CHP İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında bir rapor hazırladı. Raporu hazırlayan CHP'li Antmen, "Soylu’nun siyasi bir ideolojisi yoktur, siyaseten tutarlı bir düşünce biçimi, yoktur. Siyaseten bir omurgası da yoktur. Biz bir anlamda kronolojik olarak ‘Süleyman Soylu’yu Anlama Kılavuzu' yaptık...
Son dönemde konuşmaları ve uygulamaları sıkça tartışma konusu olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında CHP bir rapor hazırladı. Raporu hazırlayan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Süleyman Soylu’nun, siyasette her devrin adamı olmayı nasıl başardığını anlatmak istediğini belirterek “Süleyman Soylu’nun siyasi bir ideolojisi yoktur, siyaseten tutarlı bir düşünce biçimi, yoktur. Siyaseten bir omurgası da yoktur. O gün işine gelen neyse onu söyler ve yapar. Biz de bunu halkımızın gözleri önüne sermek istedik. Geniş bir arşiv taraması yaptık, Soylu’nun aslında kendi deyimiyle ‘pejmürde’ olan siyasal hayatını, dönüşlerini ve sözlerini topluma anlatmak istedik. Çünkü siyaset; seçmene durmadan yalan söyleyen, dün söylediğinin tam tersini yapan, sadece kendi makamını düşünen, güç odakları değiştikçe kendisi de değişen ve devlet gücünü kendi gücü sanan atanmışlardan arınmalı. Türkiye’nin acilen buna ihtiyacı var” dedi.
SÜLEYMAN SOYLU’YU ANLAMA KILAVUZU
CHP’li Vekil Antmen, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün ne dediyse bugün tam tersini yaptığını ve söylediğini belirterek “Biz bir anlamda kronolojik olarak ‘Süleyman Soylu’yu Anlama’ Kılavuzu yaptık. Süleyman Soylu’nun dünden bugüne nasıl evrildiğini ve ne tür şekillerde geldiğini; dün, medya özgürlüğü, demokrasi, ekonomik sorunlar, Kürt Meselesi, ifade ve inanç özgürlüğü, FETÖ hakkında düşüncelerini, AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki sözleri başta olmak üzere bugün makam ve rant için bunların nasıl tam tersini nasıl yaptığını ve söylediğini ortaya serdik” dedi.
SÜLEYMAN SOYLU RAPORUNUN TAMAMI ŞU ŞEKİLDE;
17 Şubat 2008 Süleyman Soylu: “Türkiye bir bombanın üzerinde oturuyor ve bombanın pimi de ne yaptığını bilmeyen hükümet partisinin elinde. Bu bomba patlayacaktır ve millet zarar görecektir. AKP şımardıkça şımarmıştır. Türkiye’yi gerdikçe germektedir”
20 Mart 2008 Süleyman Soylu: “Hükümet sorumluluklarını yerine getirmedi. Ülkenin hali çok kötü. Eğitimde de bunu görüyoruz. OKS ve diğer sınavlarda Türkiye’de binlerce öğrenci tosladı. Batı’da bile halen 70-80 kişilik sınıflar var Doğu ne yapsın? Eğitimde fırsat eşitliği yok. Türkiye’yi geziyorum herkes perişan”
9 Nisan 2008 Süleyman Soylu: (Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili) “Gündüz imam gece ise papazı oynuyor. Demokrasi inancı samimi değil. Sıkışınca Menderes ve Bayar’a sarılıyor. Çıkarı için AB’yi de demokrasiyi de kullanıyor. Fakiri fukarayı da kullana kullana geliyor. Ama bu millet kimin gündüz imam, gece papaz olduğunu anlayacak derecededir”
17 Nisan 2008 Süleyman Soylu: “Bugün belediyeleri kapatan bu parti, kapatılmakla karşı karşıyadır. Biz yüzde 47 oy aldık diyerek kimseye zulmedemezsiniz. Kimse size zulüm yapma yetkisi vermiyor. Belediyelerin kapatılmasından yana değil geliştirilmesinden yanayız. Dünya demokratikleşirken hem de yerelleşirken bu hükümet maalesef her şeyi merkeze bağlamaya çalışıyor.
27 Haziran 2008 Süleyman Soylu: “AKP üzerinden millete dayak atılıyor. Neymiş kuvvetler ayrılığını ayakta tutuyorlarmış. Gel onu benim külahıma anlat”
29 Haziran 2008 Süleyman Soylu: “Biz bugün siyasi partilerin lideri ve kadroları olarak Türkiye’yi AKP’den kurtaracağız diye uğraşıyoruz. Ben niye uğraşayım 1980 ihtilalini hangi generaller yapmışsa eğer biraz yürekleri yetiyorsa gelsinler kurtarsınlar”
1 Temmuz 2008 Süleyman Soylu: “Parti kapatmaya kesinlikle karşıyız”
8 Temmuz 2008 Süleyman Soylu: “Üniversiteler bir tarafa, sivil toplum örgütleri bir tarafa, yargı bir tarafa savruldu. AKP insanların birbirine şüpheyle baktığı bir tabloyu ülkenin önüne koydu. Hükümet demokrasiyi duvara toslattı.
