Üye Ülkeler: "Soykırımı tanıyoruz ve Türkiye’den de aynı adımı bekliyoruz"
Avrupa Parlamentosu, 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelediği ve Türkiye’ye geçmişiyle yüzleşerek “tanıma” çağrısı yaptığı kararı ezici çoğunlukla kabul etti.
AP’nin herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayan kararına ilişkin oturumda Türkiye’ye yönelik sert eleştiriler gündeme gelirken başından bu yana “soykırım” ifadesini kullanmamaya özen gösteren Avrupa Birliği Komisyonu ve üye ülkeler arasında konsensüs olmaması nedeniyle net pozisyon almamaya çalışan AB Konseyi tutumundan taviz vermedi.
Oturumun başında ve sonunda söz alan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Kristalina Georgieva, parlamenterlerden gelen yoğun eleştirilere rağmen “soykırım” ifadesini kullanmadı. “100 yıl önceki trajik olaylar” ifadesini tercih eden Georgieva, “Olaylar için kullanılan kelime ne olursa olsun gerçeğin tarihi açıdan inkarı mümkün değil” demekle yetindi. Georgieva ana vurguyu Türkiye ile Ermenistan arasında uzlaşıya odaklarken “önkoşulsuz normalleşme” çağrısı yaptı.
ÜYELİK BAĞLANTISI YOK
Son dönemde Türkiye ile yıldızı bir türlü barışmayan AP’nin Ermenistan’ın ve Ermeni diasporasının tezleri temelinde hazırladığı ve Türkiye’den gelen telkinlere kulaklarını tıkadığı kararla ilgili süreçte en olumlu gelişmeyi ise “tanıma” konusunun Türkiye’nin AB üyelik süreciyle ilişkilendirilmemesi oluşturdu.
Oturumda söz alan 64 parlamenterin önemli bölümü metin paralelinde konuşarak “Bu kararla bir soykırımı soykırım olarak tanıyoruz ve Türkiye’den de aynı adımı bekliyoruz” tezini işledi. Oylamada karara destek vermekle birlikte “orta yol” bulmaya çalışan parlamenterler ise 1915 olaylarının hangi kelimeyle tanımlanması gerektiğinden çok “tarihin siyaset için kullanılmaması gerektiği”, “bu tür kararların sorunun çözümüne katkı sağlamadığı” ve “Osmanlı İmparatorluğu’yla Türkiye arasında ayrım yapılması gerektiği” vurgularıyla Ankara ile Erivan arasındaki ilişkilerin en kısa zamanda normalleştirilmesine odaklandı.
PAPA VURGUSU
Karar metninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçen yıl yaptığı açıklamalardan olumlu şekilde bahsedilirken Papa Françesko’nun açıklamalarına verilen tepki yoğun şekilde eleştirildi. Verilen iki değişiklik önergesiyle Papa’nın yaptığı açıklamaya da metinde atıf yapılması sağlandı. Bu bağlamda yapılan açıklamalarda ise “Papa’ya verilen cevap Türkiye’nin bizden ne kadar farklı olduğunu gösteriyor”, “Erdoğan inkarcı. Papa’yı tehdit etti” ve “Kimse Papa’ya karşı mafyavari açıklamalarda bulunamaz, bulunmamalı” ifadeleri öne çıktı.
İŞTE TASLAKTAKİ 8 MADDE
1-Osmanlı İmparatorluğu’nda 1.5 milyon masum Ermeni’nin hayatını kaybettiği vurgulanarak yaşanan olayların ‘soykırım’ olduğunun altı çiziliyor. İnsanlığa karşı tüm suçlar ve soykırımlar kınanırken bunların inkârına yönelik her teşebbüs esefle karşılanıyor.
2-Türkiye, 100. yıl anmalarını fırsat olarak değerlendirerek arşivlerini açmaya, geçmişiyle yüzleşmeye ve “Ermeni soykırımını” tanımaya yönelik çabalarını sürdürmeye böylelikle Türk ve Ermeni halkları arasında gerçek uzlaşma yolunu açmaya teşvik ediliyor.
3-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun taziye içeren ve Osmanlı Ermenilerine yönelik zulümleri tanıyan açıklamaları doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
4-Türkiye ve Ermenistan, Avrupa ulusları arasındaki başarılı uzlaşma örneklerini kullanmaya ve halklar arası işbirliğini odağa yerleştiren bir gündem izlemeye davet ediliyor. Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokollerin ön koşulsuz şekilde onaylanıp uygulanması ısrarla tavsiye ediliyor.
5-Türkiye’nin kültürel mirasın korunmasına ilişkin yasal yükümlülüklerine saygı göstermesi talep ediliyor. Geçen yüzyılda yıkılan ya da harabeye dönen kültürel mirasın envanterinin çıkarılması isteniyor.
6-Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik sivil toplum inisiyatiflerine destek veriliyor.
7-Soykırımların ve insanlığa karşı suçların zamanında önlenmesinin ve etkili şekilde cezalandırılmasının uluslararası toplumun ve AB’nin ana önceliklerinden olması gerektiği belirtiliyor.
8-Soykırımlar İçin Uluslararası Avrupa Anma Günü oluşturulması öneriliyor.
2-Türkiye, 100. yıl anmalarını fırsat olarak değerlendirerek arşivlerini açmaya, geçmişiyle yüzleşmeye ve “Ermeni soykırımını” tanımaya yönelik çabalarını sürdürmeye böylelikle Türk ve Ermeni halkları arasında gerçek uzlaşma yolunu açmaya teşvik ediliyor.
3-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun taziye içeren ve Osmanlı Ermenilerine yönelik zulümleri tanıyan açıklamaları doğru yönde atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
4-Türkiye ve Ermenistan, Avrupa ulusları arasındaki başarılı uzlaşma örneklerini kullanmaya ve halklar arası işbirliğini odağa yerleştiren bir gündem izlemeye davet ediliyor. Türkiye ve Ermenistan arasında imzalanan protokollerin ön koşulsuz şekilde onaylanıp uygulanması ısrarla tavsiye ediliyor.
5-Türkiye’nin kültürel mirasın korunmasına ilişkin yasal yükümlülüklerine saygı göstermesi talep ediliyor. Geçen yüzyılda yıkılan ya da harabeye dönen kültürel mirasın envanterinin çıkarılması isteniyor.
6-Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik sivil toplum inisiyatiflerine destek veriliyor.
7-Soykırımların ve insanlığa karşı suçların zamanında önlenmesinin ve etkili şekilde cezalandırılmasının uluslararası toplumun ve AB’nin ana önceliklerinden olması gerektiği belirtiliyor.
8-Soykırımlar İçin Uluslararası Avrupa Anma Günü oluşturulması öneriliyor.