Hakkari'nin Derecik ilçesi Samanlı köyünde erzak taşıyan 14 yaşındaki Vedat Ekinci isimli çocuk askeri noktadan açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. HDP yaptığı açıklamada "Kürt çocukların kaderi 'seken' kurşunların ve bombaların hedefi mi olmaktır?" diye sordu...
Avukat Mürsel Ekici kişisel twitter adresinden yaptığı paylaşımda Hakkari, Derecik ilçesi Samanlı köyünde erzak taşıyan Vedat Ekinci (14) adlı çocuğun askeri noktadan açılan ateş ile öldürülmesine ilişkin bir video paylaştı.
Hakkari Valiliği’nden açıklama
Hakkari’nin Derecik ilçesine bağlı Samanlı köyünde, köylülerin üstüne askerler tarafından ateş açılmasıyla ilgili olarak Hakkari Valiliği yazılı açıklama yaptı.
01.08.2019 günü Kuzey Irak sınırından İlimiz Derecik İlçesi sınırına 2 kilometre mesafede sınırlarımız dışında Ülkemiz Sınırına terör örgütü tarafından yoğun olarak kullanılan bölgeye kaçak yollarla girmeye çalışan şahıslara Sınır Birliklerimiz tarafından dur ihtarında bulunulmuştur. Ancak dur ihtarına uymayarak sınırımıza doğru Kuzey Irak tarafından ilerleyen şahıslara angajman kuralları gereği uyarı ateşi yapılmıştır. Bölgenin engebeli ve kayalık olması sebebiyle seken mermi çekirdeği 1 vatandaşımızın yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Yaralı vatandaşımız olay yerinde bulanan Hudut Birliklerimize ait araçlar ile Derecik Sahra Hastanesine kaldırılmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir
HDP: Kürt çocukların kaderi ‘seken’ kurşunların ve bombaların hedefi mi olmaktır?
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran “Kürt çocukların kaderi ‘seken’ kurşunların ve bombaların hedefi mi olmaktır?” başlığıyla bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada “İşsizliğin, yoksulluğun ve askeri operasyonların arasında yaşamını idame ettirmeye çalışan yurttaşlarımıza tıpkı Roboski’de olduğu gibi yine ölüm layık görülmüştür” dendi.
HDP açıklamasında “14 yaşındaki bir çocuğun göz göre göre katledilmesinin nedenlerinden biri, geçmiş dönemde yaşananların araştırılmaması, sorumluların yargılanmaması” olduğunun altını çizdi.
Ekinci’nin ölümü Meclis gündemine taşındı
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş “daha önceki ölümlerin araştırılmamasına” dikkat çekerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması için TBMM’ye soru önergesi sundu.
Beştaş’ın TBMM’ye sunduğu sorular ise şöyle:
Hakkari-Derecik Samanlı Köyü’nde Vedat Ekinci adlı bir çocuk öldürüldü, duydunuz mu? Bu konuda ne yaptınız?
Valilik tarafından yapılan açıklama bağlamında “dur ihtarına” uyulmamasının karşılığı ölüm müdür?
Kolluk dur ihtarına uyulmama durumunda kişiyi engelleyici hamle yapması gerekirken neden bu yetkiyi aşarak kişileri doğrudan öldürmektedir?
Valilik tarafından yapılan açıklama 15 yalındaki bir çocuğun ölümünü meşru zemine taşımakta olup bu tür yaklaşımların sivil ve çocuk ölümlerini artırması karşısında neden önlem almıyor ve idari mercilerin “yaşam hakkı” karşısında daha duyarlı olmalarına yönelik bir tutum geliştirmiyorsunuz?
Sınır birlikleri olarak adlandırılan askeri personel, durdurma yetkisi kapsamında neden başka yöntemler denemek yerine öldürmeyi tercih etmiştir?
Silah kullanma yetkisini orantısız bir şekilde kullanarak Vedat Ekinci’nin ölümüne neden olan askerler hakkında adli ve idari işlem başlatılmış mıdır?
Kolluğun “yanlışlıkla öldürdüğünü” itiraf ettiği Recep Hantaş’ın ölümü nedeniyle tutuklu bulunan polis memurunun oğlu tarafından CİMER’e yapılan başvuru neticesinde tahliye edildiği bağlamında, öldürenler CİMER’e başvuru yapınca tahliye mi oluyor?
