12 Eylül 1980 darbesiyle hızla büyüyen cemaat, 15 Temmuz sonrası devletin her kademesinde kadrolaştı. Her alanda faaliyet göstererek siyasal harekete dönüşen cemaat, ülkenin geleceğini de belirliyor.

Menzil cemaati, Türkiye’nin son dönemde en çok konuştuğu yapıların başında geliyor. Cemaat dev bir holdinge dönüşürken bu dönüşüm kısa sürede meydana gelmedi, 12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte Menzil’in de önü açıldı ancak asıl büyük atılım FETÖ’cü darbe girişiminden, 2016’dan sonra oldu. FETÖ’nün kamu kadrolarında boşalttığı alanlar Menzilcilerle dolduruldu. Cumhuriyet Türkiye’nin aydınlık ve çağdaş değerlerine düşmanlık üzerinden kendini var eden Menzil’in dünden bugüne hikâyesine odaklanıyor.

Menzil cemaati 12 Eylül’den sonra hızla büyüdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İBB Başkanlığı sürecinde 1997’de Semerkand medyası kuruldu. Sermekand medya şirketi ardı ardına sermaye artırımlarına giderken bir yandan da yeni şirketler için başvurular yapılıyordu. Kısa sürede holdingleşildi. 2012 yılında cemaatin merkezi Durak köyüne resmi olarak Menzil ismi verildi. 15 Temmuz’la birlikte devletin tüm kapıları açıldı.


ADIM ADIM BÜYÜTÜLDÜ

Nakşibendilik, Türkiye için tehdit olmaya devam ediyor. Süleymancılar, İsmailağa, İskenderpaşa ve Menzil gibi devlette kadrolaşan, kitleler üzerinde etkiye sahip Nakşibendi tarikatları ülkenin geleceğini de belirliyor. Son günlerde Menzil kamuoyu gündeminde öne çıktı. Müritlerinin peygamber olarak gördüğü şeyh Abdülbaki Erol ölünce de yapılan cenaze töreninde ortaya çıkan görüntüler endişe yarattı. Hem kalabalık olması hem devlet erkanının cenazeye olan ilgisi hem de THY uçaklarının adeta cenaze için seferber edilmesi dikkat çekti. Ancak Menzil birden bire büyümedi. Adım adım büyümesine izin verildi.

KÖYÜN ADI DEĞİŞTİRİLDİ

Menzil, Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde kuruldu. tarikatın ilk şeyhi sayılabilecek Abdülhakim El Hüseyni nüfuzlu bir şeyh ailesinden geliyordu. Bitlis’te 1905’te doğan Abdulhakim el Hüseyni aynı zamanda nüfuzlu bir aşiretin de oğluydu. Birçok il dolaştıktan sonra eşleri ve çocuklarıyla Menzil köyüne yerleşti. Burada uzun yıllar geçirdi. Nakşibendilik öğretisini yaydı ve müritleri hem yurtiçinde hem de yurtdışında faaliyet gösterdi. Şeyh ve ailesi ağırlıklı olarak tarlalarda ücretsiz çalışan müritlerin emeği ile zenginleşti. cemaatin köy ismiyle anılması ve hızla büyümesiyle Menzil köyünün adı 1960’lı yıllarda Durak olarak değiştirildi.


EN GÖRKEMLİ DÖNEM

Abdulhakim el Hüseyni 1972 yılında öldü. Şeyhin ölümünün ardından yerine oğlu Muhammed Raşid el Hüseyni geçti. Cemaatin çalışmaları daha da hız kazandı. 12 Eylül 1980 yılından sonra ise tarikatın faaliyetleri kamuoyunun dikkatini çekmeye başlayınca Raşid el Hüseyni, Gökçeada ve Ankara gibi zorunlu yerlerde ikamet ettirildi. Ancak sağlık sorunları gerekçe gösterilerek köyüne dönmesine izin verildi. Bu süreçte cemaat siyasiler içinde de örgütlendi. Eski Büyük Birlik Partisi başkanı Muhsin Yazıcıoğlu tarikat üyeliğini gizlemedi. Muahmmed Raşid el Hüseyni 1993 yılında yaşamını yitirdi. Yerine kardeşi Abdulbaki el Hüseyni geldi. Menzil en görkemli dönemini de bu ismin şeyhliği döneminde yaşadı. Menzil siyasetle iyice yakınlaştı, devlet kadrolarında holdingleşti.