14 Temmuz 2008 Süleyman Soylu: “Bir tarafta Türkiye’yi topyekun bir yangın yerine çeviren ama bunu bahanelerle birlikte sıralayan bir hükümet, bir tarafta ise kendi başının çaresine bakmaya çalışan millet”
24 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “İktidar milli değerleri siyasi malzeme yapıyor. Türkiye’yi bu iktidardan kurtarmak boynumuzun borcudur. İktidar Türkiye’yi dış politikada sessiz ve sinema izleyen bir ülke konumuna getirdi”
25 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “AKP emlak ofisi gibi oldu. Ancak anlaşılıyor ki milletimiz geçim sıkıntısı çekerken, Türkiye’nin büyük kesimleri bugün önemli ölçüde zorluk içindeyken AKP’li arkadaşlarımızın bir bölümü kendilerine ek iş bulma şansına sahip olabilmişlerdir. (Şaban Dişli’ye söylüyor) Dünyanın neresinde olursa olsun böyle bir skandal hükümeti düşürmeye yeter bir skandaldır”
25 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “Tayyip Erdoğan iki de bir ‘Merkez Sağ partisiyiz’ deyip sağ yanına Menderes’in, sol yanına Turgut Özal’ın, ortalarına da kendisinin fotoğrafını koyarak demokrat olduğunu söylüyor. ‘babasının ceketini giyen çocuk gibi’ demokrat olmak sana bol gelir”
26 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “Tek başına iktidarların en kötüsü olan AKP hükümetinden Türkiye’yi kurtarmak için uğraşıyoruz”
27 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “AKP’ye zıkkımın dibini göstereceğiz. Buradan sesleniyorum. AKP’yi yolsuzluğu, başarısızlığı, beceriksizliği ve samimiyetsizliğiyle baş başa bırakın. Millet iradesini nasıl duvara toslattıklarını anlatayım. Yazıklar olsun size bir koltuk uğruna oynadığınız siyaset oyununa”
11 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “Basın ve ifade özgürlüğü herkese lazım”
15 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “Türkiye rantiyecilerin ülkesi haline geldi. Türkiye yoksullukla karşı karşıya”
20 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “Tayyip Erdoğan, bazı medya organlarını boykot çağrısıyla Türkiye’de demokrasi, fikir, ifade ve basın özgürlüğünü yok etmeye yönelik niyetini açıkça ortaya koymuştur. AKP medyayı tek sesli, kontrollü, yandaş ve iliştirilmiş medya haline getirmeye çalışıyor. Erdoğan, bazı medya organlarını boykot çağrısıyla Türkiye’de demokrasi, fikir, ifade ve basın özgürlüğünü yok etmeye yönelik niyetini açıkça ortaya koymuştur. Basın ve ifade özgürlüğü herkese lazımdır. Şantaj ve tehdit havasıyla medyayı da susturmak Türk demokrasisine yapılmış en büyük saldırıdır”
23 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “İktidar ülkeyi yolsuzluğun ve yoksulluğun kucağına oturttu. Recep Tayyip Erdoğan demokrasi celladı”
24 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “AKP döneminde imalat sanayi, yerli üretim durdu. Tarım, son 40 yılın en yüksek daralma sürecini yaşadı”
13 Ekim 2008 Süleyman Soylu: “Başbakan tuz ruhu gibi girdiği her yeri eritti”
30 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “AKP yolsuzlukları aklama partisidir. Her gün yeni açılan yolsuzluk davasıyla AKP, Türkiye’de yolsuzlukları aklama partisine döndü. Hükümet bir taraftan yolsuzluğun bir taraftan yoksulluğun bir taraftan yasakların getirmiş olduğu bir politika ile Türkiye’yi karşı karşıya bırakıyor”
3 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik bu milletin kaderi haline getirildi. Türkiye’nin birliği, beraberliği, bölünmez bütünlüğü konusunda ülkenin her köşesinde endişeler var. Hükümet Türkiye’nin ayarını bozmuştur”
5 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Türkiye 6 yıldır yalancı baharla karşı karşıya”
9 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Herkese meydan okuyan Başbakan, Talabani ve Barzani’ye ‘Bu teröristler, silahlarla sınırdan nasıl giriyor’ diye sormuyor mu? Cumhurbaşkanı ABD’de Talabani ile kol kola girecek sonra ‘bu terör bitecek’ diye avutmaya kalkacak”
11 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Parti evvela kendi sistemini çok iyi kurmalıdır. Eğer kendi iç sistemini tek adam anlayışı etrafında kurarsa milletin vazgeçebileceği bir iktidar bulmacasına döner. Bu iktidarcılık oyununa ve hevesine döner. Ve partinin millete verdiği sözler yerine gelmez. (Süleyman Soylu, gazetecinin ‘cemaatin irtica tehdidi kapsamında değerlendirilmesi konusunda’ şu yanıtı veriyor) Cemaatler sivil toplumun temelidir. Bütün cemaatler sivil toplum yapısı olarak algılanmalıdır. Siz de Cumhuriyetin akıncılarısınız. Mesela Hakan Şükür gibi futbolcusundan, Türkiye’nin en iyi bilim adamına kadar, Türkiye’nin eski cumhurbaşkanından eski başbakanına kadar itibarlı herkesi toplumsal maraza çıkarılmaya çalışılan her yerde değerlendirilmelidir”
