CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin durumuna ilişkin rahatsız edici duyumlar ve ordudaki emir-komuta zincirini bozacak gelişmeler olduğunu öne sürdü...


Gazeteci Murat Yetkin’e konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidarın parti devleti modeline yönelik endişelerini dile getirdi. Camiye, orduya ve adliyeye siyaset karıştığını belirten Kılıçdaroğlu, “Yargıya doğrudan talimat verilir noktaya gelindi. Bunun en tipik örneği Selahattin Demirtaş’tır. Son Yüksek Askeri Şura kararlarından, emeklilik, atama ve terfilerden ve istifalardan görüyoruz ki, şimdi orduya da siyaseti sokmaya başladılar” dedi. Tayyip Erdoğan’ın AK Parti hükümetine orduyu günlük siyasetin dışında tutma çağrısı yaptı.

Atama ve terfilerde liyakat yerine parti tercihleri öne çıkıyor

Kılıçdaroğlu, YetkinReport’ta şu açıklamalarda bulundu:

Ordunun durumuna ilişkin rahatsız edici duyumlar var; hükümetin parti devleti kurma gayretinde sıranın ordunun partileştirilmesine mi geldiği endişesi var. Burada ordunun siyasi otoritenin emrinde olması gereğinden söz etmiyorum, demokrasilerde öyle olacak. Ben ordunun içine günlük sıcak siyasetin sokulmasından ve artık atama ve terfilerde de liyakat yerine parti tercihleri kullanılmasından söz ediyorum. Bu söylemlerden rahatsızlık duyuyorum

Siyasi yargının örneği Selahattin Demirtaş

Ben 15 Temmuz’dan sonra Yenikapı mitinginde şunu söylemiştim: “Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayalım. Camiye sokarsak toplumu böleriz. Adliyeye sokarsak adaleti bulamayız. Kışlaya sokarsak darbeyi önleyemeyiz.” Camiye siyaset soktular, seçim sürecinde yaşadık. Adliyeye siyaset soktular. Partili avukatları yargıç ya da savcı olarak atadılar. O kadar ki yargıya doğrudan talimat verilir noktaya gelindi. Bunun en tipik örneği Selahattin Demirtaş’tır. Son Yüksek Askeri Şura kararlarından, emeklilik, atama ve terfilerden ve istifalardan görüyoruz ki, şimdi orduya da siyaseti sokmaya başladılar.

Komutan terfilerinde AK Partili akraba iddiası

Komutan terfilerinde liyakatten çok siyasal sadakate yani AKP’den bulunan tanıdıklara, akrabalık bağlarına göre atamalar yapıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, gazeteci Yetkin’in “Örnek verebilir misiniz?” sorununa “Ordu daha fazla yıpranmasın diye isim vermiyorum ama maalesef durum iç açıcı değil; isteyen araştırıp kendisi de görebilir. Bir süre sonra orduda terfi etmek isteyen her askerin siyasetçi peşinde koşmasından endişe ediyorum. Bu durum ordudaki emir-komuta zincirini bozar. Terfisini falanca siyasinin etkisiyle alan bir subay, ya da astsubay artık komutanını dinlemez hale gelebilir. FETÖ olayında bunlar yaşandı… Yaşandı ama ders alınmıyor. Hatalar bilinerek tekrarlanıyor” sözleri ile cevap verdi.

15 Temmuz’a direnenler, Balyoz mağdurları…

Dahası, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cülerin tasfiye edildiği söylendi, ama şimdi 15 Temmuz’a direnen, Fethullahçıların Ergenekon, Balyoz ve benzeri kumpaslarla mağdur edilmiş subaylar çeşitli bahanelerle tasfiye ediliyor. Yerine parti referansı olanlar, tanıdığı, akrabası olanlar getiriliyor. Zamanında FETÖ’cü yapının yaptığını şimdi AKP yapıyor.

Bizim ordumuz Orta Doğunun, bölgesinin en güçlü ordusu. Ama maalesef orduya sıcak siyaset girerse düşmanlarımızın yapmadığını bizler yapacağız. İktidara şunu söylemek istiyorum: orduyu günlük siyasetten uzak tutun, günlük siyaseti ve parti etkisini ordudan uzak tutun. Ordumuz bölgenin en güçlü ordusu olarak partinin değil, Anayasal demokrasinin emrinde kalmaya devam etsin. Anayasal demokrasinin kalbi de şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisidir.
Daha yeni Daha eski