Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Bu valiler ağaç kovuğundan çıkmadı

Afyon'da içki yasağı getirmeye kalkışan, Denizli'de 1 Mayıs afişlerini yasaklayıp, gerekçe dahi bulmaya üşenen valiler ağaç kov...


Afyon'da içki yasağı getirmeye kalkışan, Denizli'de 1 Mayıs afişlerini yasaklayıp, gerekçe dahi bulmaya üşenen valiler ağaç kovuğundan çıkmadı. Bu valilerin sicilleri, AKP dönemi bürokrasisinin giderek pervasızlaştığını ortaya koyuyor.
AKP dönemi valileri şimdiye dek sayısız uygulamaları ile tartışma konusu oldu, olmaya da devam edecekler gibi görünüyor. En son dün, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nun, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın "sigara ile olduğu gibi alkolle de mücadele etmemiz gerekiyor" beyanı üzerine harekete geçtiği ve Osmanlı döneminin 4. Murat kanunlarını artamayacak bir karar aldığı haberi gündemin ilk sıralarına yerleşti.
Afyonkarahisar Valiliği, kentte piknik ve tören yerleri de dahil olmak üzere kamuya açık alanlarda içki satışı ve tüketimini süresiz olarak yasakladı. Valilik kararı, içki içenlerin taşkınlık yaratması, özel araçlarda içki tüketiminin yaygınlaşması gibi gerekçelere dayandırdı. Valilik, kararın görsel ve yazılı basında usulüne göre duyurulduktan 15 gün sonra yürürlüğe gireceğini ve yasaklama kararlarının ilçe kaymakamlarınca da alınmasının da uygun görüldüğünü açıkladı.
Kararın hukuki alt yapısını inceleyen hukukçular, Valilik kararının hukuken geçersiz olduğunu, Afyon halkının karara uyma zorunluluğu olmadığını ve karara karşı dava açılması gerektiğini söylerken, valinin kendini yasa yapıcı TBMM'nin yerine koyduğu vurgulanıyor.
Afyon Valisi'nin geçmişte bıraktığı izler şaşırtmıyor
Tartışmalı bir icraatı basına yansıyan her AKP valisi gibi İrfan Balkanlıoğlu'nun da geçmişinin izi sürüldüğünde, pek normal olmayan olaylar ardı sıra sökün ediyor. Geçtiğimiz yılın ocak ayında atandığı Afyonkarahisar'dan önce, 2007 ile 2011 yılları arasında Bingöl'de valilik yapan Balkanlıoğlu, 2009 yılında Diyarbakır'ın Lice İlçesi'ne bağlı Şenlik köyünde bir patlamada parçalanarak yaşamını yitiren 14 yaşındaki Ceylan Önkol'un ölümüyle ilgili açıklamasıyla dikkatleri üzerine çekmişti.
Ceylan Önkol'un devlet tarafından katledildiğinin örtbas edilmeye çalışıldığı günlerde ilk açıklamayı yapan isim olan Balkanlıoğlu, olay yerine ancak 3 gün sonra gelen savcının konuya ilişkin incelemesi dahi tamamlanmadan, klasik bir savunma ile, Ceylan'ın ölümünün PKK'nın döşediği bir mayından kaynaklandığını iddia etmişti. Hiçbir resmi yetkilinin olay yeri inceleme ve açıklaması olmazken, Balkanlıoğlu, bu açıklamasını, onlarca kez yaşanmış örneklere rağmen, "güvenlik güçlerinin hiçbir zaman dağ başlarına kontrolsüz mayın döşemediği" iddiasına dayandırmıştı.
Ceylan Önkol, koyun otlatırken üzerine düşen havan topu ile, üzerlerine jandarma tarafından kurşun sıkılan diğer Kürt çocukları, Rozerin Aksu, Uğur Kaymaz ve Mizgin Özbek gibi, en son da Uludere katliamında hava bombardımanında ölen 34 kişi gibi, devlet tarafından "yanlışlıkla" öldürülmüştü.
Makamın bir diğer gereği: Gülen cemaatine "hizmet"
Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Bingöl'deki tek vukuatı bu değildi. Balkanlıoğlu, Gülen cemaatine bağlı okulların ve derneklerin öne çıkartıldığı, Milli Eğitim Bakanlığı destekli "Gönül Köprüleri" projesinin de en "gönüllü" valilerinden biri oluyordu. Proje kapsamında ilki 2007 yılında düzenlenen gezilerin 2008 tarihli olanında, ilden çok sayıda öğrenci Ankara'ya taşınmıştı.
Vali Balkanlıoğlu ile ilgili haberlerin en sık Cihan Haber Ajansı kaynaklı olduğu gözlenirken, bunlardan birinin de Mayıs 2010 tarihli "Vali, FEM'in birincilerini altınla ödüllendirdi" başlıklı olması, doğal olarak şaşırtıcı olmuyor. Gülen cemaati önde gelen kurumlarından FEM Dershanesi'nin YGS sınavında başarılı olan öğrencilerine altın dağıtan Vali Balkanlıoğlu, cemaatin yaygın bir örgütlenme çalışması yürüttüğü Bingöl'de, yine cemaate ait Murat Eğitim Kurumları'na bağlı Tomurcuk Yüksek Öğretim Kız Öğrenci Yurdu'nun açılışını Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte 2009 yılının Kasım ayında gerçekleştirmişti.