12 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “600 yıldır egemen olduğumuz, kardeşçe yaşadığımız bir coğrafyada, Irak’ta bir milyon insan öldü. Bir milyon insan göçe tabi tutuldu. Bir milyon insan da kayıp. Utansın Türk siyaseti”
16 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Öyle sloganlarla, sıkıştığında değerler üzerinden siyaset yaparak Türkiye’nin önü açılmaz. 22 Temmuz seçimlerindeki müthiş sloganları ‘durmak yok yola devam’dı öyle mi? Durmak yok, işsizliğe, yoksulluğa, hırsızlığa devam. Fabrikaların yurt dışına taşınmasına devam. Hastanelerde bebeklerin babalarına cesetlerini karton kutuyla teslim edilmesine devam”
20 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “3-4 ay önce Türkiye, Irak Hükümetini, Irak devlet başkanını muhatap alıyordu. Barzani’yi muhatap almak için Aktütün’de 17 evladımızın şehit olması, 6 polisimizin şehit olması mı beklendi? Korkak bir Türkiye Cumhuriyeti ile mi karşı karşıyayız? Terörle mücadelede kararlılık ortaya koyamayan bir Türkiye ile mi karşı karşıyayız? Sayın başbakan çiftçiye, esnafa, millete gelince Kasımpaşalı oluyor da Barzani’ye gelince iç güveysinden beter oluyor, sesi kısılıyor”
26 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “4 yıldır Türkiye’de büyüme sürekli küçülmektedir. Cari açık sürekli artmaktadır. Hükümetin başka bir derdi var. O bebek katili Apo’ya arkadaş gönderecekmiş İmralı’ya. Ne derdin var senin sayın Başbakan. Barzani’yi düşünürsün, Apo’yu düşünürsün, yolsuzluk yapan arkadaşlarını düşünürsün, bir de bu milleti düşünsen, çiftçiyi, işçiyi, memuru, emekliyi sanayiciyi, bir de bu ülkenin genç insanlarını düşünsen.”
10 Aralık 2008 Süleyman Soylu: “Adalet halen geciken bir kurum. Türkiye’de insanların farklılıkları üzerinden siyaset yapılıyor. İnsanlar geleceğe güvenle bakamıyor”
21 Aralık 2008 Süleyman Soylu: “İnsanların ümidini körelten, 6 ay sonrasını bile bizi görmekten men eden AKP iktidarına ve başbakana ders verilecek ve pabucu dama atılacaktır”
5 Ocak 2009 Süleyman Soylu: (AKP’li Belediyelerle ilgili şunları söylüyor) “Bu belediyeler kendi rant ve imar kapılarına baktılar. Ülke bir vurgun hükümeti tarafından yönetiliyor. Bir saadet zincirine teslim edildi. Silivri’de bir genel başkan yardımcısı 1 milyon dolara imar değişikliği yaptırdı. AKP belediyeleri ihale belediyeciliği yapıyor. Türkiye’de gelmiş geçmiş en büyük yolsuzlukların altına imza atıyorlar”
8 Ocak 2009 Süleyman Soylu: “AKP, Türkiye’yi uyutma ve uyuşturma projesidir”
26 Ocak 2009 Süleyman Soylu: “Vatandaşın cebinde oydan başka bir şey kalmadı. Her üç gençten, çalışma çağındaki her dört kişiden birisi işsiz”
10 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Halk ‘işsizlik bitsin’ Türkiye komşuları ile barışık bir ülke olsun, huzur ve refah olsun diye AKP’ye oy verdi. Ama her defasında hayal kırıklığına uğradı.”
16 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Üniversite bitirmiş her iki kişiden birisi işsiz. Türkiye’de güçlüler, güçsüzleri eziyor”
17 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “1980 anayasasının baskıcı gücünden milleti bugüne kadar kurtarmıyorsun, sonra da29 Mart’tan sonra yapacağız diyoruz. Bu iddiaya kargalar bile güler”
18 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “İhaleleri teslim edeceğimiz belediye başkanı aramıyoruz. Biz, kenti teslim edeceğimiz dürüst, düzgün belediye başkanı arıyoruz.”
24 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Ben 6 ayda bu Tayyip Erdoğan’ın hakkından gelmiyor muyum, paçasını aşağı almıyor muyum, onu kırmızı kartla oyun dışı bırakmıyor muyum görün bakalım”
24 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Bütün Türkiye duysun ki herkes bilsin ki bugün ülkemin kanını emenlerden hesap sormazsam namerdim”
6 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Bu iktidarı 6 ayda hurdaya çıkaracağım”
9 Mart 2009 Süleyman Soylu: “AKP’nin ekonomi politikası nedeniyle memur ve işçi borç batağında. İşçinin yüzde sekseni, memurun yüzde seksen biri borçlu. Çiftçi mazot gübre parası bulamıyor. Borçları nedeniyle tarlalarını ipotek ediyor”
10 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye ithalat ülkesi oldu, Türkiye bir faiz ülkesi oldu. Çocuklarımızı yarış atına çevirdiler. Bir imtihan kalktı üç imtihan koyuldu”
11 Mart 2009 Süleyman Soylu: (Tayyip Erdoğan kendisini Adnan Menderes’e benzetince şu yanıtı verdi) “Menderes’in adını anmak kim, sen kim?”
