Covid-19 mutasyona uğrayarak varlığını sürdürürken, ‘Pirola’ adlı yeni bir varyant türü daha tespit edildi. Varyanta ilişkin Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, Cumhuriyet TV’ye konuştu, “2-3 ay içinde bireyin kendini koruması gereken bir virüs haline gelebilir” uyarısında bulundu.
Koronavirüste yeni bir tehlike olarak tespit edilen ‘Pirola’ varyantı, bir salgın dalgasının daha yaşanabileceği iddialarını gündeme taşıdı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, varyantın görüldüğü ülkeleri, insan vücudundaki belirtileri ve korunma yollarını anlattı.
“AÇTIĞIMIZ KARTLARI YENİDEN DAĞITTIRABİLİR”
Pirola varyantının geçmişine dikkat çeken Şenol, sözlerine şöyle başladı:
“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu varyant için henüz bu ismi kabul etmedi ancak çok dikkatimizi çekiyor. 2021’in sonunda Omicron dönemine girdik. Omicron bütün sahayı kapladı ve onun çocuklarından ilerliyoruz. Ağustos başından beri konuştuğumuz Eris varyantı, onun çocuklarından biri. Bize komşu balkan ülkelerde, İtalya, İngiltere ve ABD’de 2 hafta önce eris ile ilgili vakaların arttığını, hastane yatışlarının çoğaldığını gördük. Bu esnada Pirola adını verdiğimiz varyant dikkatimizi çekmeye başladı. Çünkü Japonya, Danimarka, İngiltere gibi ülkelerde sahada vaka tespitleri başladı. Bu varyant Omicron’a da uzaklaşıyor ve bu bizi tedirgin ediyor. Çünkü bağışıklıktan tümüyle kaçarsa aşılama, testleme gibi elimizde doğru bir şekilde açtığımız kartları bize yeniden dağıttırır.”
“2-3 AY İÇİNDE...”
Tarih vererek uyarıda bulunan Şenol, “Salgını başlatan tür, yerine gelen yeni türlerle birlikte kayboldu algısı var ama biz şu an yaban hayatı taramaları yapan ekiplerden doğada o türevin çeşitliliğini arttırdığını görüyoruz. Mesela Kuzey Amerika’da geyiklerde yaygınca bulunmaya başladı. Bu da, Pirola gibi bir türe kombo yapabileceği anlamına geliyor. Yani bütün genetik yapısında yepyeni bir şey ortaya çıkarabilir. Pirola, 2-3 ay içinde bireyin kendini koruması ve bizim önereceğimiz önlemleri alması gereken bir virüs haline gelebilir” ifadelerini kullandı.
“BELİRTİLER ERİS’TEN FARKLI DEĞİL”
Belirtilerin şu an için Eris’le benzer özellikler taşıdığını belirten Şenol, “Şu anda 9-10 ülkede yerel vakalar var ve bu bize gelişeceğini gösteriyor. Bunun tanımlanabilen belirtileri Eris’in ya da Omicron’un belirtilerinden şimdilik farklı değil. Ama geniş bir vaka serisine ulaşınca daha iyi tanımlanabilir” açıklamasında bulundu.
“BELEDİYELERİN ATIK SU TARAMALARI YAPMALARINI ÖNERİYORUZ”
Şenol, korunma yöntemlerine dikkat çekerek, “Şu anda yok ama güçlendirilmiş aşı hem Eris’e hem de Pirona’ya karşı koruyacak. Farklı bir protein üzerinden tanımlanabilen, güncellenmiş varyant aşısı eylül ekim itibariyle artık dünayada uygulanacak ancak Türkiye bu aşıyı getirmedi. Birey kendini maskeyle koruyabilir, hasta olan kişinin evde kalması çok önemli. Bizim çok kuvvetli bir önerimizi var: belediyelerin atık su taramaları yapmalarını istiyoruz. Atık su taramaları bölgesel dağılım konusunda, okulların atık suya yakınlığı ve okul tedbirler konusunda çok önemli yol gösterici” dedi.
Koronavirüste yeni bir tehlike olarak tespit edilen ‘Pirola’ varyantı, bir salgın dalgasının daha yaşanabileceği iddialarını gündeme taşıdı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, varyantın görüldüğü ülkeleri, insan vücudundaki belirtileri ve korunma yollarını anlattı.
“AÇTIĞIMIZ KARTLARI YENİDEN DAĞITTIRABİLİR”
Pirola varyantının geçmişine dikkat çeken Şenol, sözlerine şöyle başladı:
“Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu varyant için henüz bu ismi kabul etmedi ancak çok dikkatimizi çekiyor. 2021’in sonunda Omicron dönemine girdik. Omicron bütün sahayı kapladı ve onun çocuklarından ilerliyoruz. Ağustos başından beri konuştuğumuz Eris varyantı, onun çocuklarından biri. Bize komşu balkan ülkelerde, İtalya, İngiltere ve ABD’de 2 hafta önce eris ile ilgili vakaların arttığını, hastane yatışlarının çoğaldığını gördük. Bu esnada Pirola adını verdiğimiz varyant dikkatimizi çekmeye başladı. Çünkü Japonya, Danimarka, İngiltere gibi ülkelerde sahada vaka tespitleri başladı. Bu varyant Omicron’a da uzaklaşıyor ve bu bizi tedirgin ediyor. Çünkü bağışıklıktan tümüyle kaçarsa aşılama, testleme gibi elimizde doğru bir şekilde açtığımız kartları bize yeniden dağıttırır.”
“2-3 AY İÇİNDE...”
Tarih vererek uyarıda bulunan Şenol, “Salgını başlatan tür, yerine gelen yeni türlerle birlikte kayboldu algısı var ama biz şu an yaban hayatı taramaları yapan ekiplerden doğada o türevin çeşitliliğini arttırdığını görüyoruz. Mesela Kuzey Amerika’da geyiklerde yaygınca bulunmaya başladı. Bu da, Pirola gibi bir türe kombo yapabileceği anlamına geliyor. Yani bütün genetik yapısında yepyeni bir şey ortaya çıkarabilir. Pirola, 2-3 ay içinde bireyin kendini koruması ve bizim önereceğimiz önlemleri alması gereken bir virüs haline gelebilir” ifadelerini kullandı.
“BELİRTİLER ERİS’TEN FARKLI DEĞİL”
Belirtilerin şu an için Eris’le benzer özellikler taşıdığını belirten Şenol, “Şu anda 9-10 ülkede yerel vakalar var ve bu bize gelişeceğini gösteriyor. Bunun tanımlanabilen belirtileri Eris’in ya da Omicron’un belirtilerinden şimdilik farklı değil. Ama geniş bir vaka serisine ulaşınca daha iyi tanımlanabilir” açıklamasında bulundu.
“BELEDİYELERİN ATIK SU TARAMALARI YAPMALARINI ÖNERİYORUZ”
Şenol, korunma yöntemlerine dikkat çekerek, “Şu anda yok ama güçlendirilmiş aşı hem Eris’e hem de Pirona’ya karşı koruyacak. Farklı bir protein üzerinden tanımlanabilen, güncellenmiş varyant aşısı eylül ekim itibariyle artık dünayada uygulanacak ancak Türkiye bu aşıyı getirmedi. Birey kendini maskeyle koruyabilir, hasta olan kişinin evde kalması çok önemli. Bizim çok kuvvetli bir önerimizi var: belediyelerin atık su taramaları yapmalarını istiyoruz. Atık su taramaları bölgesel dağılım konusunda, okulların atık suya yakınlığı ve okul tedbirler konusunda çok önemli yol gösterici” dedi. (CUMHURİYET)