Fas depremi: 'Çıplak ellerimizle 15 kişi çıkardık'... Kuzey Afrika ülkesi Fas'ta yaşanan depremde resmi rakamlara göre en az 2 bin 901 kişi öldü. Ülkedeki arama-kurtarma çalışmaları yerini enkaz kaldırma çalışmalarına bıraktı.
Fas'ın Marakeş kentinin El Huz bölgesinde 8 Eylül'de yaşanan depremde en az 2 bin 901 kişi yaşamını yitirdi. Yalnızca İngiltere, İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ın yardım teklifini kabul eden ülkedeki arama-kurtarma çalışmaları yerini yavaş yavaş enkaz kaldırma çalışmalarına bıraktı. Arama-kurtarma çalışmalarına katılan bir kişi, "Çıplak ellerimizle 15 kişi çıkardık" diyerek çalışmaların zorluklarına işaret etti.
Depremin merkez üssüne 24 kilometre mesafedeki Douar Targa köyünde yaşananları aktaran BBC Türkçe'nin haberine göre, yakınlarda bir köyde yaşayan Marzuk isimli bir kişi, depremden beri her gün buraya gelerek çalışmalara yardım edenlerden biri. Marzuk, gazetecilerle, “İspanya’dan özel eğitimli köpeklerle gelen ekip hiçbir şey bulamadan döndü” bilgisini paylaştı. Bunun nedeni köpeklerin ceset bulma konusunda değil, yaşam izleri bulma konusunda eğitilmiş olmaları.
Marzuk üç kişinin cesedinin çıkarılmasına yardımcı olmuş. “Biri, şu evden dün çıkardığımız bir kızın cesediydi” diyen Marzuk bir yandan da sol tarafındaki bir enkazı gösterdi. Bu köyde enkaz altından canlı çıkan çok az kişi var. Onlardan biri olan Hasan isimli bir kişi, “Mucizevi bir şekilde dört genç adamla birlikte hayatta kaldık” dedi.
Molozların arasında bir koltuk değneğiyle yürüyen Hasan evi üzerine yıkıldıktan sonra enkazdan çıkmayı başarmış ve diğerlerine yardım etmeye başlamış. Yaşadıklarını ise “Enkazları sırayla gezerek orada yaşayanların isimlerini haykırıyorduk" diye anlatıyor. Vermesi gereken kararın ses duymaması durumunda o enkazı terk ederek bir sonraki enkaza geçmek olduğunu ve cesetleri değil, yaralıları çıkarmak istediklerini aktaran depremzede, “Çıplak ellerimizle 15 kişi çıkardık” dedi. Hasan enkazda ahşap bir gardırobu göstererek, “Altında üç kişi bulduk: Dede, baba ve iki yaşındaki oğulları. Oğlu canlı çıkardık. Burnuna kadar molozların arasında kalmış dede de sağ çıktı. Ama üstüne ahşap kiriş düşen baba ölmüştü” diye konuştu.
Depremden önce burada yaşayan ve ardından şoku atlatamamış olan Ed-Abdullah'ın gazetecilere anlattığına göre, deprem olduğunda iş için gittiği Marakeş’teymiş. Yanındaki oğluyla birlikte motosiklete atlayarak köylerine doğru yola çıkmışlar. Normalde iki saatten az süren bu yolculuk, yoldaki hasar nedeniyle altı saat almış: “Yola düşen kayaların üstünden motosikleti kaldırarak geçebildik ancak. Köye döndüğümüzde evin yıkıldığını gördüm. Enkazın önünde ‘Fatima, Malak, Ayman’ diye bağırdım.” Komşularının yardımıyla 12 saat boyunca kazmışlar. Sonunda eşi Fatima, 17 yaşındaki oğlu Malak ve 13 yaşındaki kızı Ayman’ın cansız bedenleriyle karşılaşmışlar.
Köyün girişinde buldozerler enkaz kaldırma faaliyetlerine başlamış durumda. Arama-kurtarma çalışmalarının yürütüldüğü son evdeki faaliyetler tamamlanınca, o evin de enkazı kaldırılacak. Douar Targa’da yaşayan 500 kişiden yaklaşık 20’si hayatını kaybetti. Ama evlerin hiçbiri oturulabilir durumda değil. Pek çok kişi köyden geçen yolun kenarına kurdukları derme çatma çadırlarda kalıyor. Bölgeye tekrar gıda ve su ulaşmaya başlamış. Yolda bir ağacın gölgesinde oturan bir grup insana, neye ihtiyaçları olduğu sorulduğunda, içlerinden biri, “Bir ev... Kış gelmeden başımızı sokabileceğimiz bir ev istiyoruz" dedi. (GAZETE DUVAR)