15 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye 7 yıldır mutsuz ve ümitsiz. Geçtiğimiz seçimlerde halk, AKP’ye bir avans verdi. Ama kullanamadı. Hiçbir beklentiyi yerine getiremedi. Millet sıkıntıda. Herkes endişe içerisinde”
16 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Esnaf siftah yapamıyor. Emekliler ayın sonunu nasıl getiririm diye düşünüyor. Bu ülkenin temel problemi yönetilememek. Söz verildiğinde sözü yerine getirmemek. ‘yoksulluğu, yolsuzluğu bitireceğim’ deyip yolsuzluk yapan, emekliyi yoksulluğa mahkum eden bir anlayış. Hükümet Türkiye’yi yarınlara taşımayı becerememiş, yarınlara yönelik umutları yıkmıştır.”
17 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Yüzde 13.6 işsizlik rakamı Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizliğidir. 2007 Aralık ayına göre 800 bin üzerinde bir artış yaşanmıştır. Borçlar konusunda da Türkiye bu hükümetle beraber tarihi bir rekor kırmıştır”
18 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Millet AKP’ye zıkkımı gösterecek”
21 Mart 2009 Süleyman Soylu: “YSK’nın tavrı halkı tanımazlıktan kaynaklanmıyorsa hükümetle danışıklı dövüş içerisinde olduklarını zannediyorum. Bu tavır Türkiye’nin halen ceberut bir devlet olduğunu gösteriyor”
22 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Ankara’da yozlaşan siyaseti yeniden eski günlerine döndürmek için mücadele ediyorum. Çadır tiyatrosu kurulmuş. Vatandaş inim inim inliyor. Siz iktidara sarı kart gösterin hükümete kırmızı kartı göstermek bana düşsün”
22 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Çiftçiler dünyanın en pahalı mazotunu ve gübresini kullanıyor. AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’nin 7 yılı heba oldu. Türkiye’de insanlar kredi kartı borçları yüzünden intihar ediyor”
22 Mart 2009 Süleyman Soylu: “İşsizlikten, hacizden sıkıldık. Türkiye’de siyaseti istismar edenlerden siyaseti çekip almak için, siyaseti ahlaklı bir zemine almak için yollardayım”
1 Nisan 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye’yi barışa bunlar taşıyamaz”
17 Mayıs 2009 Süleyman Soylu: “Kıratla doğdum, kıratla büyüdüm, kıratla öleceğim”
20 Haziran 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye’nin cumhuriyet döneminde üç öteki vardır. Köylüler, dindarlar ve Kürtler, Alevi ve azınlıklar. Son 60 yılda ilk iki meselede öyle veya böyle önemli adımlar atıldı. Şimdi de Kürt, Alevi ve azınlıklar meselesinde. Türkiye bu sorunlarını çözmek zorunda. Ancak o zaman cumhuriyet demokrasiyle buluşmuş olur.”
27 Temmuz 2009 Süleyman Soylu: “Başbakan Erdoğan sorumluluklarının gereğini yapmıyor. İktidar işsizlik, sağlık ve ekonomi alanlarında başarısız oldu”
2011 Süleyman Soylu: “Bir taraftan Sayın Bahçeli, Fethullah Gülen hakkında diğer taraftan İsa Gök yine Fethullah Gülen ve onunla birlikte hizmette bulunan insanlar hakkında ipe sapa gelmez, bir merkezden yönetildiği apaçık olan açıklamalarda bulunuyorlar. Bunu tesadüf olduğunu bana kimse söylemesin. Türkiye’de 4 yıldan beri hiç kimsenin cesaret edemediği, daha önce cesaret edilip bunu canıyla ödeyen insanlardan sonra bu iş için adım atan bir kişi çıktı ve arkadaşlarıyla beraber çıktı, evet siyasi irade de bunun arkasında oldu, bunun da hakkını teslim etmek lazım ama Türkiye’de olmayan olması hiç birimiz tarafından hayal edilmeyen hepimizin siyasi ve ülkenin geleceğiyle ilgili beynimizi formatlayabileceğimiz, bizi yeni bir alana doğru çekti. Bu ülkenin de haksızlık yapan insanlarının haksızlığının yanına kar kalmayacağını, bir tek adam bir işportacının oğlu, ortaya koydu. Bu ağırlarına gitmiş olabilir. Ankara’da müsteşar yardımcılığı yaparken Ankara’da orada bürokraside bulunurken elbette her hükümete kuyruk sallarken bu adamın aldığı riski, Zekeriya özün aldığı riski veya onu arkadaşlarının aldığı riski bunlar almadılar”
Son dönemde konuşmaları ve uygulamaları sıkça tartışma konusu olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında CHP bir rapor hazırladı. Raporu hazırlayan CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Süleyman Soylu’nun, siyasette her devrin adamı olmayı nasıl başardığını anlatmak istediğini belirterek “Süleyman Soylu’nun siyasi bir ideolojisi yoktur, siyaseten tutarlı bir düşünce biçimi, yoktur. Siyaseten bir omurgası da yoktur. O gün işine gelen neyse onu söyler ve yapar. Biz de bunu halkımızın gözleri önüne sermek istedik. Geniş bir arşiv taraması yaptık, Soylu’nun aslında kendi deyimiyle ‘pejmürde’ olan siyasal hayatını, dönüşlerini ve sözlerini topluma anlatmak istedik. Çünkü siyaset; seçmene durmadan yalan söyleyen, dün söylediğinin tam tersini yapan, sadece kendi makamını düşünen, güç odakları değiştikçe kendisi de değişen ve devlet gücünü kendi gücü sanan atanmışlardan arınmalı. Türkiye’nin acilen buna ihtiyacı var” dedi.
