyi söylüyorlar. Önder Apo’ya söylüyorlar, PKK’ye söylüyorlar, Kürtlere söylüyorlar. Hakaret etmedikleri şey kalmadı. Zehir gibi dilleri var. Görmüyor muyuz bunları. Böyle barış mı olur? Böyle demokrasi mi olur? Böyle çözüm mü olur? Buna AKP-MHP’nin yaklaşımları yol açıyor. Süreci ‘Biz kardeşlik süreci, çözüm süreci yapacağız’ diyenler yapmadılar, çalışmadılar topluma dönük. Sözlerinin gereğini yerine getirmediler. Mücadele etmediler. Belli ki aslında niyetleri yok. Rantçı çevreler de böyle bir durumun gelişmesinden korkuyor. Dolayısıyla rantçılar bundan besleniyor. Her türlü hakareti yapıyorlar. Türkiye siyaseti etkilendi bir biçimde. Bazı muhalefet partileri var. Kısmi olumlu yaklaşım içindeler. Ama iktidar kanadı Kürt’ü inkar ve imha zihniyetinden ve siyasetinden vazgeçmiş değil. Kürt varlığını tanımış değil. Kürt’e Kürt demiyor. Kürt haklarından söz etmiyor. Kürt sorununun varlığını kabul etmiyorlar. Bir çözüm arayışı yoktur. Bizim yaptıklarımıza karşılık olumlu denecek herhangi bir şey yok. Komisyonu oyalıyorlar, oyalıyorlar, konuşuyor öyle. Ne olacağı hiç belli olmayan bir şey var. Dağ doğura doğura fare doğuracak. Sonunda yeni bir pişmanlık kanunu çıkaracaklar. Şimdiden diyelim öyle olursa alın öper misiniz? Başınıza mı çalarsınız? Ne yaparsanız yapın. O bir tane kişiyi etkilemez. Bu dağdan hiçbir savaşçıyı Önder Apo’nun özgürlüğü dışında hiç kimse indiremez. 40 yıl bekleseler de ulaşamazlar buna. Her türlü sözü söyleseler de ulaşamazlar. Kimse yapmaz, yaptıramaz. Kimse bizden de öyle bir şey beklemesin. Biz böyle bir şey yapamayız.” (SENDİKA.ORG)

Blogger tarafından desteklenmektedir.