Ankara’da silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu’nun “Birbirini yüreklerindeki acıdan tanıyan iki kadın: Ayşe Ateş ve Rakel Dink” başlıklı yazısını alıntılayarak, “Geçmişteki hatalarımla, yanlışlarımla yüzleştim. En ağır öz eleştiriyi yaptım. Ortak kader yaşayan bütün kadınlar öz kardeşimdir” dedi.
Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu, “Birbirini yüreklerindeki acıdan tanıyan iki kadın: Ayşe Ateş ve Rakel Dink” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Göksu’nun yazısını sosyal medya hesabı X’ten alıntılayarak paylaşan Ateş, “Geçmişteki hatalarımla, yanlışlarımla yüzleştim. En ağır öz eleştiriyi yaptım” dedi.
“Ortak kader yaşayan bütün kadınlar öz kardeşimdir”
Ayşe Ateş, “Sinan’ı sokak ortasında katlettiklerinde gördüm ki o ana kadar taşıdığımız, ömrümüzü adadığımız bütün inançlar yalanmış. Bu ülkede geçmişten bugüne benimle aynı zulme uğrayan, benzer acıları tecrübe eden, ortak kader yaşayan bütün kadınlar öz kardeşimdir” dedi.
Ateş, “Dün Sinan’ı hedef alıp katleden ve sesi herkes tarafından duyulan namluya bugün takılmak istenen susturucu, yarın başka cinayetlerin namlularının ucuna takılacak” diye konuştu.
Ateş, siyasi bir kişilik olmadığını belirtirken kendisine Sinan Ateş’in öldürülmesinden sonra vekillik teklif edildiğini de belirtti.
Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından, “kendisine ‘reis’ diyenlerin sessizliğini ve kapısında el pençe divan duranların şerefsizliğini” izlediğini belirten Ayşe Ateş. “Sonra baktım ki geçmişte beğenmediğimiz, sevmediğimiz insanlar bizim hakkımızı almak için katillerden hesap soruyor” dedi. Ateş, “Hayat bana bu yaşadığım acı tecrübeyle beraber yeni bir şey öğretti: Sağ, sol yok. İnsanlık var. İyilik var” şeklinde konuştu.
“Hatalarımla, yanlışlarımla yüzleştim. En ağır öz eleştiriyi yaptım”
Kocasının ölümünün ardından “acıya dil, din, renk, hüviyet sormamayı kendime felsefe edindim” diyen Ateş, “Geçmişteki hatalarımla, yanlışlarımla yüzleştim. En ağır öz eleştiriyi yaptım” dedi ve devam etti:
“Bu ülkede geçmişten bugüne benimle aynı zulme uğrayan, benzer acıları tecrübe eden, ortak kader yaşayan bütün kadınlar öz kardeşimdir. Daha önce defalarca söylediğim gibi: Başlattığım adalet arayışı, yürüttüğüm hukuk mücadelesi adalet arayan bütün vicdanların ayak sesleridir. Korkutularak, tehdit edilerek eve hapsedilen ya da hapsedilmek istenen bütün kadınların bağımsızlık; parkta oyun oynamaya korkan bütün çocukların özgürlük mücadelesidir. Onlar bölmek, parçalamak, yok etmek istiyorlar. Tıpkı geçmişte olduğu gibi bu siyasi cinayet de konuşulmasın diye her yolu deniyorlar. Ama nafile.”
Ateş, “Karanlığın ürpertici siyahını ‘Adalet!’ nidalarıyla paramparça etmeliyiz” dedi ve ekledi:
“Başka çaremiz yok. Biliyoruz: Bugün susacak, duracak, yorulacak olursak hem çocuklar için hem de kadınlar için yarın güvenilir bir tek sokak kalmayacak. Dün Sinan’ı hedef alıp katleden ve sesi herkes tarafından duyulan namluya bugün takılmak istenen susturucu, yarın başka cinayetlerin namlularının ucuna takılacak. Bu yüzden birlik olmaya, bir arada kalmaya devam etmeli, karanlığın ürpertici siyahını “Adalet!” nidalarıyla paramparça etmeliyiz. Bu mücadelede en çok kadınlardan korkuyorlar. Cinsiyetçi söylemleri, hakaretleri, tehditleri de bu sebeple.” (MEDYASCOPE)