SÜLEYMAN SOYLU’YU ANLAMA KILAVUZU
CHP’li Vekil Antmen, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dün ne dediyse bugün tam tersini yaptığını ve söylediğini belirterek “Biz bir anlamda kronolojik olarak ‘Süleyman Soylu’yu Anlama’ Kılavuzu yaptık. Süleyman Soylu’nun dünden bugüne nasıl evrildiğini ve ne tür şekillerde geldiğini; dün, medya özgürlüğü, demokrasi, ekonomik sorunlar, Kürt Meselesi, ifade ve inanç özgürlüğü, FETÖ hakkında düşüncelerini, AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki sözleri başta olmak üzere bugün makam ve rant için bunların nasıl tam tersini nasıl yaptığını ve söylediğini ortaya serdik” dedi.
SÜLEYMAN SOYLU RAPORUNUN TAMAMI ŞU ŞEKİLDE;
17 Şubat 2008 Süleyman Soylu: “Türkiye bir bombanın üzerinde oturuyor ve bombanın pimi de ne yaptığını bilmeyen hükümet partisinin elinde. Bu bomba patlayacaktır ve millet zarar görecektir. AKP şımardıkça şımarmıştır. Türkiye’yi gerdikçe germektedir”
20 Mart 2008 Süleyman Soylu: “Hükümet sorumluluklarını yerine getirmedi. Ülkenin hali çok kötü. Eğitimde de bunu görüyoruz. OKS ve diğer sınavlarda Türkiye’de binlerce öğrenci tosladı. Batı’da bile halen 70-80 kişilik sınıflar var Doğu ne yapsın? Eğitimde fırsat eşitliği yok. Türkiye’yi geziyorum herkes perişan”
9 Nisan 2008 Süleyman Soylu: (Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili) “Gündüz imam gece ise papazı oynuyor. Demokrasi inancı samimi değil. Sıkışınca Menderes ve Bayar’a sarılıyor. Çıkarı için AB’yi de demokrasiyi de kullanıyor. Fakiri fukarayı da kullana kullana geliyor. Ama bu millet kimin gündüz imam, gece papaz olduğunu anlayacak derecededir”
17 Nisan 2008 Süleyman Soylu: “Bugün belediyeleri kapatan bu parti, kapatılmakla karşı karşıyadır. Biz yüzde 47 oy aldık diyerek kimseye zulmedemezsiniz. Kimse size zulüm yapma yetkisi vermiyor. Belediyelerin kapatılmasından yana değil geliştirilmesinden yanayız. Dünya demokratikleşirken hem de yerelleşirken bu hükümet maalesef her şeyi merkeze bağlamaya çalışıyor.
27 Haziran 2008 Süleyman Soylu: “AKP üzerinden millete dayak atılıyor. Neymiş kuvvetler ayrılığını ayakta tutuyorlarmış. Gel onu benim külahıma anlat”
29 Haziran 2008 Süleyman Soylu: “Biz bugün siyasi partilerin lideri ve kadroları olarak Türkiye’yi AKP’den kurtaracağız diye uğraşıyoruz. Ben niye uğraşayım 1980 ihtilalini hangi generaller yapmışsa eğer biraz yürekleri yetiyorsa gelsinler kurtarsınlar”
1 Temmuz 2008 Süleyman Soylu: “Parti kapatmaya kesinlikle karşıyız”
8 Temmuz 2008 Süleyman Soylu: “Üniversiteler bir tarafa, sivil toplum örgütleri bir tarafa, yargı bir tarafa savruldu. AKP insanların birbirine şüpheyle baktığı bir tabloyu ülkenin önüne koydu. Hükümet demokrasiyi duvara toslattı.
