Gazetecilerin gözaltına alınmasına DGF, MKGP ve TGS Diyarbakır temsilciliği tepki gösterdi. Kurum temsilcileri gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ettiler.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilciliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında, Mezopotamya Ajansı Diyarbakır, Van ve Urfa'daki muhabirleri ve İstanbul'daki yazı işleri müdürü gözaltına alınmasına dair Sanat Sokağında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya kentteki sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve gazeteciler katıldı.
Yapılan açıklamada gazetecilerin hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmasına tepki gösterilerek serbest bırakılmaları çağrısında bulundu.
METİNA: KİMSE HAKİKATİN KALEMİNİ KIRAMAZ
Açıklamanın Kürtçesini okuyan Mezopotamya Kadın Platformu (MGKP) sözcüsü Roza Metina, sansür yasasının Meclis'ten geçmesinin ardından iktidarın ilk Kürt basınını hedef aldığını belirterek, "Sansür yasasının geçmesinin ardından Kürt gazetecilere saldırılar başladı. İşkence ve uzun namlulu silahlarla gözaltına aldılar. Kürt gazetecilere yönelik bu operasyon ile gazetecilere gözdağı verilmek isteniyor. Gerçekler örtbas edilmeye çalışılıyor. Bugüne kadar özgür basın nasıl boyun eğmediyse bugünden sonra da boyun eğmeyecek. Kimse hakikatin kalemini kıramaz" ifadelerini kullandı.
MÜFTÜOĞLU: BU SALDIRILARA KARŞI BAŞ EĞMEYECEĞİZ
DFG Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu, Kürt gazetecilere yapılan bu operasyonların bütün gazetecileri hedef aldığını ifade ederek gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Müftüoğlu, "Kürt basınına yönelik bu tür operasyonlar gazetecilere gözdağı amaçlıdır. Özgür basın emekçileri susturulamayacak ve gerçekler karanlıkta kalmayacak. Bu saldırılara karşı baş eğmeyeceğiz. Baskıcı iktidar bunu bilsin ki korkunun ecele faydası yoktur. Kürt gazeteciler baskı, tehdit ve tutuklamalardan asla korkmaz. Tüm çabaları beyhudedir. Tüm gazetecilere özgürlük diyoruz" şeklinde konuştu.
ORAL: NE YAPARSANIZ YAPIN SUSMAYACAĞIZ
TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, yargının iktidarın sopası haline geldiğini söyleyerek gazetecilere yönelik operasyonların sansür yasasının provası olduğunu ifade etti. Oral, "5 ay kadar önce 8 Haziran’da yine aynı gazete kuruluşlarına benzer bir operasyon yapılmış, gözaltına alınan 20 gazeteciden 16’sı tutuklanmıştı. Aradan 140 gün geçmiş, ortada hâlâ iddianame yok" dedi.
Oral, iktidarın bu operasyonlarla gazetecileri susturmaya çalıştığını fakat sonuç alamayacaklarını ekleyerek "Bu operasyonlarla basının sesini kısamazsınız. Yine söylüyoruz, özgür basın susmayacak. Bu operasyonlar sonsuza kadar sürse, basın sonsuza kadar size karşı ayakta duracak ve direnecek. Muhalefeti, aykırı sesleri susturacağınıza inanıyorsanız aldanıyorsunuz. İşlediğiniz suçları, yaptığınız hırsızlıkları, halkı nasıl soyduğunuzu, partici adam kayırmalarınızı, insanları sivil ölümlere mahkûm ettiğinizi yazıyoruz ve yazmaya devam edeceğiz. Ne yaparsanız yapın, asla susmayacağız" diye konuştu.
Evi basılan gazeteci: Silah doğrulttular, ters kelepçeyle beklettiler! Gazetecilere yönelik operasyonda evi basılan Jinnews muhabiri Dilan Babat, yaşadıklarını anlattı. Babat, evde bulunan diğer gazeteci arkadaşının üzerine silah doğrultulduğunu söyledi.
Gazetecilere yönelik bu sabah düzenlene operasyonda evi basılan Ankara Jinnews muhabiri Dilan Babat, 3 buçuk saat ters kelepçeyle tutulduklarını söyledi. Babat, uzun namlulu silahlarla evlerine girildiğini anlattı.
'YAZDIKLARIMIZLA İKTİDARI RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Yaşadıklarını Artı Gerçek’e anlatan Babat, “Ben odamdaydım. Beni yere yatırıp, uzun namlu silahlarla içeri girdiler. Sakin olun dediğimde ise yine dinlemediler. Üzerimize yatıp, görüntü alana kadar ters kelepçeyle beklettiler” dedi.
Evde bulanan diğer gazetecilerin de ters kelepçe yapılarak yere yatırıldığını söyleyen Babat, şunları anlatt: “Gazeteci arkadaşım Rozerin’in de üzerine silah doğrulttular ve üç buçuk saat ters kelepçe ile bekletildik. Çok fazla hakaret ve küfür edildi. Bilgisayar ve telefonlarımıza el konuldu. Evimizi en ince ayrıntılara kadar arandı. O saatlerde büromuz da aranmış ve ekipmanlarımıza el konulmuş. Bu saldırın yeni odağı değiliz. Yıllardır özgür basın geleneğine dönük ciddi bir saldırı var. Diyarbakır’da 16 arkadaşımız gözaltına alınıp, tutuklandı. Onların kalemi yerde kalmadıysa, şimdi gözaltına alınan arkadaşlarımızın da kalemi yerde kalmayacak. Yazdıklarımızla iktidarı rahatsız etmeye devam edeceğiz.” (GAZETE DUVAR)