CEMAATTEN HOLDİNGE

Abdulbaki el Hüseyni şeyh olduktan sonra cemaat adeta bir siyasal harekete dönüştü. Vakıflar, şirketler, dernekler ardı ardına kurulurken birçok sektörde ve eğitimden sağlığa birçok alanda faaliyet yürüttü. Gavs olarak da bilinen Abdulbaki el Hüseyni şey olduktan sadece iki yıl sonra 1995 yılında Semerkand Vakfı’nı kurdu. İstanbul merkezli vakıf daha sonra cemaatin omurgası haline dönüşecekti. Abdulbaki el Hüseyni şeyhlik kariyerine hızlı başlamıştı. Aynı yıl günümüzde de faaliyet gösteren ve AKP döneminde kamudan aldığı ihalelerle dikkat çeken Nakış Grup kuruldu. 

HIZLA BÜYÜDÜ

Semerkand Vakfı’nın destekçilerinden olan Nakış Grup, müritlerin ucuz işgücüyle hızla büyüdü. Şirket yeni müritler kazanmak için de oldukça elverişliydi. İşsiz gençlere istihdam sağlayarak büyümeye devam etti. Nakış Grup kendi açıkladığı şirket bilgilerine göre günümüzde 246 merkezi noktada faaliyet gösterirken 48 farklı markaya sahip. Ayrıca 600’den fazla ürün çeşitliliği bulunuyor.


TASAVVUFTAN İDEOLOJİYE

Vakfın kurulmasında 2 sene sonra ise 1997 yılında Semerkand Gıda şirketi ve Semerkand Basım Yayın Grubu kuruldu. Gıda şirketi ile zenginleşmeye devam ederlerken Semerkand Basın Grubu cemaatin toplum arasında yayılmasını sağladı. Menzil cemaatinin daha sonra holdingleşecek olan basın şirketinin sermayesi dönemin parasıyla 1 milyar liraydı. Başlangıçta şirketin 40 hissesi vardı. Ancak Semerkand 5 yıl içerisinde sermayesini 10’a katlayarak 10 milyar liralık 400 hisseli büyük bir şirkete dönüştü. Şirket daha sonra defalarca sermaye artırımına gitti. Bu şirket altında aktüel dergiler, çocuk dergileri çıkardılar. Adını Bosna Hersek’te bulunan köprüden alan Mostar dergisini 2005 yılında kurdular. Bu dergi tarikat öğretisinin artık siyasal İslamcı ideolojik mücadelesinin sembollerinden birisi oldu.

ERDOĞAN’A BAĞLILIK

Menzil, adım adım yükselişini sürdürürken sıçrama noktasını ise AKP iktidarı ile yaşadı. Devlet kadrolarında yer bulurken açtıkları yurtlar ve okullarla örgütlenmelerini hızlandırdı. Dolayısıyla Menzil siyaset yapmaktan da çekinmedi. Seçim süreçlerinde AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlılıklarını açıkladılar. Haberimizin bir sonraki bölümünde Menzil’in AKP iktidarı dönemindeki yükselişini, derneklerini ve ekonomik işbirliklerini aktaracağız. 

LİDERLER GÜÇ OLARAK İLAHİ KONUMDA

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geçen aylarda hazırlanan tarikat/cemaatlere ilişkin raporda Menzil de yer aldı. Raporda Menzil cemaatinin sakıncalı, şeyhlerini peygamber gibi gördükleri ve kendilerinden olmayan Müslümanları kolaylıkla “mürted” ve “münafık” gibi ifadelerle ötekileştirdiğine yer verildi. 