14 Temmuz 2008 Süleyman Soylu: “Bir tarafta Türkiye’yi topyekun bir yangın yerine çeviren ama bunu bahanelerle birlikte sıralayan bir hükümet, bir tarafta ise kendi başının çaresine bakmaya çalışan millet”
24 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “İktidar milli değerleri siyasi malzeme yapıyor. Türkiye’yi bu iktidardan kurtarmak boynumuzun borcudur. İktidar Türkiye’yi dış politikada sessiz ve sinema izleyen bir ülke konumuna getirdi”
25 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “AKP emlak ofisi gibi oldu. Ancak anlaşılıyor ki milletimiz geçim sıkıntısı çekerken, Türkiye’nin büyük kesimleri bugün önemli ölçüde zorluk içindeyken AKP’li arkadaşlarımızın bir bölümü kendilerine ek iş bulma şansına sahip olabilmişlerdir. (Şaban Dişli’ye söylüyor) Dünyanın neresinde olursa olsun böyle bir skandal hükümeti düşürmeye yeter bir skandaldır”
25 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “Tayyip Erdoğan iki de bir ‘Merkez Sağ partisiyiz’ deyip sağ yanına Menderes’in, sol yanına Turgut Özal’ın, ortalarına da kendisinin fotoğrafını koyarak demokrat olduğunu söylüyor. ‘babasının ceketini giyen çocuk gibi’ demokrat olmak sana bol gelir”
26 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “Tek başına iktidarların en kötüsü olan AKP hükümetinden Türkiye’yi kurtarmak için uğraşıyoruz”
27 Ağustos 2008 Süleyman Soylu: “AKP’ye zıkkımın dibini göstereceğiz. Buradan sesleniyorum. AKP’yi yolsuzluğu, başarısızlığı, beceriksizliği ve samimiyetsizliğiyle baş başa bırakın. Millet iradesini nasıl duvara toslattıklarını anlatayım. Yazıklar olsun size bir koltuk uğruna oynadığınız siyaset oyununa”
11 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “Basın ve ifade özgürlüğü herkese lazım”
15 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “Türkiye rantiyecilerin ülkesi haline geldi. Türkiye yoksullukla karşı karşıya”
20 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “Tayyip Erdoğan, bazı medya organlarını boykot çağrısıyla Türkiye’de demokrasi, fikir, ifade ve basın özgürlüğünü yok etmeye yönelik niyetini açıkça ortaya koymuştur. AKP medyayı tek sesli, kontrollü, yandaş ve iliştirilmiş medya haline getirmeye çalışıyor. Erdoğan, bazı medya organlarını boykot çağrısıyla Türkiye’de demokrasi, fikir, ifade ve basın özgürlüğünü yok etmeye yönelik niyetini açıkça ortaya koymuştur. Basın ve ifade özgürlüğü herkese lazımdır. Şantaj ve tehdit havasıyla medyayı da susturmak Türk demokrasisine yapılmış en büyük saldırıdır”
23 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “İktidar ülkeyi yolsuzluğun ve yoksulluğun kucağına oturttu. Recep Tayyip Erdoğan demokrasi celladı”
24 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “AKP döneminde imalat sanayi, yerli üretim durdu. Tarım, son 40 yılın en yüksek daralma sürecini yaşadı”
13 Ekim 2008 Süleyman Soylu: “Başbakan tuz ruhu gibi girdiği her yeri eritti”
30 Eylül 2008 Süleyman Soylu: “AKP yolsuzlukları aklama partisidir. Her gün yeni açılan yolsuzluk davasıyla AKP, Türkiye’de yolsuzlukları aklama partisine döndü. Hükümet bir taraftan yolsuzluğun bir taraftan yoksulluğun bir taraftan yasakların getirmiş olduğu bir politika ile Türkiye’yi karşı karşıya bırakıyor”
3 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik bu milletin kaderi haline getirildi. Türkiye’nin birliği, beraberliği, bölünmez bütünlüğü konusunda ülkenin her köşesinde endişeler var. Hükümet Türkiye’nin ayarını bozmuştur”
5 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Türkiye 6 yıldır yalancı baharla karşı karşıya”
9 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Herkese meydan okuyan Başbakan, Talabani ve Barzani’ye ‘Bu teröristler, silahlarla sınırdan nasıl giriyor’ diye sormuyor mu? Cumhurbaşkanı ABD’de Talabani ile kol kola girecek sonra ‘bu terör bitecek’ diye avutmaya kalkacak”
11 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Parti evvela kendi sistemini çok iyi kurmalıdır. Eğer kendi iç sistemini tek adam anlayışı etrafında kurarsa milletin vazgeçebileceği bir iktidar bulmacasına döner. Bu iktidarcılık oyununa ve hevesine döner. Ve partinin millete verdiği sözler yerine gelmez. (Süleyman Soylu, gazetecinin ‘cemaatin irtica tehdidi kapsamında değerlendirilmesi konusunda’ şu yanıtı veriyor) Cemaatler sivil toplumun temelidir. Bütün cemaatler sivil toplum yapısı olarak algılanmalıdır. Siz de Cumhuriyetin akıncılarısınız. Mesela Hakan Şükür gibi futbolcusundan, Türkiye’nin en iyi bilim adamına kadar, Türkiye’nin eski cumhurbaşkanından eski başbakanına kadar itibarlı herkesi toplumsal maraza çıkarılmaya çalışılan her yerde değerlendirilmelidir”