Recep Hantaş’ı vuran kolluk görevlisinin CİMER vasıtasıyla tahliye edilmesi ile bu tür cinayetlerin meşru görüleceği kaygısını neden taşımıyor ve bu tahliyeyi gerçekleştirmekten ötürü neden sorumluluk duymuyorsunuz?
Yoksa kolluğun gerçekleştirmiş olduğu sivil ölümlerini “normal” mi görüyorsunuz?
Sertip Şen’i öldüren çavuşun da serbest bırakıldığı nazara alındığında güvenlik görevlileri işledikleri suçlardan ötürü hangi gerekçe ile korunuyorlar?
Cumhurbaşkanlığı neden yaşam hakkı ihlal edilenlerin değil de yaşam hakkını ihlal edenlerin yanında yer alıyor?
Bu tutum, mevcut iktidarın bu tür ölümleri desteklediği ve meşru gördüğü anlamına mı geliyor?
Son 17 yılda askerler tarafından açılan uyarı ateşleri sonucu ve dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu kaç yurttaş yaşamını yitirmiştir?
Son 17 yılda uyarı ateşi açarak yaşam hakkı ihlalinde bulunan kaç güvenlik görevlisi hakkında soruşturma başlatılmış, kaç dava açılmıştır?
Son 17 yılda açılan davalar neticesinde kaç güvenlik görevlisi beraat etmiş, kaçı mahkûm edilmiştir?
Güvenlik görevlilerinin açtıkları ateşler yahut ortada bırakılan mühimmat patlamaları neticesinde çok fazla can kaybına neden oldukları bilinmekle birlikte neden ceza almamaktadırlar?
Neden yaşam hakkı ihlali karşısında güvenlik görevlileri korunmaktadır?
Ceylan Önkol’un ölümünden sorumlu olanların yahut Roboski katliamının sorumlularının etkin bir şekilde yargılanmamalarının bu tür ölümleri artırdığını düşünüyor musunuz?
Bu konuda yargı mekanizmasının etkin bir şekilde işlemesi ve bu tür ölümlerin önlenmesi için bir çalışma yürütülmesi gündeminizde olacak mıdır? (SENDİKA.ORG)
Avukat Mürsel Ekici kişisel twitter adresinden yaptığı paylaşımda Hakkari, Derecik ilçesi Samanlı köyünde erzak taşıyan Vedat Ekinci (14) adlı çocuğun askeri noktadan açılan ateş ile öldürülmesine ilişkin bir video paylaştı.
İki kişinin yerde yattığı görüntülerde, bir kişiye askerler tarafından kalp masajı yapıldığı görünürken, videoyu kaydeden vatandaşın ise “Ben video çekeceğim kimse de bu videoyu silemez benden. Ben o askerleri süründüreceğim” dediği duyuluyor.Bugün Hakkari ili, Derecik ilçesi, Samanlı köyü, Çemekûrk mevkiinde erzak taşıyan Vedat Ekinci (15) adlı çocuk, askeri noktadan açılan ateş sonucu öldürüldü. Kürt çocuklarına ölümü reva görenlerin utancı yoktur ama bir vesika niyetine burada dursun.pic.twitter.com/ngX41hDYBF— Mursel Ekici (@murselekici) August 1, 2019
Hakkari Valiliği’nden açıklama
Hakkari’nin Derecik ilçesine bağlı Samanlı köyünde, köylülerin üstüne askerler tarafından ateş açılmasıyla ilgili olarak Hakkari Valiliği yazılı açıklama yaptı.
01.08.2019 günü Kuzey Irak sınırından İlimiz Derecik İlçesi sınırına 2 kilometre mesafede sınırlarımız dışında Ülkemiz Sınırına terör örgütü tarafından yoğun olarak kullanılan bölgeye kaçak yollarla girmeye çalışan şahıslara Sınır Birliklerimiz tarafından dur ihtarında bulunulmuştur. Ancak dur ihtarına uymayarak sınırımıza doğru Kuzey Irak tarafından ilerleyen şahıslara angajman kuralları gereği uyarı ateşi yapılmıştır. Bölgenin engebeli ve kayalık olması sebebiyle seken mermi çekirdeği 1 vatandaşımızın yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Yaralı vatandaşımız olay yerinde bulanan Hudut Birliklerimize ait araçlar ile Derecik Sahra Hastanesine kaldırılmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen maalesef hayatını kaybetmiştir
HDP: Kürt çocukların kaderi ‘seken’ kurşunların ve bombaların hedefi mi olmaktır?