OLAĞANÜSTÜ...

Şeyhin cemaat içerisindeki gücüne dikkat çekilen raporda şu ifadeler yer aldı: “Mürşid yani tarikatın lideri olağanüstü, hatta bir anlamda yarı ilahi bir konumdadır. Nimetin yaratanı Allah ise de sebebi mürşiddir. Her mümin kişi, ona yapılacak hürmetin aslında Allah ve resulüne yapılan bir hürmet olduğuna inanmalıdır. Allah; yeri, karayı, havayı, denizi, hayvanları, dostu olan mürşidin emrine verir. O mürşid, bunları dilediği zaman istediği gibi kullanır. Şeyhin, dini ilimleri tahsil etmiş olması şart değil. Fatiha’yı bilmeyen ümmi bir kişi, mürşidlik mertebesine ulaşabilir.”

ÖZERK BİR LÜKS YAŞAM 

Cumhuriyet, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası devletin kadrolarında kendisine yer bulan Menzil cemaatinin merkezinde bir gün geçirmişti... İktidarın desteğiyle devletin önemli kadrolarında kendisine yer bulan Menzil, Adıyaman’da “özerk” bir yaşam sürdürüyor. Çalışmalar belediyeler yerine cemaat mensupları tarafından yapılıyor. Sokakta tek bir kadına rastlamak mümkün değil. Köy ifadesi oldukça mütevazı. Çünkü buranın içerisinde lüks siteler, villalar, devasa türbeler camiler, çarşı, AVM’ler hatta benzin istasyonu bulunuyor.

‘BİRBİRLERİNDEN FARKLARI YOK’

İlahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, Menzil cemaatinin devletle ilişkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şahin Filiz, tarikatların çağdaş yaşamı doğrudan hedef aldığını belirterek “Menzil Tarikat’ının sosyal, ekonomik ve siyasi olarak büyümesine yol açan iktidar  Türkiye’yi 15 Temmuz darbe girişimine maruz bırakan FETÖ felaketinden ders almamıştır. Menzil de tıpkı FETÖ gibi paralel din uydurmuştur. Menzil ile FETÖ, aynı kökten türediği için aynı yol ve yöntemi kullanmaktadır. Bu yol ve yöntem, FETÖ’yü nereye ulaştırmışsa Menzil’i de o noktaya kadar getirebilir. Bir tarikatın diğerinden hiçbir farkı yoktur” değerlendirmesinde bulundu.


Menzil nasıl dev bir holdinge dönüştü?

FETÖ’nün 2016 yılındaki darbe girişimi Menzilciler için büyük bir alan yarattı. AKP’nin desteğiyle Menzil’in ekonomisi daha da büyüdü. Oysa karşılıklı bağımlılığa dayanan AKP ile ilişkinin başlangıcı daha eski.

AKP iktidara geldiği günden bu yana cemaatlerle ve tarikatlarla işbirliği içerisinde bulundu. FETÖ’nün AKP’yle ilişkileri bilinirken bir dönem devlet kadrolarında nasıl örgütlendikleri AKP yetkilileri tarafından dahi kabul edildi. FETÖ’nün 2016 yılındaki darbe girişimi ise Menzilciler için büyük bir alanın ortaya çıkmasına neden oldu. Bu tarihten itibaren Nakşibendi kökenli Menzil ekonomik gücü sayesinde AKP ile ilişkilerini güçlü tuttu. AKP ile ilişkileri güçlü olan Menzil’in ekonomisi daha da büyüdü. Böylece karşılıklı bağımlılığa dayanan bir cemaat iktidar ilişkisi kuruldu. Bu ilişkinin başlangıcı ise biraz daha eskiye gidiyor... 

