Bu soruyu, "Erdoğan kaybedeceği bir seçime girmez" diye tekrarlanıp duran o meşhur cümleyle birleştirin ve öyle cevaplamaya çalışın isterseniz.
Bütün anketlerde hep kaybediyor.
Açıklanan enflasyon rakamlarına uzun zamandır inanan yok.
Asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına yapılan zamlar yine hayal kırıklığı.
Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Fiyatların geri dönmesi artık mümkün görünmüyor.
Kısacası, Erdoğan kaybediyor. Bütün anketlerde hep kaybediyor.
İçinde bulunduğu koşulların artık tam bir tıkanıklık olduğunu da en iyi kendisi biliyor.
Peki bütün bunlara rağmen bir seçime giderken neden sürekli olarak ayağına sıkıyor?
Neden mesela illa da İstanbul diyor?
Bir seçim üstü neden böyle hamleler yapma yoluna giriyor?
Bir başka deyişle, neden sadece kendisinin değil, aklı başında bir tek insanın bile yapmayacağı şeyleri yapıyor?
İBB seçimlerini tekrarlatarak nasıl bir mağdur yarattığını görmüş ve yaşamış olmasına rağmen neden illa da İstanbul diyor ve neden illa da İstanbul derken bu kadar pervasız?
Her gün biraz daha eriyen oylarının biraz daha eriyecek olması ihtimalini neden adeta hiç umursamıyor?
Ve açıkçası neden beş, bilemediniz altı ay kadar sonra bu ülkede "bir seçim olmayacakmış gibi" davranıyor?
Evet aynen öyle; "bir seçim olmayacakmış gibi!"
Yeni yılın ilk sorularından biri de bu olsun mu?
Bu soruyu, "Erdoğan kaybedeceği bir seçime girmez" diye tekrarlanıp duran o meşhur cümleyi aklınızda tutarak cevaplamaya çalışın isterseniz.
Soru akıllarda iyice yer etsin diye bir kere daha yazalım:
Erdoğan neden dört, bilemediniz beş ay kadar sonra bu ülkede bir seçim olmayacakmış gibi davranıyor?
Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın! (HAYRİ GÜNEL)