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran “Kürt çocukların kaderi ‘seken’ kurşunların ve bombaların hedefi mi olmaktır?” başlığıyla bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada “İşsizliğin, yoksulluğun ve askeri operasyonların arasında yaşamını idame ettirmeye çalışan yurttaşlarımıza tıpkı Roboski’de olduğu gibi yine ölüm layık görülmüştür” dendi.
HDP açıklamasında “14 yaşındaki bir çocuğun göz göre göre katledilmesinin nedenlerinden biri, geçmiş dönemde yaşananların araştırılmaması, sorumluların yargılanmaması” olduğunun altını çizdi.
Ekinci’nin ölümü Meclis gündemine taşındı
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş “daha önceki ölümlerin araştırılmamasına” dikkat çekerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması için TBMM’ye soru önergesi sundu.
Beştaş’ın TBMM’ye sunduğu sorular ise şöyle:
Hakkari-Derecik Samanlı Köyü’nde Vedat Ekinci adlı bir çocuk öldürüldü, duydunuz mu? Bu konuda ne yaptınız?
Valilik tarafından yapılan açıklama bağlamında “dur ihtarına” uyulmamasının karşılığı ölüm müdür?
Kolluk dur ihtarına uyulmama durumunda kişiyi engelleyici hamle yapması gerekirken neden bu yetkiyi aşarak kişileri doğrudan öldürmektedir?
Valilik tarafından yapılan açıklama 15 yalındaki bir çocuğun ölümünü meşru zemine taşımakta olup bu tür yaklaşımların sivil ve çocuk ölümlerini artırması karşısında neden önlem almıyor ve idari mercilerin “yaşam hakkı” karşısında daha duyarlı olmalarına yönelik bir tutum geliştirmiyorsunuz?
Sınır birlikleri olarak adlandırılan askeri personel, durdurma yetkisi kapsamında neden başka yöntemler denemek yerine öldürmeyi tercih etmiştir?
Silah kullanma yetkisini orantısız bir şekilde kullanarak Vedat Ekinci’nin ölümüne neden olan askerler hakkında adli ve idari işlem başlatılmış mıdır?
Kolluğun “yanlışlıkla öldürdüğünü” itiraf ettiği Recep Hantaş’ın ölümü nedeniyle tutuklu bulunan polis memurunun oğlu tarafından CİMER’e yapılan başvuru neticesinde tahliye edildiği bağlamında, öldürenler CİMER’e başvuru yapınca tahliye mi oluyor?
Recep Hantaş’ı vuran kolluk görevlisinin CİMER vasıtasıyla tahliye edilmesi ile bu tür cinayetlerin meşru görüleceği kaygısını neden taşımıyor ve bu tahliyeyi gerçekleştirmekten ötürü neden sorumluluk duymuyorsunuz?
Yoksa kolluğun gerçekleştirmiş olduğu sivil ölümlerini “normal” mi görüyorsunuz?
Sertip Şen’i öldüren çavuşun da serbest bırakıldığı nazara alındığında güvenlik görevlileri işledikleri suçlardan ötürü hangi gerekçe ile korunuyorlar?
Cumhurbaşkanlığı neden yaşam hakkı ihlal edilenlerin değil de yaşam hakkını ihlal edenlerin yanında yer alıyor?
Bu tutum, mevcut iktidarın bu tür ölümleri desteklediği ve meşru gördüğü anlamına mı geliyor?
Son 17 yılda askerler tarafından açılan uyarı ateşleri sonucu ve dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu kaç yurttaş yaşamını yitirmiştir?
Son 17 yılda uyarı ateşi açarak yaşam hakkı ihlalinde bulunan kaç güvenlik görevlisi hakkında soruşturma başlatılmış, kaç dava açılmıştır?
Son 17 yılda açılan davalar neticesinde kaç güvenlik görevlisi beraat etmiş, kaçı mahkûm edilmiştir?
Güvenlik görevlilerinin açtıkları ateşler yahut ortada bırakılan mühimmat patlamaları neticesinde çok fazla can kaybına neden oldukları bilinmekle birlikte neden ceza almamaktadırlar?
Neden yaşam hakkı ihlali karşısında güvenlik görevlileri korunmaktadır?
Ceylan Önkol’un ölümünden sorumlu olanların yahut Roboski katliamının sorumlularının etkin bir şekilde yargılanmamalarının bu tür ölümleri artırdığını düşünüyor musunuz?
Bu konuda yargı mekanizmasının etkin bir şekilde işlemesi ve bu tür ölümlerin önlenmesi için bir çalışma yürütülmesi gündeminizde olacak mıdır? (SENDİKA.ORG)