TARİKATLAŞMA

Menzil AKP iktidarının henüz 3’üncü yılında yani 2005’te iş dünyasında etkili olacak bir KOBİ derneği kurdu. Türkiye Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) adı verilen bu dernekle birlikte Menzil, küçük ve orta büyüklükteki işletmeler arasında hızla örgütlendi. Semerkand Vakfı’nın destekleyicilerinden olan TÜMSİAD Erdoğan’dan sık sık destek gördü. 

Dernek sitesinde yer verilen bilgilere göre TÜMSİAD kurulduktan kısa süre sonra uluslararası kulvarda adını duyurmaya başladı. Avrupa Birliği 2010 ve 2011 yılında 37 ülkenin özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşları arasında TÜMSİAD’ı en etkin sivil toplum kuruluşu seçti. 


650 BİN İSTİHDAM!

Derneğin son olarak paylaştığı faaliyet raporu 2018 yılına aitken bu raporda dikkat çekici rakamlara yer verildi. Buna göre TÜMSİAD 2018 yılında istihdama 650 bin kişi ve ihracata 3 milyar dolar katkı sağlıyordu. 12 bin 35 üye sayısına sahip derneğin 50 şubesi bulunuyordu. Rapora göre TÜMSİAD 10 farklı ana sektörde faaliyet gösterirken gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) yüzde 4 düzeyinde katkı sağladı. Faaliyet raporuna göre dernek 2 milyon iş insanına seminer ve toplantılar aracılığıyla eğitim verdi.  

TÜMSİAD, ERDOĞAN’A DESTEK VERDİ

TÜMSİAD resmi internet sitesinde Erdoğan’ın kampanyalarına atıf yapmaktan da geri kalmıyor. Öyle ki sitelerinde “TÜMSİAD, faaliyetlerine büyük ve güçlü Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri doğrultusunda yön vermektedir” ifadelerine yer veriliyor.

İŞSİZ GENÇLER ÇARESİZ

İktidardan aldığı güçle sanayicinin ilgisini üzerine çeken Menzil, kendi şirketleriyle de bir istihdam alanı yaratıyor. Birçok sektörde faaliyet gösteren kuruluşları sayesinde bir istihdam alanı yaratıyor. Cemaat işsizliği de bir örgütlenme fırsatına çeviriyor. Semerkand Grup bünyesinde kurdukları kariyerim.net sitesi ile işsiz yurttaşlar için kendi şirketlerindeki istihdam açığını kapatabiliyorlar. İş bulmasına sitesine üye olmak için kişisel bilgiler ve fotoğraf yüklemek gerekiyor. Değerlendirmenin ardından başvuran kişiye uygun pozisyonuna uygun iş önerilerinde de bulunabiliyor. Sitede tarikata ait şirketlerden yüzlerce iş ilanı bulunuyor. 


BEŞİR DERNEĞİ 

Ekonomisini büyüten, gençlere istihdam sağlayan Menzil, toplum üzerindeki örgütlülüğünü her geçen gün artıyor. En önemli araçlarından birisi de Beşir Derneği. İslam Ansiklopedisine göre Muhammed Peygamber’in sıfatlarından olan Beşir, güler yüzlü olmak, müjdelemek ve müjde anlamlarına geliyor. Beşir Derneği amaçları arasında “Kendisine ekonomik olarak yetemeyen, desteğe ve hizmete gereksinim duyan, bu sebeplerden dolayı istismara açık hale gelmiş mahzun ve mahcup” yurttaşlar için onlara yardım edecek isimleri bir araya getirmek yer alıyor. Dernek sosyal adalete ve kardeşliğe katkı sağlamayı amaçladığını belirtiyor. 