12 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “600 yıldır egemen olduğumuz, kardeşçe yaşadığımız bir coğrafyada, Irak’ta bir milyon insan öldü. Bir milyon insan göçe tabi tutuldu. Bir milyon insan da kayıp. Utansın Türk siyaseti”
16 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “Öyle sloganlarla, sıkıştığında değerler üzerinden siyaset yaparak Türkiye’nin önü açılmaz. 22 Temmuz seçimlerindeki müthiş sloganları ‘durmak yok yola devam’dı öyle mi? Durmak yok, işsizliğe, yoksulluğa, hırsızlığa devam. Fabrikaların yurt dışına taşınmasına devam. Hastanelerde bebeklerin babalarına cesetlerini karton kutuyla teslim edilmesine devam”
20 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “3-4 ay önce Türkiye, Irak Hükümetini, Irak devlet başkanını muhatap alıyordu. Barzani’yi muhatap almak için Aktütün’de 17 evladımızın şehit olması, 6 polisimizin şehit olması mı beklendi? Korkak bir Türkiye Cumhuriyeti ile mi karşı karşıyayız? Terörle mücadelede kararlılık ortaya koyamayan bir Türkiye ile mi karşı karşıyayız? Sayın başbakan çiftçiye, esnafa, millete gelince Kasımpaşalı oluyor da Barzani’ye gelince iç güveysinden beter oluyor, sesi kısılıyor”
26 Kasım 2008 Süleyman Soylu: “4 yıldır Türkiye’de büyüme sürekli küçülmektedir. Cari açık sürekli artmaktadır. Hükümetin başka bir derdi var. O bebek katili Apo’ya arkadaş gönderecekmiş İmralı’ya. Ne derdin var senin sayın Başbakan. Barzani’yi düşünürsün, Apo’yu düşünürsün, yolsuzluk yapan arkadaşlarını düşünürsün, bir de bu milleti düşünsen, çiftçiyi, işçiyi, memuru, emekliyi sanayiciyi, bir de bu ülkenin genç insanlarını düşünsen.”
10 Aralık 2008 Süleyman Soylu: “Adalet halen geciken bir kurum. Türkiye’de insanların farklılıkları üzerinden siyaset yapılıyor. İnsanlar geleceğe güvenle bakamıyor”
21 Aralık 2008 Süleyman Soylu: “İnsanların ümidini körelten, 6 ay sonrasını bile bizi görmekten men eden AKP iktidarına ve başbakana ders verilecek ve pabucu dama atılacaktır”
5 Ocak 2009 Süleyman Soylu: (AKP’li Belediyelerle ilgili şunları söylüyor) “Bu belediyeler kendi rant ve imar kapılarına baktılar. Ülke bir vurgun hükümeti tarafından yönetiliyor. Bir saadet zincirine teslim edildi. Silivri’de bir genel başkan yardımcısı 1 milyon dolara imar değişikliği yaptırdı. AKP belediyeleri ihale belediyeciliği yapıyor. Türkiye’de gelmiş geçmiş en büyük yolsuzlukların altına imza atıyorlar”
8 Ocak 2009 Süleyman Soylu: “AKP, Türkiye’yi uyutma ve uyuşturma projesidir”
26 Ocak 2009 Süleyman Soylu: “Vatandaşın cebinde oydan başka bir şey kalmadı. Her üç gençten, çalışma çağındaki her dört kişiden birisi işsiz”
10 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Halk ‘işsizlik bitsin’ Türkiye komşuları ile barışık bir ülke olsun, huzur ve refah olsun diye AKP’ye oy verdi. Ama her defasında hayal kırıklığına uğradı.”
16 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Üniversite bitirmiş her iki kişiden birisi işsiz. Türkiye’de güçlüler, güçsüzleri eziyor”
17 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “1980 anayasasının baskıcı gücünden milleti bugüne kadar kurtarmıyorsun, sonra da29 Mart’tan sonra yapacağız diyoruz. Bu iddiaya kargalar bile güler”
18 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “İhaleleri teslim edeceğimiz belediye başkanı aramıyoruz. Biz, kenti teslim edeceğimiz dürüst, düzgün belediye başkanı arıyoruz.”
24 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Ben 6 ayda bu Tayyip Erdoğan’ın hakkından gelmiyor muyum, paçasını aşağı almıyor muyum, onu kırmızı kartla oyun dışı bırakmıyor muyum görün bakalım”
24 Şubat 2009 Süleyman Soylu: “Bütün Türkiye duysun ki herkes bilsin ki bugün ülkemin kanını emenlerden hesap sormazsam namerdim”
6 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Bu iktidarı 6 ayda hurdaya çıkaracağım”
9 Mart 2009 Süleyman Soylu: “AKP’nin ekonomi politikası nedeniyle memur ve işçi borç batağında. İşçinin yüzde sekseni, memurun yüzde seksen biri borçlu. Çiftçi mazot gübre parası bulamıyor. Borçları nedeniyle tarlalarını ipotek ediyor”
10 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye ithalat ülkesi oldu, Türkiye bir faiz ülkesi oldu. Çocuklarımızı yarış atına çevirdiler. Bir imtihan kalktı üç imtihan koyuldu”
11 Mart 2009 Süleyman Soylu: (Tayyip Erdoğan kendisini Adnan Menderes’e benzetince şu yanıtı verdi) “Menderes’in adını anmak kim, sen kim?”