2010 yılının Ağustos ayında ise, bir başka Cihan Haber Ajansı kaynaklı bir haber basına yansıyor, Bingöl Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nun Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Kimse Yok Mu Derneği'ne çalışmaları dolayısıyla makamında teşekkür edip plaket verdiği bildiriliyordu.
Aynı yılın Nisan ayında yayımlanan bir diğer haberde ise, yaklaşık 5 bin kişilik katılımla bu küçük şehir açısından devasa denebilecek bir "Kutlu Doğum Haftası" etkinliğine ev sahipliği yapmasının da yine Vali Balkanlıoğlu'nun himayesinde gerçekleştirildiği anlaşılıyordu.
Sürpriz mi? Cemaatin Türkçe Olimpiyatları'nın 10'uncusu Afyon'da!
Afyon Valisi'nin alkol yasağını "önemli" bir olayın arefesinde yaptı.
Türkiye genelinde yapılan 10. Yıl Türkçe Olimpiyatları'nın Afyonkarahisar ayağıyla ilgili hazırlıklara başlandığı bildirildi. Türkçe Olimpiyatları kapsamında Afyonkarahisar'da bu yıl 22 ülkeden 65 öğrencinin ağırlanacağı etkinliklerin, 1 Haziran 2012 günü Afyonkarahisar Atatürk Stadyumu'nda gerçekleşeceği açıklandı. Afyonkarahisar Ümit Gönüllü Eğitimciler Derneği (ÜMİTGÖNDER) tarafından oluşturulan olimpiyat tertip komitesi adına bir açıklama yapan Celalettin Soner, Afyonkarahisar'da ikincisi düzenlenecek Türkçe olimpiyatları etkinliğine 22 ülkeden 65 öğrencinin katılacağını söyledi.
Geçtiğimiz sene 9'uncusu yapılan Türkçe Olimpiyatları'nda Afyon yine etkinliklerin yapıldığı illerden biriydi.
Kraldan çok kralcı, halk düşmanı vali...
İrfan Balkanlıoğlu'nun valilik görevine getirildiği ilk yer olan Bingöl'deki maceraları bunlarla kalmıyor. Tastamam bir AKP valisi olduğunu belgeleyen bir başka örnekte de, yine "yeşil" rengin karşımıza çıkması da tesadüf olmuyor. Konumuz, yoksul halkın kısıtlı da olsa sağlık hakkından yararlanmasına olanak sağlayan Yeşil Kart...
2010 yılının Mart ayında basına yansıyan bir haberde, yoksul bir kent olan Bingöl'de kısa bir süre içerisinde 5 bin kişinin birden Yeşil Kart'ının iptal edildiği ortaya çıkmıştı. Makamında gazetecilere açıklamalarda bulunan Vali Balkanlıoğlu, Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü'nce yapılan kontrollerde Bingöl'de birçok yeşil kartlının adına ev, araba ve benzeri maddi değerler tespit edildiğini ileri sürmüş, Yeşil Kart iptallerinin bakanlık tarafından gerçekleştirildiğini söyleyip, topu Bakanlığa atmıştı.
Vali Balkanlıoğlu, bunda bir ay sonra ise, Bingöllülerin kendisinden iş talep etmek yerine para talep etmesinden rahatsız olduğunu açıkladı. Bir anlığına, bizzat Başbakan Erdoğan'ın, "sadaka bizim kültürümüzde var" diyerek Doğu'daki valilere yardım dağıttırdığını unuttuğu anlaşılan Balkanlıoğlu, "vatandaşların gelişigüzel ziyaret taleplerini önlemek ve resmi işlerin aksamaması için" halk günü ilan ettiği çarşambaların ilkinde vatandaşları kabul etmiş, kendisiyle görüşmeye gelen yurttaşların çoğunun Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan para yardımı istediğini söylerek, iş yerine para istenmesinden yakınmış, yoksul yurttaşların onuruyla oynamıştı.
Fakat, ulusal basına yansıyan bu iki olaydan sadece birkaç ay önce, Aralık 2009'da ve bu kez sadece yerli basına yansıyan bir haberde, Vali Balkanlıoğlu'nun yörenin yoksul halkına düşmanlığı ortaya çıkmıştı. Vali Balaknlıoğlu'nun başkanlık ettiği Bingöl İl Yürütme Kurulu'nda, okuma-yazma bilmeyenlere sosyal yardım ve Dayanışma Vakfı'ndan yardımda bulunulmaması, Yeşil Kart verilememesi, şartlı nakil yardımından mahrum bırakılması, tarımsal teşvikten yararlandırılmaması ve remi kredi verilmemesi karara bağlanmıştı. Karar, o tarihte ilde okuma-yazma bilmeyenlerin sayısının 37 bin olduğuna işaretle, okuma-yazmaya özendirmek amacıyla caydırıcı bir önlem olarak açıklanmış, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan "Herkes Okusun" Kampanyası'na dayandırılmıştı.
(soL-Haber Merkezi)