Benzer amaçlarla kurulmuş diğer derneklerin yanı sıra 2011 faaliyetlerine başlayan Beşir Derneği 2013 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararı gözeten dernek statüsü aldı. Bu statü derneğin hiçbir izne tabi tutulmadan para ve maddi yardım toplamasına olanak sağladı. Beşir Derneği bu statüyü aldıktan sonra 2015-2021 yılları arasında derneğin mal varlığını 22 katına çıktı.

DEPREMZEDELER MENZİL’E EMANET

Beşir Derneği özellikle 6 Şubat depremi ardından Kahramanmaraş’ta gösterdiği faaliyetlerle dikkat çekmeye başladı. Arama kurtarmadan yiyecek yardımına kadar kamunun birçok alanda eksik kaldığı noktaları Beşir Derneği kapattı. Bu süreçte depremzedelere “ölmeden önce tövbe” çağrısını yaptıklarını da ilk kez Cumhuriyet yazmıştı. Depremin ardından Kahramanmaraş’ta yürüttükleri faaliyetlerin ardından dernek seçim sürecinde AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek çağrısında bulunmuştu. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan Beşir Derneği’ne Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası verdi. 

ÇOCUKLAR İÇİN İKRA TEHLİKESİ

Toplumda örgütlenmeye devam eden cemaat hedefleri arasına çocukları da aldı. İKRA adını verdikleri kolejlerde eğitim veren cemaat kamu yönetiminin de desteğini alarak faaliyetlerine devam etti. Adıyaman’da 2016 yılında açılan İKRA kolejleri, Valilikten de destek buldu. Vali kolej çalışanlarını makamında ağırlarken açılışa ise AKP milletvekilleri, belediye başkanları ve iş insanları katıldı. 


KAMUDAN ZENGİNLEŞME

Faaliyet yürütmediği sektör neredeyse kalmayan Menzil cemaati Ser Organizasyon şirketi üzerinden de ciddi zenginleşme elde etti. Valiliklere, bakanlıklara, AKP’li büyükşehir belediyelerine organizasyon işlerinde hizmet verdi. Cemaatin özellikle Sağlık Bakanlığı’nda elde ettiği güçle kamudan aldığı ihaleler de dikkat çekti. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Menzil’e yakınlığıyla bilinen Ferhat Danışman’ın 2022 yılının şubat ayında 147 milyon liralık Covid-19 testi ihalesini aldığı gündemde geniş yer bulmuştu.

HASTANE AÇTI

Sağlık Bakanlığı üzerindeki etkisi tartışmalara konu olan cemaat 2012 yılında İstanbul Kurtköy EMSEY isimli hastanelerini açtı. Açılışa dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlar katıldı. Tarikatın şeyhi Abdülbaki Elhüseyni ölmeden önceki son birkaç yılında zamanının önemli kısmını bu hastanede geçirdi. Hastaneden cüppeli ve sarıklı doktorların görüntüsü kamuoyunun tepkisini çekse de Sağlık Bakanlığı doktorların bilimsel kıyafetleri dışında hizmet vermesiyle ilgili soruşturma başlatmadı.

‘DEVLET ONLARA OLANAK SAĞLIYOR’

Siyaset Bilimci Cangül Örnek tarikatların topluma etkisini ve iktidar ilişkisini değerlendirdi. Örnek, şunları kaydetti: “Beşir Derneği gibi dernekler bu yardım faaliyetlerini devletten bağımsız ve devletin uzanamadığı alanlara uzanarak yapmıyorlar. Devlet onlara olanak sağlıyor, alan açıyor ve hatta bu yardım faaliyetlerini AFAD örneğinde görüldüğü gibi koordine ediyor. Böylece tarikatların yardım dernekleriyle devletin kurumları arasında tam bir işbirliği ile yurttaşa hak tanımayan bir faaliyet yürütülüyor.”

Tarikatların, siyasi açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Örnek “Türkiye’de din-siyaset ilişkisinin anayasaya aykırılık boyutuna dair başlı başına bir gösterge. Menzil de örnek” dedi. (CUMHURİYET)

Daha yeni Daha eski