15 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye 7 yıldır mutsuz ve ümitsiz. Geçtiğimiz seçimlerde halk, AKP’ye bir avans verdi. Ama kullanamadı. Hiçbir beklentiyi yerine getiremedi. Millet sıkıntıda. Herkes endişe içerisinde”
16 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Esnaf siftah yapamıyor. Emekliler ayın sonunu nasıl getiririm diye düşünüyor. Bu ülkenin temel problemi yönetilememek. Söz verildiğinde sözü yerine getirmemek. ‘yoksulluğu, yolsuzluğu bitireceğim’ deyip yolsuzluk yapan, emekliyi yoksulluğa mahkum eden bir anlayış. Hükümet Türkiye’yi yarınlara taşımayı becerememiş, yarınlara yönelik umutları yıkmıştır.”
17 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Yüzde 13.6 işsizlik rakamı Cumhuriyet tarihinin en büyük işsizliğidir. 2007 Aralık ayına göre 800 bin üzerinde bir artış yaşanmıştır. Borçlar konusunda da Türkiye bu hükümetle beraber tarihi bir rekor kırmıştır”
18 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Millet AKP’ye zıkkımı gösterecek”
21 Mart 2009 Süleyman Soylu: “YSK’nın tavrı halkı tanımazlıktan kaynaklanmıyorsa hükümetle danışıklı dövüş içerisinde olduklarını zannediyorum. Bu tavır Türkiye’nin halen ceberut bir devlet olduğunu gösteriyor”
22 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Ankara’da yozlaşan siyaseti yeniden eski günlerine döndürmek için mücadele ediyorum. Çadır tiyatrosu kurulmuş. Vatandaş inim inim inliyor. Siz iktidara sarı kart gösterin hükümete kırmızı kartı göstermek bana düşsün”
22 Mart 2009 Süleyman Soylu: “Çiftçiler dünyanın en pahalı mazotunu ve gübresini kullanıyor. AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’nin 7 yılı heba oldu. Türkiye’de insanlar kredi kartı borçları yüzünden intihar ediyor”
22 Mart 2009 Süleyman Soylu: “İşsizlikten, hacizden sıkıldık. Türkiye’de siyaseti istismar edenlerden siyaseti çekip almak için, siyaseti ahlaklı bir zemine almak için yollardayım”
1 Nisan 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye’yi barışa bunlar taşıyamaz”
17 Mayıs 2009 Süleyman Soylu: “Kıratla doğdum, kıratla büyüdüm, kıratla öleceğim”
20 Haziran 2009 Süleyman Soylu: “Türkiye’nin cumhuriyet döneminde üç öteki vardır. Köylüler, dindarlar ve Kürtler, Alevi ve azınlıklar. Son 60 yılda ilk iki meselede öyle veya böyle önemli adımlar atıldı. Şimdi de Kürt, Alevi ve azınlıklar meselesinde. Türkiye bu sorunlarını çözmek zorunda. Ancak o zaman cumhuriyet demokrasiyle buluşmuş olur.”
27 Temmuz 2009 Süleyman Soylu: “Başbakan Erdoğan sorumluluklarının gereğini yapmıyor. İktidar işsizlik, sağlık ve ekonomi alanlarında başarısız oldu”
2011 Süleyman Soylu: “Bir taraftan Sayın Bahçeli, Fethullah Gülen hakkında diğer taraftan İsa Gök yine Fethullah Gülen ve onunla birlikte hizmette bulunan insanlar hakkında ipe sapa gelmez, bir merkezden yönetildiği apaçık olan açıklamalarda bulunuyorlar. Bunu tesadüf olduğunu bana kimse söylemesin. Türkiye’de 4 yıldan beri hiç kimsenin cesaret edemediği, daha önce cesaret edilip bunu canıyla ödeyen insanlardan sonra bu iş için adım atan bir kişi çıktı ve arkadaşlarıyla beraber çıktı, evet siyasi irade de bunun arkasında oldu, bunun da hakkını teslim etmek lazım ama Türkiye’de olmayan olması hiç birimiz tarafından hayal edilmeyen hepimizin siyasi ve ülkenin geleceğiyle ilgili beynimizi formatlayabileceğimiz, bizi yeni bir alana doğru çekti. Bu ülkenin de haksızlık yapan insanlarının haksızlığının yanına kar kalmayacağını, bir tek adam bir işportacının oğlu, ortaya koydu. Bu ağırlarına gitmiş olabilir. Ankara’da müsteşar yardımcılığı yaparken Ankara’da orada bürokraside bulunurken elbette her hükümete kuyruk sallarken bu adamın aldığı riski, Zekeriya özün aldığı riski veya onu arkadaşlarının aldığı riski bunlar almadılar”